İş hayatında yeni dönem! Kod-29 kaldırıldı, bundan sonra ne olacak?
İşten çıkarmanın Kod-29 kapsamındaki yüz kızartıcı davranışlar dışında yasak olduğu 2020 yılında 176 bin 662 çalışanın iş akdine son verildi! SGK tepkiler üzerine 9 yeni kod getirdi. Peki yeni sistemin artısı eksisi ne?
Pandemi sürecinde işten çıkarma yasak olduğu için binlerce insanın işten çıkarıldığı kağıtlarda yazan Kod 29, yani 'ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılıktan dolayı tazminatsız işten kovulma' artık yok.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) gelen tepkiler üzerine yeni bir düzenlemeye gitti. Önceden hırsızlık yapan da cinsel tacizde bulunan da sendikaya üye olan da, patronuyla herhangi bir sorun yaşayan da Kod 29'dan atılabiliyordu. Kovulan çalışanlar ne kıdem ve ihbar tazminatlarını alabiliyordu ne de İşsizlik Fonu ödemelerinden yararlanabiliyordu. SGK'nın yeni düzenlemesiyle birlikte, bundan sonra her bir işten ayrılış nedeni için ayrı ayrı kodlar belirlendi.
7 GÜNDEN FAZLA HAPİS CEZASI ALANLAR...
Bundan sonra işverenle ilgili asılsız ihbarda bulunan işçi Kod 43'ten, başka bir işçiye cinsel tacizde bulunan Kod 44'ten, iş yerine sarhoş gelen işçi Kod 45'ten, hırsızlık yapan Kod 46'dan, 7 günden fazla hapis cezası alanlar Kod 47'den, işverenden izin almadan devamsızlık yapanlar Kod 48'den ve görevini yapmayan Kod 49'dan işten atılacak. Ancak hangi koddan atılırsa atılsın, işçi yine kıdem tazminatından ve İşsizlik Sigortası'ndan mahrum kalacak. Düzenleme ile pandemi boyunca çok tartışılan Kod 29 kaldırılarak, yerine 9 ayrı kod getirilmiş oldu.
Peki bu düzenleme mağduriyetleri giderir mi? İş hayatına nasıl bir yenilik getirilmiş oldu? Tüm bunlarla beraber çalışma hayatındaki bu düzenlemelerin başlangıcına giderek, bahsedilen kodların nasıl ve ne zaman ortaya çıktığını araştırdık.
Çalışma Ekonomisi Doktoru Avukat Murat Özveri ve Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Alp anlatıyor...
HER KOD, TAZMİNATSIZ ÇIKIŞ NEDENİ
Çalışma Ekonomisi Doktoru Avukat Murat Özveri, "Kod 29, 4 bin 857 sayılı İş Yasası'nın 25'e 2. maddesinin üst başlığını, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı hallerle ilgili bir kod idi. Şimdi Kod 29'u kaldırdılar, o başlığın altındaki her bir durum için ayrı bir kod verdiler. Asıl sorun, işçnin işinden olması için, İşsizlik Sigortası'ndan ve kazanılmış kıdem hakkından yoksun kalması için işverenin beyanının yeterli olmasıydı. Bu değişmedi. Dolayısıyla Kod 29 olmuş, 50 olmuş değişen bir şey yok" diyor.
İşçilerin hangi koddan atılırsa atılsın, yine kıdem tazminatından ve İşsizlik Sigortası'ndan mahrum kalacağı bilgisini veren Özveri, şöyle devam etti:
"İşsizlik Sigortası için kesilen primler, tüm işçilerden kesiliyor. Bu nedenle çıkarılan işçilerin İşsizlik Sigortası'ndan yararlanamaması adil değil. Yeni bir düzenleme yapılıyorsa bunun değiştirilmesi gerekirdi."
Avukat Murat Özveri
İŞTEN ÇIKARMA YASAĞI SÜRSE DE ATILABİLECEKLER
Cumhurbaşkanı Kararı ile işten çıkarma yasağı, 17 Mart'tan itibaren 2 ay daha uzatılmıştı. Yasağın bitmesine 1 aydan biraz daha fazla bir zaman var. SGK'nın yeni düzenlemesinden önce, işten çıkarma yasağına Kod 29'dan atılanlar dahil değildi. İşçi örgütlerinin tepki gösterdiği bu duruma göre, işveren çoğunlukla sendikalaşan işçileri Kod 29'dan kovuyordu.
Belirlenen yeni kodlarla atılacak işçilerin, işten çıkarma yasağı sürerken çıkarılıp çıkarılamayacağını sorduğumuz Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Alp, "Çıkarılabilecekler" dedi. Alp, "Bu değişmedi. Sadece Kod 29 kalktı. Yerine yeni kodlar gelmiş oldu. Kod 29'un yerine artık yenileri geçti" diye konuştu.
