Özgür Özel'den İzmir'de elektrik akımından ölümlerle ilgili açıklama: Belki de ucu bizim belediyeye dokunacak, kaldırın elleri engelleyelim ölümleri
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir'de iki kişinin elektrik akımına kapılarak ölmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Meclis'te araştırma komisyonu için teklif vereceklerini söyleyen Özel, "AK Parti ve MHP belki de ucu bizim belediyeye dokunacak, kaldırın elleri engelleyelim ölümleri" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu.
MHP lideri Bahçeli'nin elinin öpülmesine ilişkin görüntüye tepki gösteren Özgür Özel, "Dün gördüğüm bir şaşkına da şunu söylüyorum ki; sen devletin polisi olmayı yanlış anlamışsın, yanlış devletin eline sarılmışsın. Bir siyasiye saygı gösterilmesi eyvallah. O siyasinin bunu nasıl karşıladığı, neye ne kadar izin verdiği kendi tercihidir. Ama bu devletten maaş alan, bu milletin tamamı için görev yapması gereken, üzerinde üniformasıyla, yetkisiyle olan birilerinin bu ülkede siyasetin bir kısmının, küçük bir kısmının temsiline eğilmesini, el etek öpmesini asla kabul etmiyoruz, nokta.
Ben, bir devlet memurunun, bir siyasi liderin eline sarılmasında, muhatap hangimiz olursa olsun o devlet memuruna üstlendiği vazifenin gereğini hatırlatmayı doğru bulurum. Onun dışındaki her türlü yaklaşım, çok kutsadığınız ve esasen saygıda ve bağlılıkta bizden çok geride olduğunuz, bu devletin dibine dinamit koymaktır. Bunu yapmaya kimsenin hakkı yok. Polis hepimizin polisidir, asker hepimizin askerdir. Türkiye Cumhuriyeti hepimizindir. Kimsenin tapulu malı değildir" dedi.
İzmir Konak'ta sokakta elektrik akımına kapılarak hayatlarını kaybeden Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ı hatırlatan Özel, "Bu konuda kusru olan kim varsa cezalandırılacak. Ailelerin yanında adaleti arayanlardan olacağız. CHP Genel Başkanı olarak söz veriyorum" dedi.
Özel, şöyle devam etti: "Bu meseleyle ilgili grup başkanvekillerimiz dün bir çalışma yaptılar. Bir araştırma komisyonu kurulmasını istediler. Elektrik özelleştirilmesi, denetimsiz elektrik şirketleri, belediyelerle şirketler arasında ortaya çıkan sorunlar... Bunun için hep birlikte çalışacağız. AK Parti ve MHP belki de ucu bizim belediyeye dokunacak, kaldırın elleri engelleyelim ölümleri.
Bir yandan da şu adaletsizliğe söyleyecek bir çift sözümüz de var. Memleket dünyanın en tuhaf ölümlerinin ülkesidir. Ölümlü iş kazalarında dünya birincisi. Birinciyiz. 100 bin kişiye düşen iş kazasından ölümde de Malezya'dan sonra 2.'yiz."
DEPREM KONUTLARI ELEŞTİRİSİ
Deprem konutlarıyla ilgili olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'u eleştiren Özel, "Bumerang bakan, millet atıyor geri geliyor. 1 yılda 650 bin sözüne karşı 1.5 yılda 76 bin konut yaptılar. Çıkmış diyor ki, 2026 ocak, yani depremden 3 yıl sonra bütün konutlar bitecek diyor. Seni atayan dolma kalemin sahibi 1 yıl sonra evler olacak oyu bana verin. İnsanlar bu söze güvendi yetki verdi, o seni atadı, sen 3 yıl bitince evler bitecek diyorsun. Yani 1.5 yıl konteyner, çadır, soğuk, güneş, toz, toprak. Bu iş 6-7 yıl sürer diyordu işi bilenler. Sözlerin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Benim sözüm bakana, onu atayana değil. Söz tutmayandan hesap sormak, bu milletin hakkıdır. Onu önüne gelen ilk sandıkta yapacaktır, buna şüphemiz yok" diye konuştu.
GEZİ DAVASI KARARLARI
Özgür Özel, Gezi Parkı davasıyla ilgili olarak şunları söyledi:
"Sen Taksim'de tek yeşil alandaki ağaçları keseceksin, 31 Mart'a rövanş için topçu kışlası dikmeye yelteneceksin, insanlar gelecek ağacına sahip çıkacak, sen önce durup müzakerelerde yapıcı tutum kayıtlara geçecek. Ne ülkeye gelme diyen var, ne hükümet istifa etsin diyen var. Kışla yapmayın, AVM yapmayın diyorlar, orantısız güçle, FETÖ'cülerin tertipleriyle çadırları yakacaksın, işin üstünden yıllar geçince, iki kere beraat etmiş insanları 3. kez yargılayıp mahkeme kararlarına rağmen içeride tutacaksın. Bunlardan biri Can Atalay. Hatay Milletvekili seçildi. Bütün milletvekilleri oylama yaptık, oy birliği ile Can Atalay İnsan Hakları Komisyonu'na seçildi, salmayız dediler. Millet git diyor, salmıyorlar. Devlet Bey yemin et diyor, ettirmiyorlar. Millete, Meclis'e direniyor birileri. 21 Aralık'ta AYM ikinci kez hak ihlali kararı veriyor, 30 Ocak'ta maalesef elimden geleni yapacağım, yaz geçsin Can Bey 1 Ekim'de gelir diyen hem Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş hem AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, tüm sözlere rağmen bırakılmıyor. 30 Ocak günü böyle söyleyenler hiç sıkılmadan kararı okutup Can Atalay'ın milletvekilliğini düşürüyorlar.
