İşte fal piyasası... "Nazar var, kurşun dökelim"
Fala inanma, falsız da kalma sözünü duymayanınız yoktur. İstanbul'da artık neredeyse bir sektör haline gelmiş fal kafelere gittim. Randevuyla çalışıyorlar, içlerinde kurşun döktüreni bile var. En uygun fal 150 TL ile kahve iken, tarot, su, kader falı da isterseniz fiyatlar 500-600 TL'ye çıkabiliyor.
İstanbul'da Taksim, Bakırköy, Beşiktaş ve Kadıköy'de her köşe başında fal kafeler görmek mümkün. Çoğunun kapısında ise 'meşhur falcı' ya da 'medyum' ifadeleri açıkça yazıyor. Telefon üzerinden arandığında yüksek fiyat söyleseler de yüz yüze sıkı bir pazarlıkla fiyatı düşürmeyi bile kabul ediyorlar. İstanbul'da trend haline gelen fal kafeleri gezerek sizler için değerlendirdik.
İlk durağımız Taksim'de falcılar sokağı olarak da bilinen Ayhan Işık Sokak. Kapıda bizi karşılayan kişi, tarot ve kahve falının popüler olduğunu ve ikisi için 300 TL vermemiz gerektiğini belirtiyor. Fiyatı pahalı bulduğumuzda ise, iki faldan da bakması karşılığında 150 TL'ye anlaşıyor, kahvemizi yudumlamaya başlıyoruz. 'Her dilden fal bakılır' tabelası da ilgimizi çekiyor.
MASADA CADI FİGÜRÜ
Yorumcu olarak bilinen C. isimli kadının masasına geçip kendimizi muhasebeci olarak tanıtıyoruz. Masanın kafenin diğer bölümlerinden paravanla ayrılması ve masadaki cadı figürü de dikkatimizi çekiyor. Üzerimizde nazar olduğunu ve hayırlı bir kısmet çıkacağı gibi klasik lafların ardından Bakırköy'de oldukça meşhur olan başka bir falcıya geçiyoruz.
PAZARLIKTAN SONRA FİYATI DÜŞÜRÜYORLAR
Bakırköy'deki falcı kafenin normal bir kafeden farkı yok. Girişinde “Efsane medyumlar, falda iddialıyız” yazılı tabelalar dikkatimizi çekiyor. Kafeye geçtiğimizde katina, iskambil, aşk, su ve kader falı gibi fal çeşitlerini öğreniyoruz. Masaya geçtiğimizde bize özel bir iskambil falı bakacağını söyleyen kişi, 600 TL talep ediyor. Bu fiyatın yüksek olduğunu söyleyip sıkı bir pazarlıktan sonra fiyatı 300 TL'ye kadar indiriyoruz.
"ÜZERİNDE NAZAR VAR"
Fala bakan kişi bizlere üzerimizde nazar olduğunu ve kurşun döktürmemiz gerektiğini söylüyor. Kafenin alt katında da kurşun döküldüğünü öğreniyoruz. Aklımızdan tuttuğumuz sayıyı bilen kişi, dileklerimizin de kabul olacağını söylüyor. Sırada 3-4 kişinin daha beklediği fal kafede şehir dışından geldiğini ifade edenler bile var.
3 AYDAN AZ OLMAMAK ÜZERE...
Peki, “Fala inanma, falsız da kalma” sözünün geçerli olduğu günümüzde bu trend ne kadar yasal? Avukat Kevser Yıldırım, "Şehlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, nakiplik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük ve gayıptan haber vermek ve murada kavuşturmak gibi eylemler yasak ve bu kişiler hakkında 3 aydan az olmamak üzere hapis ve para cezası var" ifadesini kullanmakta.
Halka açık yerlerde açıkça reklamın yapılmasının da hukuken kabul edilmeyeceğinin altını çizen Yıldırım, "Fal bakmak sebebiyle ücret talep edilmesi de hukuken doğru değil. Bu ücretin talep edilmesi yasalara göre mümkün değildir" vurgusunu yapmakta.
"BELİRSİZLİKLE BAŞA ÇIKMAKTA ZORLANDIKLARINDA..."
Psikolog Özge Öztaşçı, insanların belirsizlikle başa çıkmakta zorlandıkları zaman fala yöneldiklerini anlatıyor. Öztaşçı, "Fal aslında elde yeterli ve gerçek veriler olmadan sonuca atlanılan bir bilişsel çarpıtmadır. Kişi rahatsızlık verici duygulardan kurtulmak için profesyonel yardım almak yerine daha hızlı ve kolay olan fala inanmayı tercih eder. Bilişsel çarpıtmaları da, gerçek olmasa dahi, söylenenleri mantığa bürüyerek inancının desteklenmesini sağlar fakat bu inancın altında yatan gerçekte anksiyete, depresyon gibi psikolojik problemlerdir" ifadelerini kullanmakta.
Kaynak: Web Özel