"YENİ DÜZENLEMENİN SAĞLAYACAĞI TEK AVANTAJ..."
Prof. Dr. Mustafa Alp, bir işçinin hangi nedenle işten atılmış olursa olsun, Kod 29'tan atıldıysa "ahlak ve iyi niyete aykırılıkla" damgalandığını anımsatarak, yeni düzenlemenin şöyle bir faydası olabileceğine dikkat çekiyor.
3-4 YIL İSPATLA UĞRAŞACAK
Avukat Murat Özveri ise, tek tek kodların olmasının, işçinin yeni bir işe girdiği zaman damgalanmasına yol açacağını düşünüyor.
"Cinsel taciz, hırsızlık, devamsızlık vs... Kod 29 dendiğinde bunlardan herhangi biriydi" diyen Özveri, "Şimdi her bir işten atış nedeni, belli bir kod ile ifade edilecek. İşveren burada gerçeğe aykırı, haksız bir duruma yol açarsa, işçinin bunun gerçeğe aykırı olduğunu ispatlamak için dava açması ve yargılama sürecini bitirmesi gerekecek. Bu da Türkiye'de 3-4 yıl demek. Bu tür bir iddiayla işten çıkarılan işçi resmen boyalı kuş gibi, işgücü piyasasının dışına itilmiş olacaktır" ifadelerine yer verdi.
Özveri, şöyle devam etti: "İşverenlerin hepsi istismar ediyor demiyorum ancak yalnızca yüzde 1'i bile kötüye kullansa, vahim bir durum. Çünkü işverenin beyanı esas alınarak hukuki süreç başlatılıyor. Bu sona erene kadar işveren beyanının doğru olduğu kabul edildiği için işçi haklarından yoksun bırakılıyorsa, Kod 50 olmuş, 60 olmuş önemli değil."
NE YAPILMALIYDI?
Avukat Murat Özveri, eğer gerçekten haklı bir nedenle işten çıkarıp, ayıklama yapmak isteniyorsa, şunlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi:
"İki önemli nokta var. Birincisi, kıdem tazminatıyla fesih nedeni arasındaki bağlantıyı ortadan kaldırmalısınız. Hangi nedenle çıkarılmış olursa olsun kıdemini ödeyeceksiniz. İkincisi de, işveren mahkemede haklı nedeni olup olmadığını ispat etmek zorunda. İşveren, bu iddiasına ilişkin kuvvetli emareleri gösterip, izin almalı. Bu İş Mahkemesi olabilir, İŞKUR olabilir. Ancak yetmemeli. Elde edeceği hakları teminat halinde İş Mahkemesi'ne ya da İŞKUR'a yatırmalı. İzin ve teminat sistemi içinde düşünülmeli bu konu. Aksi halde ne yaparsanız yapın, işverenin iki dudağı arasında bırakırsanız, istismarlara yol açmış olursunuz."
SGK: 176 BİN 662 İŞÇİ ATILDI
SGK verilerine göre, 2018'de 233 bin 430, 2019'da 194 bin 524, 2020'de 176 bin 662 işçi Kod-29 ile işten çıkarıldı.
DİSK-AR'ın, CİMER başvurusu ile SGK'dan elde ettiği veriler de bu verilerle örtüşüyordu. DİSK-AR'a göre, 2020'de 177 bin işçi Kod-29 ile işten çıkarıldı. Bu, günde ortalama 500, ayda ortalama 14 bin 722 işçinin Kod 29 ile atılmış olması demek.
KODLAR NE ZAMANDAN BERİ VAR?
Avukat Murat Özveri, çalışma hayatındaki söz konusu kodların tarihine ilişkin şu bilgileri verdi: "Kodlarla ilk kez karşılaşıyor değiliz. 1936'dan beri işverenin haklı fesih hakkı var. Haklı fesih hakkıyla işverenin işten çıkarma yapılabildiğini söyleyen Özveri, "İşsizlik Sigortası'ndan kimin yararlanıp, kimin yararlanmayacağının belirlenmesi gerektiğinden, işverene bildirim yükümlülükleri geldi. İşveren SGK'ya işten ayrılış bildirgesi vermek zorunda. Bu bildirge, İşsizlik Sigortası'nı hak edip etmemede esas alınan bir belge haline dönüştü. Ondan sonra da bu kodlar çıktı."
Prof. Dr. Mustafa Alp ise, 2000'li yıllardan itibaren söz konusu kodların kullanılmasının daha yaygın hale geldiği ifade etti.
Kaynak: Web Özel