Ortak hafıza haritası! Eski Antakya geri gelir mi?

6 Şubat depremlerinde ağır hasar gören Antakya'nın tarihi merkezinin aslına uygun bir şekilde yeniden inşası için projeler geliştiren Ortak Akıl Platformu, "Antakya için toplam iyileşme" adını verdiği çalışmayla bir "Hafıza Haritası" oluşturuyor. Eski kentin sesi, dokusu ve hatıraları sürekli güncellenen bir haritaya işleniyor.
6 Şubat depremlerinin vurduğu kentlerden Hatay'da tarihi şehir merkezi Antakya'nın yeniden inşası büyük önem taşıyor. 2 bin 300 yıllık tarihi ile Akdeniz'in en önemli kentlerinden biri olan Antakya'da tarihi camiler, kiliseler, çarşılar ve evler yok oldu. Şehrin bin yıllar içinde şekillenen kültürel yapısı da en az mimari kadar zarar gördü. Depremin ardından kurulan Ortak Akıl Platformu Antakya'da tarihi ve kültürel dokunun geri getirilmesi için sivil toplumun önde gelen temsilcileriyle birlikte çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmaların en sonuncusu ise "Antakya için toplam iyileşme" oldu. Çalışmanın odağında anıları, renkleri, sesleriyle eski Antakya için bir 'Hafıza Haritası" hazırlamak bulunuyor.

TEYİTLİ BİLGİLER
Çalışmada en dikkat çekici bölümlerden birini de "Nehna Platformu" tarafından hazırlanan "Hafıza Haritası" oluşturuyor. Arapça "biz" anlamına gelen "Nehna", geliştirdiği haritaya "Beledna" adını verdi. Beledna da Arapça "Memleketimiz" anlamına geliyor. Antakya ile bağ kurmuş tüm kişilerin katkı sunduğu bir arşiv olan Beledna’da dijital bir harita üzerinde dolaşan kullanıcılar, diledikleri yeri işaretleyip hatıralarını yazılı ve görsel bir şekilde paylaşabiliyor. Projeyle ilgili şunlar kaydediliyor: "Antakyalıların yanı sıra bu şehre adım atmış herkes hatıralarını bir araya getirerek Beledna’nın, yani memleketimizin canlı hafızasının oluşturulmasına katkıda bulunabilirler. Ayrıca kullanıcılar, insanların kaydettiği hatıraların yanı sıra, Antakya’nın önemli mekanlarının teyitli bilgi ve fotoğraflarına da erişilebilirler. Beledna’da bu şehri oluşturan fiziksel unsurların yanı sıra, günlük yaşamdan parçalar bulunuyor. İnsanlar komşusu ile içtikleri kahvelerini, çocukluk fotoğraflarını, sokaklardaki köpeklerini ve evlerine dönerken gördükleri gün batımlarını paylaşıyor."

SES HAFIZASI
Piyanist besteci Renan Kohen de "ses hafızası" ile çalışmaya katıldı. Sanatçı çalışması için şunları ifade etti: "Çok çeşitlilik içerisinde çalıştığım müzik terapi yöntemini acaba Hatay bölgesi için nasıl yaparım diye düşündüm. O uzun soru listemden birkaç tanesini aldım ve şimdilik 119 kişiyle, video ve ses kayıtları yaparak bu soruları sordum. Çünkü 'ses hafızası' bir bireyin, bir ailenin, bir şehrin, bir bölgenin sesler ve müzikler üzerinden biriktirilmiş tarihidir. Ses hafızası, terapötik olarak bireylerin iyileştirilmesinde kullanılırken, bireylerin kendi iyi hallerini koruyabilmelerine yönelik bir yöntemdir. Aynı zamanda bir şehrin kaybolmakta olan soyut hafızasını kalıcı hale getirmek için ses algısının hatıralara dönüşmesini sağlayan tarihsel bir yolculuktur. Yok olmuş veya yok olmakta olan bir bölgenin/kentin ve ailelerin bu dünyadaki yankısını sesler aracılığı ile kalıcı kılmaktır. Bu çalışma bir kitap, web sitesi ve dijital bir albüm olarak okurlarına ve müzik severlerine ulaşacak."
ARKEOLOJİDEN YARDIM
Çalışmada eski Antakya için arkeolojiden de yardım alınıyor. Princeton Üniversitesi Sanat ve Arkeoloji Bölümü profesörü George W. Elderkin’in yönetiminde geniş bir kadroyla 1932-39 yılları arasında yürütülen Princeton Kazıları şehrin uzak geçmişine ışık tutuyor. Kazı çalışmalarına ait geniş arşiv yakın dönemde internet ortamında erişime açılırken, kazı notları ve çizimleri içeren bu zengin arşivin "Antakyalılar için bir tür hafıza tazeleme olacağı" belirtiliyor.
ertan.altan@haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel