Şam'dan SDG'ye davet yok! ABD-İsrail gölgesi çözüme engel

Suriye'de yeni Şam yönetimi ülkenin siyasi geleceğiyle ilgili diyalog konferansı yapmaya hazırlanırken, 'SDG' adını kullanan YPG/PKK ile güneydeki Dürzilerin durumu belirsizliğini koruyor. 'Diyalog Konferansı' için görevlendirilen Hasan el-Dağim geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada silah bırakmayan grupların konferansa davet edilmeyeceğini, dolayısıyla söz konusu grupların ülkeyi seçime götürecek kurucu hükümet içinde yer alamayacaklarını kesin bir dille bildirdi. Suriye'de Şam ve YPG arasındaki belirsizlik dünyanın da gündeminde. New York Times'ta yer verilen bir analizde ABD ve İsrail'in, SDG ile ilişkileri hatırlatılarak yeni ABD yönetiminin henüz SDG ile ilgili kesin bir karar vermediğinin altı çizildi. 

OPERASYON OLMAZ

Güvenlik ve terör uzmanı Ünal Atabay Şam yönetiminin henüz YPG/PKK'ya silahlı müdahale noktasında olmadığını belirterek sahadan şu bilgileri verdi: "Bu aşamada henüz Suriye yeni yönetiminin içeride silahlarını bırakmayan güçlere karşı geniş ve kapsamlı bir operasyon yapacak kapasitesi yok. YPG/PKK'ya karşı bu aşamada operasyon yapmaz. Geçiş süreci içinde istikrarı bozmamak için böyle bir operasyona girişmek istemez. Daha çok bu aşamada diyalogdan yana olmak ister. Ancak bunu istismar etmek isteyen bir YPG/PKK terör örgütü var. YPG/SDG'nin Suriye'deki ulusal diyalog hazırlıklarına ve yakında yapılacak konferansa davet edilmemelerinin sebebi silah bırakmamış olmaları. Sadece YPG/PKK unsurları da değil, silah bırakmayan ENKS dediğimiz 'Roj Peşmergeler' de davet edilmediler."

YPG'NİN İŞİNE GELİR!

Atabay, bu aşamada SDG'nin konferansa davet edilmemesinin terör örgütünün işine geldiğini vurgulayarak şöyle devam etti: "Bu davet edilmeme durumu YPG/PKK'ya bir avantaj da sağlıyor olabilir. Örgüt kendisini özerk, otonom olarak konumlandırmak istiyor. Merkezi Suriye ordusuna entegre olmak istiyor ama bunu grup olarak yapmak istiyor. Eğer siz bunu davet etmediğiniz zaman, konferansın dışında tuttuğunuz zaman örgütün istediği olmuş oluyor. Kendilerini müstakil bir şekilde konumlandırma fırsatı da vermiş oluyorsunuz. Davet ettiğiniz zaman da prensibinizi bozmuş oluyorsunuz."

DÜRZİLER AYNI DURUMDA

Suriye'nin yeni yönetiminin bir handikapla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Atabay, "Suriye yönetiminin YPG'ye operasyon yapması tamamen ABD'nin yol vermesiyle ilgili bir konu. Şu anda ABD'nin simbiyotik ilişkisini koparmadığı bir yapıya karşı operasyon yapma şansı yok. Bunun için Amerikan faktörünün devren çıkmış olması gerekiyor. Suriye yeni yönetimi diyalog yoluyla sorunu çözmek istiyor. Silah bırakmayan Dürzi gruplar da var. Suriye Milli Ordusu da şu anda silah bırakmadı. SMO'nun konumu farklı. Tamamen bizim kontrolümüzde olan bir yapı. Sisteme entegre edilebilir. Burada esas endişe YPG/PKK ve Dürziler" dedi.

ABD-İSRAİL ETKENİ

Siyaset bilimci Prof. Dr. Hasan Köni de Suriye'deki ABD-İsrail etkenine dikkat çekerken şunları söyledi: "Türkiye'nin talepleri var; asıl amaç YPG'nin eriyerek Şam sistematiğine katılması. Fakat İsrail ve ABD buna izin vermiyor. Ahmed Şara yönetimi Türkiye'nin desteğiyle olayları götürüyor; Türkiye'ye cevap vermek zorunda. 'Halledeceğiz', 'değişecek' diyor, ama diğer yandan büyük patronlara da hesap vermesi gerekiyor. Suriye içindeki gelişmeler Batı'nın istediği tarzda dönüşür mü dönüşmez mi? Gelen göçmenler geri dönecek mi? Şüpheli yapı oturuncaya kadar, Suriye'de sistem güvenilir bir hale gelinceye kadar durum devam edecek gibi görünüyor."

ertan.altan@haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel