Hayatlarının bir kıymeti olsun isteyen motosikletli kuryeler, isyan etti: Artık ölmek istemiyoruz
Denizli Motosikletli Kuryeler Derneği, trafikte motosikletli kuryelerin ölümüyle sonuçlanan kaza sayısının artması nedeniyle bir açıklama yaptı. Somali Cumhurbaşkanının oğlunun sebep olduğu ölümlü kazanın ardından meslektaşlarının iş bıraktığını açıklayan kuryeler, "Ölmek istemiyoruz" dedi.
Motosikletli kuryeler, hayatları için bir araya geldi.
Son dönemde artan ölümlü kazalara dikkat çeken Denizli Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Emin Başaran, “30 Kasım Perşembe günü meydana gelen trafik kazasında Yunus Emre Göçer’in kullandığı motosiklete, Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun kullandığı otomobilin arkadan çarpması sonucu Yunus Emre Göçer vefat etmiştir. Bu vicdanlara sığmayan kaza tüm kurye camiasını derinden etkilemiştir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma ve açılan dava sonucu sanık hakkında neticeten 27 bin 300 TL adli para cezası ve ehliyetine 6 ay süre ile el konulması kararı verilmiştir. Kazadan sonra birçok kurye arkadaşımız mesleğini bırakmak istemiş, yaptıkları işi bir gün sonra tekrar yapamayacakları korkusuna kapılmıştır. Vicdanları derinden yaralayan bu kaza sözün bittiği nokta olmuştur. TÜİK ve EGM resmi verilerine göre Türkiye genelinde meydana gelen kazalarda 2023 yılında 2 bin 984 kişi vefat etmiştir. Ayrıca Kurye Hakları Derneği tarafından 2022 yılında en az 58 ve 2023 yılında ise 68 motosikletli kuryenin hayatını kaybettiği raporlandırılmıştır. Başka bir açıdan bakıldığında motosikletli kuryeler, trafikte en çok vefat eden meslek mensupları haline gelmiştir. Bizler hukuki çerçevede sosyal ve özlük haklarımız konusunda sıklıkla dile getirdiğimiz eksikliklerle mücadele etmeye devam etmekteyiz ancak bizler için en önemli mücadele konusu; en azından kurye kardeşlerimizin hayatını kaybetmesi durumunda adaletin tecelli etmesidir” dedi.
Motosikletli kuryelik mesleğine gönül vermiş federasyonlar ve dernekler olarak yetkililere çağrıda bulunduklarını kaydeden Başaran, “Anayasamızda, devletin temel amaç ve görevi; kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak olarak tanımlanmıştır. Türk Ceza Kanunu’nda bulunan bu düzenlemelerin anayasamızın ruhuna aykırı olduğu kanaatindeyiz. Bizler tekrar böyle kazalarda bir bir ölmemek adına, taksirle ölüme neden olma suçunun cezai yaptırımının ağırlaştırılmasını, bu cezanın da adli para cezasına çevrilmemesini talep ediyoruz. Mahkemelerde çıkacak kararların bir nebze de olsa vicdanları rahatlatmasını, trafikte sürücülerin daha dikkatli olmasını sağlayacak cezai müeyyidelerin getirilmesini istiyoruz” diye konuştu.