Ev sahipleri mahreme el attı, ne yasa ne özel hayat!
Kira artış oranının yüzde 65 olarak açıklanmasının ardından ev sahipleri sağlam kiracı arayışına girdi. Ancak yasaları hiçe sayan bazı ev sahipleri taahhütname dayatmasında bulunurken bazıları ise çiftlere çocuk sahibi olup olmayacaklarını bile soruyor. Uzmanlar ise "tuzağa düşmeyin" diyor!
Temmuz ayı itibariyle kira artışındaki yüzde 25'lik sınır sona erdi. Yeni dönemde kira artışı TÜFE oranına göre belirlenecek. Buna göre, haziran ayı enflasyonun açıklanmasıyla konut ve işyerlerine yüzde 65 oranında zam yapılabilecek. Oranın artmasının ardından ev sahipleri de kiracı kriterlerini artırdı. Kimi borcu olup olmadığını soruyor, kimi kredi notunu öğrenmek için rapor istiyor. İstanbul başta olmak üzere büyük kentlerde kefil, tahliye taahhütnamesi isteyenler bile var. Ekonomik koşullar, enflasyon ve tahliye davalarının yıllarca sürmesi de ev sahiplerinin kararları üzerinde etkili oluyor.
BELGELİ OLMALI
Avukat Elvan Kakıcı Şimşek, atılacak doğru adımların ev sahiplerinin doğacak problemleri önceden öngörerek engellemesini kolaylaştırdığı ifade ederken, şunları söyledi: "Kiracı araştırması yapmak, kira sözleşmesi hazırlamak ve ödeme koşullarını belirlemek gibi etkenlere dikkat etmek, uzun vadeli ve sorunsuz bir kiralama süreci için çok önemli. Olası bir sorunda yasal yollarla hak aranabilmesi için tüm işlemlerin belgelenebilir olması gerekir. Ancak kiracının hayatına dahil olmak ile yakından tanımak arasında çok ince bir çizgi var."
ÖZEL HAYATA MÜDAHALE
Ev sahibinin kiracının aylık gelirini belgelendirmesini talep edebileceğini anlatan Şimşek, "Kiracının kirayı geciktirme durumunda ev sahibinin herhangi bir ceza uygulaması söz konusu olmayıp hakkını yasal yollardan arayarak tahliye davası açabilir. Kiracının borcu olup olmadığını öğrenmek, findeks raporunu istemek kiracının özel hayatına müdahale olduğundan yasal talepler değildir" ifadelerini kullandı.
TAAHHÜTNAMEYE DİKKAT
Şimşek, tahliye taahhütnamesine de dikkat çekerken şöyle devam etti: "Taahhütname, kiracının kiraladığı taşınmazı belirli bir tarihte tahliye edeceğini beyan eden yazılı bir belge. Tahliye taahhütnamenin geçerlilik koşulları ise; kira sözleşmesi yapıldıktan sonra verilmiş olmalıdır. Taahhütte kiralananın boşaltılacağı tarih açık ve net olarak belirtilmeli ve yazılı şekil şartına uygun hazırlanmalıdır. Taahhütnameyi bizzat kiracı imzalamalıdır. Kira kontratı yapılmadan önce hazırlanmış tahliye taahhütnamesi ise geçersiz sayılır."
SAĞLAM KİRACI ARAYIŞI
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa ise fiyatların artması ve TÜFE'nin yüksek çıkmasının ev sahiplerini sağlam kiracı endişesine soktuğunu söylüyor. Aşa, "Ev sahipleri de kiraların yüksek olduğunu, bu bedellerin kolay ödenemeyeceğini biliyorlar. Bu sebepten mümkün oldukça kriter koyarak, kefil, tahliye taahhüdü, findeks raporu, hatta GBT istiyorlar. Ev sahiplerinin bunları istemesinde yasal bir engel yok. Neticede kira kontratı bir sözleşme ve iki taraf ta bazı istek ve taleplerde bulunabilir" dedi.
KEFİL TALEBİ YASAL MI?
Avukat Sinan Keskin ise ev sahiplerinin taleplerinin vatandaşlar ile kiracılar arasında endişe yarattığını belirtirken, taleplerin yasal olması gerekliliğine dikkat çekti. Keskin, şunları söyledi: "Borç durumunun sorgulanması ve findeks raporu istenmesinde hukuka aykırılık yok ancak bu bilgilerin talep edilmesi sırasında kişisel verilerin korunması kanunlarına riayet edilmeli."
"Kefil talebi de yasal ancak kiracının kefil bulamaması durumunda alternatif çözümler üzerinde uzlaşılabilir. Tahliye taahhütnamesinin yasal olarak bağlayıcı ve geçerli olması açısından taahhütnamenin hazırlanışı ve taahhüdün ne zaman verildiği kira sözleşmesinin ne zaman yapıldığı gibi kriterler önem arz etmektedir."
Kaynak: Web Özel