Hatay'da depremde 43 bloku yıkılan 600 Evler Sitesi ile ilgili korkunç gerçek!

AA
Hatay Deprem Gündem haberleri
Hatay'da depremde 43 bloku yıkılan 600 Evler Sitesi ile ilgili korkunç gerçek!

Hatay'da geçen yılki depremde 526 kişinin hayatını kaybettiği 600 Evler Sitesi'nin 43 blokunun yıkılmasına ilişkin biri firari 7 sanık hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan dava açıldı.

Antakya ilçesi Güzelburç Mahallesi'ndeki "600 Evler Sitesi" olarak bilinen 600 Evler Konut Yapı Kooperatifi'nin her biri 5 katlı 57 blokundan 43'ünün 6 Şubat 2023'teki depremde yıkılmasıyla ilgili Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma tamamlandı.

Sitede 43 blokun yıkılması sonucu 526 kişinin yaşamını yitirdiği belirtilen iddianamede, ikametlerinin bulunduğu 1, 8, 41 ve 53'üncü bloklarda projesiz, izinsiz çatı katı yaptırdıkları ifade edilen tutuksuz sanıklar G.D, H.S, K.M, M.Y, M.C. ve Ş.S'nin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapsi istendi.

Bilirkişi raporunda yıkılan bloklarda yapım sorumlusu, fenni mesul, mimari proje müellifi ve teknik uygulama sorumlusu olarak görev aldığı belirtilen firari Ö.R'nin ise aynı suçtan 4 kez hapsinin istendiği iddianame, Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

İddianamede, ruhsat evraklarında yapım sorumlusu ve fenni mesul olarak ismi geçen Y.S.K. ile taraf beyanlarında müteahhit olarak çalıştıkları ifade edilen Z.E. ve S.G. hakkında vefat etmeleri nedeniyle takipsizlik, 36 şüpheli hakkında da kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği belirtildi.

BİLİRKİŞİ HEYETİ İNCELEME YAPTI

İddianamede, yıkılan bloklardan 30'unun 1989'da, 9'unun 1990'da, 3'ünün 1992'de, birinin de 1997'de yapımına başlandığı kaydedildi. Çoğu enkazdan yaralı kurtulan 138 kişinin müşteki sıfatıyla yer aldığı iddianamede, cumhuriyet savcısı nezaretindeki inşaat ve jeoloji mühendisleri ve mimardan oluşan bilirkişi heyetiyle sitede inceleme yapıldığı belirtildi.

İncelemede, yıkılan blokların kolon-kiriş bölgelerinde yönetmelik gereği etriye sıklaştırmasına rastlanmadığı, kancaların yapılmadığı, betonda kırmataş, taş tozu ve çimento görüldüğü, zemin katların ağır kiriş ve zayıf kolon olması nedeniyle çöktüğü, kazı sonucu ortaya çıkarılan kolon ile perdede nervürsüz donatı kullanıldığının tespit edildiği iddianamede aktarıldı.

İddianamede yer verilen Karadeniz Teknik Üniversitesince hazırlanan bilirkişi raporunda da yıkılan blokların zemin etüt raporlarının bulunmadığı, donatı detaylandırmalarının ise yetersiz olduğu kaydedildi.

Raporda, yıkılan 1, 8, 41 ve 53'üncü bloklarda projesiz ve izinsiz çatı katı yapıldığı belirtildi.

"BİNANİN YIKILMASINDA YAPTIRDIĞIM ÇATI KATININ ETKİSİNİN OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM"

İddianamede ifadeleri yer alan daire sakinlerinden tutuksuz sanık G.D, suçsuz olduğunu iddia ederek, şu beyanda bulundu:

"Çatı katında oğlum ikamet ediyordu. Depremde ne benim ne de komşum H.S'nin yaptırdığı çatı katı dairesinde ölüm yaşanmadı. O dönem belediyeden daire için belge aldık ancak depremden sonra tescil edilmediğini fark ettik."

K.M. ise ilave daireyi, çöken ahşap çatıdan dairelerine su sızdığı gerekçesiyle karşı komşusuyla yaptırdıklarını öne sürdü.

M.Y. de 2022'de su akıtan çatının ortak kullanım alanı olarak yaptırılması için kat maliklerinden imza topladıklarını, kimse para ödemeyince kendilerinin yaptırıp kullandığını iddia ederek, şu ifadeleri kullandı:

"Çatı katının yapılması için resmi izin almadım. Yapı kullanım izni için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne başvurdum ancak süreyi geçirdiğimi söylediler. Binanın yıkılmasında yaptırdığım çatı katının etkisinin olduğunu düşünmüyorum."

Ş.S. de binanın yıkılmasında yaptırdığı çatı dairesinin etkisinin olmadığını savundu.

Sanıkların yargılanmasına gelecek günlerde başlanacak.