Trafik, istihdam, gıda ve konut... | Deprem göçü Mersin'i nasıl etkiledi?

Kahramanmaraş depremlerinin ardından afet bölgelerine yakın illere göçler arttı. Bu iller arasında Mersin özellikle dikkat çekiyor. 2021 itibarıyla, 1 milyon 891 bin 145 kişinin yaşadığı Mersin'de nüfus depremden sonra en az 400 bin arttı. 

Mersin'deki 47 kurum ve kuruluş ile STK'ların temsilcileri, 22 Şubat'ta ortak bir yazılı açıklama yayımlamıştı. Açıklamada, Türkiye'yi sarsan depremlerin ardından Mersin'e yaklaşık 400 bin depremzede geldiğinin altı çizilmişti. "Afet sonrası Mersin'e gelen plansız ancak zorunlu göç dalgasının etkisiyle altyapı, barınma ve ulaşım başta olmak üzere pek çok alanda kentin olanaklarının üzerine çıkılmasından dolayı, göç dalgası bir 'sosyal afet' haline dönüşmüştür" ifadesine yer verilen açıklamada, ayrıca iki hafta gibi bir sürede Mersin'in nüfusunun yüzde 40'a yakın bir oranda arttığına işaret edilmişti.

 

 

 

 

 

Bu gönderiyi Instagram'da gör

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Haber Global (@haberglobal)'in paylaştığı bir gönderi

Nüfusta bu kadar ani ve büyük bir artış, su tüketiminden istihdama, eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlere ulaşıma kadar birçok sorunu da beraberinde getirdi. Peki bu göç Mersin'in toplumsal yapısını ve emlak piyasasını nasıl etkiledi? 

Mersin Üniversitesi'nden sosyolog ve antroplog Doç. Dr. Mehmet Güngör, kentin çok kültürlü, dinli ve dilli bir toplumsal yapıya sahip olduğunu belirtiyor. Mersin'in uzun zamandır gerek Güneydoğu Anadolu'dan gerekse diğer ülkelerden göç aldığını dile getiren Güngör, "Bu duruma alışmaya çalışan Mersin halkı şimdilerde de depremzedelere kapılarını açtı" demekte. Güngör değerlendirmesine şöyle devam ediyor:

"Burada temel sorun, nüfusun bir anda 400 bin kişi artmış olması. Kentte temel ihtiyaçları gidermede yoğun bir sıkıntı yaşanıyor. Ekmek üretiminin de arttığını ancak buna rağmen ekmeğin akşamüstü tükendiğini görüyoruz. Mersinlilerin nefes aldığı yeşil alanların çoğunda da çadırlar kurulu."

Depremzedelerin Mersin'i tercih etmelerinde birçoğunun akrabasının Mersin'de yaşamasının da önemli bir etken olduğunun altını çizen Güngör, kentte acilen altyapı yatırımlarına ağırlık verilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Güngör, sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Çünkü bir süre sonra kentin altyapı kapasitesi kaldırmayacaktır. Kentte var olan istihdam sorunu daha da artmış durumda. Her şeylerini kaybetmiş insanlara hayatlarını kurtarmak için destek olmak gerekiyor ancak kent ekonomik olarak ağır bir yük içerisinde. Sosyal sorunların temelini de üretilen ve paylaşılan değerler arasındaki ters orantı oluşturuyor."

Peki Mersin'de yeterli konut stoku var mı? Yani Mersin'de birden bu kadar çok kişinin kalabileceği kadar ev var mı, varsa kiralarda artış söz konusu mu?

Gayrimenkul Değerleme Platformu Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, Mersin'de satılık konut stokunun yüzde 36, konut stokunun ise yüzde 31 arttığını kaydediyor.

Mersin Emlakçılar Odası Başkanı Mehmet Sinan Canpolat ise, Mersin'in afet bölgelerine mesafesinin sadece 2-3 saat olmasının göçün en önemli sebeplerinden biri olduğunu kaydediyor. Canpolat, ayrıca afet bölgelerindeki vatandaşların Mersin'de yazlık evleri olduğuna ya da mutlaka bir akrabaları bulunduğuna dikkat çekiyor.

'KONUT FİYATLARI VE KİRALAR ARTTI'

“Depremden sonra Mersin sığınılacak bir liman oldu” diyen Canpolat, bu göçün bölge emlak piyasasını da hareketlendirdiğini dile getiriyor. Canpolat, önceki dönemde 500 bin TL'ye satılan evlerin fiyatlarının fahiş şekilde yükseldiği bilgisini de paylaşıyor. Canpolat, fahiş fiyatlar uygulandığını ancak meslektaşlarının çoğunun depremzedelerden komisyon dahi almadığını belirtiyor.

Mersin'de emlakçılık yapan Hüsnü Şahin ise, “Depremden önce 3-4 bin TL olan kiralar, 10 bin TL'ye kadar yükseldi” diyor. Şahin, “Buraları terk eden çocukluk arkadaşlarım bile geri dönmeye başladı” demekte.

Antalya-1 | 'Ruslar hazırlıksız geldiler...'Gündem

Mersin'de emlakçılık yapan Ahmet Yıldırım da son bir yıldır Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle kentin yoğun göç aldığını anımsatıyor. Mezitli'den sonraki ilçe ve köylerde çok sayıda Malatyalı ve Adıyamanlı vatandaşın yazlığı olduğunu dile getiren Yıldırım, "Evlerini fahiş fiyatlara kiralayanlar olduğunu duyuyoruz” ifadelerini kullanıyor. Yıldırım, inşaat mühendislerinin ruhsat almak için başvurduklarını ve imar planı beklediklerini de sözlerine ekliyor.

[email protected] 

Kaynak: Web Özel