Özgür Özel Avrupa'da yükselen aşırı sağa dikkat çekti: Hafife alınmamalı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Aşırı sağın hafife alınmaması, bu konuda bütünleşik bir mücadelenin hep birlikte verilmesi gerek" dedi.
Özel, İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) Florya’daki yerleşkesinde düzenlenen ve 21 farklı ülkeden gelen temsilcilerin yer aldığı “Yurt Dışı Örgütlenme İkinci Yüzyıl Vizyonu Çalıştayı”nda konuştu.
Özel'in konuşmasından bazı satırbaşları şöyle:
"-Yurt içinde örgütlenme çabaları dahi mesafelerle yolculukları, yorgunluklarıyla zor bir işken, bunu uluslararası düzeyde yapmak, 21 farklı ülkede, 56 farklı birlikle bu işin peşinden koşmak, gerçekten büyük özveridir."
"-CHP, 47 yıl sonra birinci parti oldu. Bu, hepimiz için çok büyük bir gurur, çok büyük bir onur kaynağı. Bunu heyecanını yaşıyoruz."
"-Bunun bir yerel seçimi olduğu ve genel seçim boyutu olduğunda, yurt dışı oyların da devreye gireceği hep hatırlatılıyor."
"- Cam tavanı yurt içinde olduğu gibi, yurt dışında da kırmak gibi bir sorumluluğumuz var.”
“-Hangi ülkelerde oy kullanıldı, iz bu ülkelerden kaçında birinci partiyiz diye bakarsanız... 74 seçim çevresinde yurt dışında oy kullanıldı, biz, bunlardan 40’ında birinci partiyiz."
"-Katılım oranının düşük olduğu her yerde ikinci, üçüncü partiyiz. O yüzden esas yapmamız gerekenin ne olduğu ortada.”
"-Sizler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisinin şu anda Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında, dünyanın dört bir yanında temsil eden kişilerisiniz, oradaki yüzlerisiniz."
"-5-6 milyonu Avrupa’da olmak üzere, 7 milyondan fazla vatandaşımız yurt dışında yaşıyor. CHP, sadece yurt içinde 86 milyon vatandaşımızın değil, eskiden ‘gurbet’ dediğimiz, şimdiki ikinci vatanlarındaki milyonlarca insanımızın da baba ocağıdır, baba evidir."
"- Türkiye İttifakı, sadece yurt içinde kullandığımız bir söylem değil, yurt dışındaki seçmenlere de sıkça hatırlatmamız gereken ve onlarla kurmamız gereken çok önemli bir gönül bağıdır. Çünkü bu baba ocağının bir tane sahibi vardır; o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür.”
Başka yapıların alan bulduğunu görmek
"-Biz sizlerin sorunlarına eğilmedikçe, sizlerin iyi gününde, kötü gününde yanında olmadıkça başka yapıların, başka oluşumların, başka örgütlerin bu boşluğu doldurduğunu bilmemiz lazım."
"-Yurt dışında yaşayan Türklerin, Türkiye'yle bağı olan herkesin derdiyle dertlenmek, iyi kötü gününde onunla birlikte olmak ve sorununa temas etmek çok önemli."
"-Aksi takdirde birtakım cemaat yapıları, birtakım tarikat yapılarının, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğiyle ilgili sizinle, bizimle ortak hayaller kurmayanların, Türkiye'yi Avrupa'nın bir parçası olarak değil de Türkiye'yi çok başka coğrafyaların bir parçası haline getirmek isteyen demokratik bir örgütlenme yerine bambaşka yapıların örgütlenmelerini güçlendirmeye çalışanların alan bulduğunu görmemiz gerekiyor.”
Aşırı sağın yükselişi
“-Almanya ve Fransa Türkiye'nin yurt dışında en çok vatandaşının yaşadığı iki ülke olması açısından yaşanan meselenin bize başka bir tansiyon hissettirdiğini görmek ve bu konuyu ciddi şekilde irdelemek gerekiyor."
"-Neonazizm, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı gibi 80 yıl öncesinde geride bırakmamız gereken birtakım ideolojilerin, yönelimlerin güç kazanıyor olmasından son derece endişe duyuyoruz."
"-Aşırı sağın ve yabancı karşıtlığının zemin kazanmaması için partimizin yurt dışındaki akraba partilerimizle birlikte kat etmesi gereken önemli mesafeler var."
"-Kaygılarımızı hızlı bir şekilde yurt dışında temas halinde olduğumuz Sosyalist Enternasyonal’in hem başkanlık hem başkanlar kuruluyla, yöneticileriyle paylaştık. Önümüzdeki günlerde Romanya'da yapılacak olan toplantıda da bir kez daha masaya yatırıp konuşacağız."
"-Aşırı sağın hafife alınmaması, bu konuda bütünleşik bir mücadelenin hep birlikte verilmesi gerek."
AB eleştirisi
“-Otoriter popülist bir iktidarın hedefinin Avrupa Birliği olamayacağı açıktı. Türkiye bunu bir kez daha yaşadığı pratikle ortaya koydu."
