Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, iftar programında konuştu: "Bu sofra denkliğin ve eşitliğin sofrasıdır"
Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Beylikdüzü'nde iftar programında konuştu. Kılıçdaroğlu, "Biz Millet İttifakı olarak bu kutuplaşmayı kırmak, ülkemizi kimlik siyasetinden kurtarıp değer odaklı bir siyaset kültürünü yerleştirmek üzere yola çıktık." dedi.
Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile İstanbul Beylikdüzü kapalı pazar yerinde iftar programına katıldı. Kılıçdaroğlu, programda, Allah'ın 99 isminden birisi olan "Kadir" kelimesinin anlamının güçlü, kudretli, diğer anlamının ise değer ve kıymet olduğunu söyledi.
Kadir Gecesi'nin aynı zamanda bir "değer" gecesi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Dolayısıyla bu gece, ortak değerlerimizi hatırlamaya, yaşayıp, yaşatmaya da bir vesiledir. Bizim toplum olarak en önemli ortak değerlerimizden biri, beraber yaşama kültürümüzdür. Bu kültürün hamuru, saygıyla, sevgiyle, dayanışmayla yoğrulmuştur." diye konuştu.
Türkiye'nin zenginliğinin, toplumun çeşitliliğini besleğini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Ama sanki böyle değilmiş gibi uzun yıllardır çeşitlilik, uzlaşılamaz farklılıklar olarak topluma yansıtıldı. Farklılıklara yapılan vurgular, toplumu ayrıştıran silahlara dönüştü. Kimlikler üzerinden toplumsal çatışma körüklenerek halk, farklı gruplara çekildi. Biz Millet İttifakı olarak bu kutuplaşmayı kırmak, ülkemizi kimlik siyasetinden kurtarıp değer odaklı bir siyaset kültürünü yerleştirmek üzere yola çıktık. Liderleri olarak Halil İbrahim sofrasına oturduk. Halkımızı da adalet, eşitlik, hukuk, özgürlük ve hakça paylaşım için bu sofraya davet ettik. Milletimizin sofrasında sadece karınlar doymakla kalmıyor. Bu sofrada, birlik ve beraberliğimizle güçleniyor. Sofranın yaşattığı değerler vardır. Biz de o değerleri benimsedik. Bu sofrada açgözlülük yok, hırs yok, art niyet yok, kibir yok. Ama istişare, dayanışma, paylaşma var. Bu sofraya her oturan bilsin ki yanındakini de düşünür. Bu sofrada kimse lokmasını yutmadan ikinci lokmaya el uzatmaz. Aynı aşa kaşık salladığımız bu sofraya konan her şey, nimetten görülür, israf edilmez."
"Bu sofra denkliğin ve eşitliğin sofrasıdır"
Millet için kurdukları sofranın, birliğin, düzenliğin ve sürekliliğin, birlik ve dayanışmanın, paylaşmanın, tütmeye devam eden ocakların ve süren yaşamın, denkliğin ve eşitliğin sofrası olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Soframıza herkesin yeri vardır ve soframıza oturan herkes saygındır ve saygı görürüz. Bu sofrada kimse güç ve itibar gösterisi yapmaz. Bu sofra, haram yiyenlerin sofrasına hiç ama hiç benzemez. Yozlaşma, savurganlık, eşitsizlik ve adaletsizlik bu sofrada kendisine yer bulmaz. Bu sofra hak sofrasıdır. Herkes payını alsın diye kuruldu. Bu sofra, dostlar sofrası, birlikteliğimiz büyüsün diye var. Bu sofranın bereketi aynı zamanda ülkemizin de bereketidir. Değer odaklı yaşam da bu sofrada filizleniyor dostlarım. Bu filizler, fidan olacak, sonra çiçek açacak ve inanın baharlıların en güzeline de hep birlikte kavuşacağız." değerlendirmesinde bulundu.
"Bu güzel ülkede gerilimin yerini huzur, çatışmanın yerini barış ve anlayış, düşmanlığın yerini ise kardeşlik alacak." diyen Kılıçdaroğlu, bir arada yaşama kültürünün, tüm dini, etnik ve mezhepsel farklılıkları çatışma unsuru haline getiren kirli siyasete galip geleceğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bilge dostum Temel Bey ile ve soframızdaki diğer liderlerle biz bu ortak paydada buluştuk. Milletimizle birlikte, azimle, kararlılıkla ve inançla yürüyoruz. Bu topraklarda yeşerecek yeni nesiller için adil bir düzeni savunuyoruz. Bu sofrada herkese, her dosta, her cana yer var. Hakça paylaşmak ve insanca yaşamak için tüm milletimizi bu güzel sofraya davet ediyoruz." diye konuştu.
"Adalet mülkün temelidir"
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da Türkiye'de barışın ve huzurun tesis edilmesi için ahlaki ve manevi değerlere sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
Toplumu bir arada tutan, barışı sağlayan, adaleti tesis eden bütün manevi meseleleri, ahlaki ve manevi değerler olarak kabul ettiklerini anlatan Karamollaoğlu, "Bunun da başında adalet gelir. Adalet mülkün temelidir. Bazıları 'Adalet devletin zihnidir' de diyor. Adalet olmadan bir ülkede barış olmaz. Huzur olmaz." dedi.
Karamollaoğlu, ahlaki ve manevi değerler ihya edilmeden bir toplumda huzur olmayacağını da dile getirdi.
Kılıçdaroğlu'nun, "Biz bu ülkeyi bir bütün olarak kalkındıracağız." sözünü hatırlatan Karamollaoğlu, "Edirne'den Kars'a Hakkari'den Denizli'ye kadar, bu ülkede hangi konumda bulunan insanlar varsa bütününü kalkındırmaya mecburuz. Bunun için elbette ciddi bir kalkınma hamlesi, sanayileşme hamlesi, teknolojide ilerleme hamlesi yapmaya mecburuz. Yeni müesseseler kuracağız. Araştırma ve geliştirme yapacağız. Toplumun seviyesi, yaşantısı biraz daha ileriye çıkacak." ifadelerini kullandı.
"Avrupa ve Amerika ile aynı mantığı taşımıyoruz"
İktidara geldiklerinde Türkiye'nin 3,5 sene zarfında en gelişmiş ülkelerin arasına gireceğini söyleyen Karamollaoğlu, tek başlarına yaşamadıklarını, irtibatta olmaları gereken ülkeler olduğunu ve bütün bu ülkelerle şahsiyetli bir politika oluşturmak mecburiyetinde bulunduklarını belirtti.
Şahsiyetli dış politika kavramından bahseden Karamollaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyada sömürgeciliği kendisine gaye edinmiş bir anlayışı reddederek söylüyorum, Avrupa ile aynı mantığı taşımıyoruz biz. Amerika ile aynı mantığı taşımıyoruz. Onlar gittikleri her ülkeye 'Ben nasıl sömürürüm.' diye gitmişler. Arkasından da bakıyorlar 'Yahu şu Afrikalılara bakın, Asya'ya bakın, Güney Amerika'ya bakın. Bir türlü kendi ayakları üzerinde duramıyorlar.' Peki de bunun müsebbibi kim? Sensin be? Sen gittin, soydun bunları... Ellerinde ne varsa aldın, bir gram vermedin."
İftara, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık da katıldı.
Kaynak: AA