Kızının 'galiba ben de öleceğim' mesajıyla yıkılmıştı... Depremde yeni ses kaydı ortaya çıktı: "Dinleyince hastanelik oldum"
Depremde iki kızı ve eşi vefat eden Mümtaz Gövce ve kızının enkaz altında kendisine attığı “Annemlere ulaşamıyorum, galiba ben de öleceğim' sesli mesajı Türkiye’nin yüreğini dağlamıştı. Gövce aynı telefonda yeni kayıtlar buldu.
Türkiye’yi yasa boğan 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler sonrası çok sayıda insan hayatını kaybederken birçok kişi de yaralanmıştı.
Hatay Antakya’da çok sayıda kişiye mezar olan Elit Apartmanı’nda eşi Sena ve kızları 6 yaşındaki Ece Birce ile 9 yaşındaki Elif Eylül’ü kaybeden Mümtaz Gövce’nin vefat eden kızından kalan ses kaydının ortaya çıkması da herkesi duygulandırmıştı.
Gövce, depremin üzerinden geçen yaklaşık 1 yılın ardından yaşadıklarını anlattı.
Acılı baba, vefat eden kızının yanında bulunan eşinin telefonunda yaklaşık 2 ay önce, 6 Şubat’a ait 13 yeni ses kaydını bulduğunu ilk kez anlattı. Yeni bulunan ses kayıtlarından bir tanesinde küçük Eylül’ün kendini tanıttığı, annesi ve kız kardeşinin yanında olduğunu söylediği ve yardım istediği anları dinleyen baba Gövce’nin gözleri doldu. Bir kaç ses kaydını dinledikten sonra fenalaştığını aktaran Gövce, kızından kalan diğer ses kayıtlarını dinleyemediğini belirtti.
"KIZIM BU KADAR ÇABA GÖSTERDİYSE..."
Deprem günü işi nedeniyle ailesinin yanında olmadığını ifade eden 41 yaşındaki Mümtaz Gövce, “İşim gereği İstanbul’daydım, eşim, çocuklarım, ailem Antakya’daydı. Apartman grubuna yazdım, annemi, babamızı arıyoruz; şebeke olmadığından kaynaklı hiç kimseye ulaşamıyoruz. Karayolu üzerinden Antakya’ya gittim, vardığımda öğleden sonra 14.00 falandı. 7’nci gün Zonguldak’tan madenci arkadaşlar sağ olsunlar bizim daireye ulaştılar. Özellikle ses kaydını bırakan kızım Eylül için stetoskop istediler, beden rengi, hiçbir sıkıntısı yoktu. 3’ünü bir çıkarttılar, teşhis ettik, insan bulabildiğine şükrediyor öyle diyeyim. Hayatımın 6 Şubat’tan sonraki süreci; ne babalığımın ne kocalığımın bittiğini düşünmüyorum. Onları bulmak bir görevdi, defnetmek ayrı bir görevdi şimdi onları yaşatmak için de ayrı bir görev olarak bakıyorum. Sesini duyduğumda ‘Baba galiba ben de öleceğim’ diye onun o çabasını, Whatsapp'tan, telefon aramalarından defalarca denemesine, gördüğümde sadece şunu dedim; kızım bu kadar çaba gösterdiyse Mümtaz sen de ayağa kalk, onun bu gayreti karşılıksız kalmasın diyorum” diye konuştu.
Yaşadıklarından sonra deprem bölgesinde çalışmalara başladıklarını anlatan Gövce, “Deprem bölgesine kendi imkanlarımızla, yardımseverlerle o süreçten sonraki durumda gerek nakdi gerek tırlarla yardımlar başladı. 11 ay oldu şu çok önemli; o görev bilincini kaybetmeyeceksiniz, onlar vefat etti, bu dünyada değiller ama onları yaşatabilirsiniz. Biri 6 biri 9 yaşında olan 2 kızım vardı, o bölgede birçok çocuk annesiz, babasız kaldı. Çocuklar bizim geleceğimiz o yüzden kızlarımın adına 6 Sıfır 2 diye bir dernek kurulum aşamasında çocuk hakları derneği. Şuna inanıyorum; benim kızım yaşasaydı 20 yıl sonrasına o bizim geleceğimiz olacaktı, nice Eylül, Ece’ler var. Bu Eylül, Eceler, Ahmetler, Mehmetler 20 yıl sonra bizler yaşlandığımızda onlar bu ülkede bayrağı devralacaklar. Ümit ediyorum ki bu ülke yaşamaya, büyümeye devam edecek. Onlara bakar, eğitir, barındırır gibi kendi çocuklarımdan bahsediyorum, başka çocuklara da bu şekil temas etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.