"-Her ne kadar CHP'nin önümüzdeki dönem AB'ye tam üyelik noktasında ifade ettiği kararlılık, dış ilişkiler noktasında ortaya koyduğumuz yeni heyecan, enerji, vizyon, dünya liderlerinin partimizle birlikte ülkemize yeni bir bakış açısı kazanmış olmaları, onlarla kurduğumuz yakın ilişkiler, diyaloglar bugün iktidar partisini yeniden AB hedefini hatırlama noktasına getirdi."
"-Erdoğan'ın uzun süredir ağzına almadığı hatta her aldığında bir polemik alanı olarak iç politika malzemesi yaptığı AB ilişkilerini yeniden hatırlamış olmasını önemsiyoruz. Ancak çok da ciddiye almıyoruz.”
“-Çünkü güpegündüz havai fişekler atarak kutlanan bir başlangıç bir kilometre taşı günden sonra bugün savrulduğumuz nokta iktidarın bu konuda samimi olmadığını gösteriyor."
"-Türkiye'deki hak ihlallerine karşı raporların yumuşak yumuşak yazılması, müeyyidelerin zamana yayılması ve bugün Avrupa değerlerinden kopmuş, demokratik standartları yenilemiş bir noktaya Türkiye'nin savunulması şaşırmayacak bir sonuçtur.”
"Övünülecek değil, çok utanılacak bir durum"
“-Biz gri listeye 2021 yılında girdik. Biz gri listeye son günlerde hızla yapılan bazı kanunu düzenlemeler yapılmadığı için girdik."
"-Biz gri listedeydik. Dün çıktık. Bu övünülecek değil, çok utanılacak bir durumun, çok utanılacak bir üç yılın, AK Parti'nin bu ülkeye son üç yılda yaşattığı gerçeğidir."
"-Çıktığımız günü listede Burkina Faso var. Yemen var, Suriye var, Mali var, Kongo var. Yani bulunduğumuz yer zaten pek çok ülkenin bulunduğu bir yerdi de biz orada bir üst lige falan çıktı. Biz utanç verici bir yere düşmüştük."
"-Çok gecikmeli olarak ve nihayet ittir kaktır, hatta bir gece önce ‘bakalım siyasi bir kararla bizi orada tutacaklar mı‘ gibi tuhaf değerlendirmelerle yani öz güveni eksik bir şekilde yarım yamalak Burkina Faso'nun olduğu yerden kurtulduk."
"-Ama üç yıldır bizi orada tutan ve Türkiye'yi bu utançla yüzleştiren bu iktidardan başkası değildi.”
“Vize ile giden tek ülke"
“-Bu ülkeyi 23 yıldır yöneten iktidar Türkiye'yi bir takım saplantılı bakış açılarıyla Eurovision şarkı yarışmasına sokmadığı gibi, pek çok uluslararası alandaki temsiliyetimizi kaybettirdiği gibi, dünya 3’üncüsü olmuş bir milli takımdan Avrupa ve Dünya Şampiyonalarına katılamayan bir milli takım noktasına getirip bu dönem nihayet çok şükür Almanya'da temsil edildiğimiz noktada oraya giderken vize alan tek ülke biziz."
"-Öğrencilerimiz, bilim insanlarımız, iş insanlarımız hastalarımız vize sorunu yüzünden büyük mağduriyetler yaşıyoruz. Schengen vizesi en çok reddedilen ülke maalesef Türkiye'dir.”
Ebedi kaptanın gösterdiği yön
“-Bu geminin birinci kaptanı bu geminin yönünü batıya çevirmiş. Sebebi bir hayranlık, bir düşkünlük falan değildi. Batıda bilim vardı, demokrasi vardı. Batıda kuvvetler ayrılığı vardı. Batıda insan hakları vardır ve belliydi ki Batı iyiye gidiyordu, zenginleşiyordu ve yükseliyordu."
"-Bugün geminin son kaptanı rotayı doğuya çevirdi. İki tarafa bakalım. Ne tarafa gideceğimize hep birlikte karar verelim. Bir tarafta güçlü parlamentolar, kuvvetler ayrılığı, güçlü demokrasiler var. 45 bin dolarlık milli gelir var."
"- Hadi dönelim bu tarafa gidelim’ dedikleri Şangay iş birliği örgütünde güçlü liderler, bu taraftakiler o kadar güçlü değil. Büyük saraylar, bu taraftakiler iş bilmezliklerinden apartman dairelerinde oturuyor. En pahalı araçlar uçan saraylar. Bu taraftakiler tarifeli uçuyor. En pahalı araçları üretiyor bu taraftakilere satıyor. Bu tarafta zengin yandaşlar, bu tarafta gelir daha doğru dağıtılıyor. "
"-Ve bu tarafta fakir halklar var. 4 bin 500 dolar milli gelir var. Bugün Erdoğan'ın Şangay İşbirliği Örgütü dediği, ‘oraya gidelim, oraya gidelim’ dediği yerin ortalaması 4 bin 500 dolar."
"-O yüzden bakmayın siz Erdoğan'ın ‘Avrupa Birliği hedeflerinden ayrılmayacağız’ demesine. Hedefledikleri yerde bizi bekleyen akıbet de ortadadır."
"-O yüzden bütün vatandaşlarımızı Erdoğan’ın bizi ne tarafa götürmeye çalıştığına, ama geminin ilk ve ebedi kaptanının gösterdiği yönün ne olduğuna dikkat kesilmeye bir kez daha davet ediyorum.”