Gerekçeli karar bekleniyor. Birileri kararı yazmıyor ya da birileri yazdırmıyor. Bu karar daha ne kadar bekleyebilir bilmiyorum. Niyetim AYM'yi yıpratmak değil ama her geçen gün kendini tüketen, kararına kafa tutan birilerine karşı sinen bir AYM var. AYM'nin üyelerine sesleniyorum. Sizi kimin atadığından bağımsız sizinle ilgili yapılan değerlendirmelerden bağımsız vicdanınızla bir karar verin, yazın, millet okusun. Bu çağrım AYM'ye tüm milletimiz adınadır.
Tayfun Kahraman, partimizin de üyesi olan, Gezi Parkı sürecinin en barışçıl tutumunu sergileyen kişisidir.
Mine Özerden, FETÖ'cülerin iddiasıyla Kavala'nın talimatıyla açtığı ve milyon dolarla geziye destek sağladığı hesaplarının hiç birisine kimse ulaşamamıştır, içeride yatmaktadır.
Çiğdem Mater, Gezi'nin belgeseli için Almanya'dan Türkiye'ye gelmiştir. Çekemeden Gezi bitmiştir, ortada belgesel yoktur. Çekebilenler dışarıdadır, çekemeyen içeridedir.
Son olarak 7 yılı geçen süredir içeride yatan Osman Kavala ile ilgili Tuğrul Türkeş bir açıklama yaptı. Alparslan Türkeş'in oğlu, AKPM'de Türk heyetinin başkanıdır. Kavala orada tutuklu, biz bu odada hapisiz demiştir bana. Biz Türkiye için çalışmak istedikçe karşımıza bu karar gelmektedir demiştir. Saat sorsalar, Kavala çıkmadan ne saat soruyorsun diyorlar. Ayşe Buğra, eşi de üzülüyor. Meselenin özü, bu insanların pek çoğu Kavala'yı tanımaz ama sembol davadır. Tuğrul Bey emek verdi, olmadı. Açıklama yapmış. Kavala'yı ziyaret edecekmiş. Bizler söyleyince o ajandır, CHP ajanları savunuyor dedikleri Kavala'yı Alparslan Türkeş'in oğlu, Tuğrul Türkeş, AKPM'de bizi temsil eden delegasyonun başkanı ziyaret edeceğim diyor ve diyor ki gerçek milliyetçilik bunu gerektirir. Bu ülkenin ne büyük zararlar gördüğünü görüyor. Bakalım MHP, Tuğrul Türkeş'e ne diyecek? Tuğrul Bey, babasının kabrinin kirletiyor diye gül suyu dökenler, hep beraber AK Parti'nin arkasına dizildiler. Bakalım ne pozisyon alacaklar? Bu insanları inadına içeride tutmak ne milliyetçiliğe ne vatanseverliğe sığar. "
SOKAK HAYVANLARI DÜZENLEMESİ
Özel, konuşmasına şöyle devam etti: 17 maddelik kanunu getirdiler. Bu kanun güya hayvan hakları kanunu. Evet, Türkiye'de bir başıboş köpek sorunu var. Erken saatlerde okula giden çocuklara, namaza giden yaşlılara karşı bir sorun ama bunun çözümü için insancıl, akılcı, bilimsel yöntemlerin uygulanması gerekirken verilen teklif muğlak ifadelerle öldürmeyi meşrulaştıran ve çözümü tamamen belediyelerde uygulayıcıların inisiyatifine bırakan, 2028 sonuna kadar barınak meselesini erteleyen, yani kaş yapayım derken göz çıkarak, hayvanların en birincil hakkı olan yaşam hakkını tehdit eden bir ölüm yasasını getirdiler. Bu ölüm yasasına CHP grubumuz sonuna kadar, tarihi bir direniş verecek, söz veriyoruz.
FINDIK FİYATI
Geçen sene yanlış bir rekolte hesabı, 82.5 liradan fiyat açıklandı, malları alındı, rekolte düşük çıktı, fiyat 110 oldu, millet fındığını sattığıyla kaldı. 160 liranın altında ilan edilen her fiyat, dünyanın zengin çikolata üreticisi kartelleri zengin edecek, bizim üreticimizi perişan edecek. Testi kırılmadan uyarıyoruz. 160 liradan aşağıya fiyatı ilan etmeyin, bu insanların kazandığı para ceplerinde tut diye, boğazlarından yut diye verilmiyor. Bu para o şehirlere can veriyor. 160 liralık fiyatı sahipleniyoruz. Üreticinin hakkını veriniz.