Önlem alınmazsa yok olacak, Antalya'yı bekleyen büyük tehlike

Turizm ve tarım kenti Antalya, küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen kentler arasında yer alırken, bölgedeki su kaynakları hayati öneme sahip bulunuyor. 'Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın yayımladığı son 'Çevre Durum Raporunda' ise Antalya sınırlarındaki yeraltı ve içme suyu kaynaklarını bekleyen riskler ile alınması gereken önlemler önümüzdeki dönemde yaşanabilecek olası çevre felaketlerine ışık tutuyor. 

UZUN SÜRE KULLANIMI MÜMKÜN DEĞİL 

Raporda dikkat çeken kısımlardan birini Toros Dağları’ndan çıkan ve ortalama debisi 15 metreküp/saniye olan Kırkgöz Kaynağı için yapılan uyarılar oluşturuyor. "Kaynak çevresinde yer alan göl alanının korunması ve çevresinde görülen her türlü yapılaşmanın önlenmesi gerekmektedir" görüşlerine yer verilen raporda, Konyaaltı Plajının karşısındaki falezlerden çıkan Mağara Kaynağının durumuna da değiniliyor. Söz konusu kaynak için riskler ise şöyle sıralanıyor:  "Şehir içinde olması ve sadece klorlama yapılarak şehir içme suyu olarak kullanılması son derece ekonomik olmasına karşın, yerleşim alanları içerisinde kalması nedeni ile en riskli kaynaklardan birini oluşturmaktadır. Bu suyun daha uzun bir süre kullanılmasının mümkün olmayacağı tahmin edilmektedir."

İSKELE EN KİRLİ KAYNAK 

Duraliler Köyünde bulunan Duraliler Kaynağı'nın ise yerleşim ve tarım alanları içerisinde bulunması nedeniyle kirlenme potansiyeli yüksek olan kaynaklardan biri olduğu, söz konusu kaynağın bakteriyolojik olarak zaman zaman kirlilik gösterdiği, raporda belirtilirken, yat limanındaki mescit altından çıkan İskele Kaynağı'nın ise en yüksek kirlilik parametresine sahip kaynaklardan olduğu vurgulanıyor.

BOŞA AKIYOR 

Raporda, Antalya’nın batısında Hurma köyü içerisinde bulunan Hurma Pınarları'nın terk edilmiş durumda olduğu, söz konusu kaynakların son yıllarda yaşanan kuraklığın tesiri ile bakımsız, bozulmuş ve terkedilmiş olarak boşa akmakta olduğu uyarısına da verilen raporda, Arapsuyu Köyünde bulunan kaynağın ise kirlenme riskini en çok taşıyan kaynaklardan biri olduğu, Akdeniz Üniversitesi’nin güneyinde çevre yoluna yakın bir yerden çıkan kaynağın, çevresindeki diğer sulara göre daha fazla klorür konsantrasyonu ihtiva ettiğinin altı çizilirken,  "Yerleşim alanı içerisinde kalan bu kaynağın da gelecekte daha fazla kirleneceği tahmin edilmektedir" görüşleri sıralanıyor.

MEYDAN KUYULARI

Raporda yer alan diğer çarpıcı uyarılar ise şöyle sıralanıyor: "Meydan Kuyuları, Antalya’nın Meydan Semti’nde bulunan bu kuyular, yerleşim alanlarının ortasında kalmıştır. Şehir içme suyunun bir kısmını sağlayan bu kuyuların kirlenme potansiyelleri de oldukça fazladır."

KESTEL DÜDENİ UYARISI  

"Bucak ilçesinin kanalizasyon sisteminin Kestel Düdenine verilmesinin de öncelikle durdurulması gerektiği rapordan yansırken, şu görüşler sıralanıyor: "Yemişpınarı-Kargılıçeşme ile Tekirpınarı İçmesuyu Kaynaklarının 1. Derece Koruma alanı içerisinde yer alan yerleşim yerlerinin kanalizasyon sistemlerinin tamamlanması, kanalizasyon inşaatı tamamlanıncaya kadar bu bölgedeki yeni yapılacak konutların fosseptik çukurlarının sızdırmazlıkları sağlanmalıdır."

KUM VE ÇAKIL ALINMASI YASAK 

Raporda ayrıca, Boğaçay Mutlak Koruma Alanı ile 1. ve 2. Derece Koruma alanlarında kum ve çakıl malzeme teminin yasak olduğu, koruma alanlarında yer alan yerleşim yerlerinin kanalizasyon altyapısı öncelikli olarak inşa edilmesi gerektiği, Doyran içme suyu kaynaklarının bulunduğu alanın da "Mutlak Koruma Alanı" olduğu ve benzer şekilde kanalizasyon sistemi, öncelikli olarak inşa edilmesi bilgileri de sıralanıyor.

mert.inan@haberglobal.com.tr 

Kaynak: Web Özel