Hatay sallanmaya devam ediyor! Bölgedeki enerji boşaldı mı? İmar faaliyetleri nasıl sürdürülebilir?
Türkiye büyük felaketten sonra yaralarını sarmak isterken Hatay büyük bir depremle daha sallandı. Bölgedeki sismik enerjinin boşalıp boşalmadığı hala merak edilirken, bu atmosferde imar çalışmalarına teknik olarak nasıl başlanacağı merak ediliyor.
Hatay sallanmaya devam ediyor. Dün akşam saat 20.04’te 6.4 büyüklüğünde Defne merkezli, 20.07’de ise 5.8 büyüklüğünde Samandağ merkezli iki deprem yaşandı. Deprem çevre ülkelerde dahi hissedilirken, ağır hasar alan binaların durumunun iyice kötüleşmesine yol açtı. Profesör Naci Görür, Kahramanmaraş depremlerinden sonra Hatay ve Adana’da deprem beklendiğini söyledi ve Adana ve KKTC için uyarılarda bulundu. Görür bölgede stres transferi olduğunu vurgularken, Malatya, Ovacık ve Nazimiye-Karakoçan bölgesine de dikkat çekti.
Profesör Ahmet Övgün Ercan ise 160 bin kilometrekarelik bir deprem bölgesinde söz konusu depremlerin beklendiğini iletirken bundan sonra deprem bölgesinde şiddetli bir sarsıntı beklemediğini belirtti ve bölgeden göç olmaması gerektiğini söyledi.
İTÜ’den Profesör Okan Tüysüz ise Antakya-Samandağ arasındaki fayın birikimi yüzünden fayın kırıldığını ifade ederken, olayın bir artçı olmadığını bağımsız bir deprem olduğunu söyledi.
Bu gönderiyi Instagram'da gör
'ARTÇI SARSINTILAR BİR YIL SÜREBİLİR'
Geçen günlerde Haberglobal.com.tr’ye açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Doğan Kalafat, “Artçı sarsıntılar, hem sıklıkları hem de büyüklükleri azalarak bir yıl sürebilir” ifadelerini kullanmıştı. Profesör Naci Görür, Kahramanmaraş depremlerinin hemen ertesinde attığı bir tweet’te Hatay’daki faylara dikkat edilmesi gerektiğini söylemişti.
Peki bölgede bu kadar şiddetli depremler olmaya devam ederken inşaat faaliyetlerine başlanabilir mi?
Haberglobal.com.tr’ye konuşan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, artçı depremlerin yeni inşaatları etkilemeyeceğini belirtiyor ancak bu konuda başka bir noktaya dikkat çekmişti. Deprem sonrası ortaya çıkan jeolojik sorunlara işaret eden Alan, afet bölgelerinde imar izni ve yapı ruhsatı faaliyetlerinin bir süreliğine askıya alınması kanaatinde olduğunu kaydediyordu.
Alan, sözlerini şöyle sürdürmüştü:
“Aksi takdirde, bugünkü imar planlarını baz alarak yapı ruhsatı verilmesi, bu sorunları bile bile bölgede inşa faaliyetinin yürütülmesine neden olur. Ayrıca, artçıların sürmesi yeni binaların yapım süreçlerini etkilemez ama yeni başlamış inşaatların gözden geçirilmesi gerekiyor. Temeli atılan, zemin ya da birinci katı dökülen binaların bazılarının hasar gördüğünü biz tespit ettik.”
'ARTÇILAR VARKEN İNŞAAT YAPILABİLİR'
Haberglobal.com.tr'nin sorularını yanıtlayan afet güvenlik uzmanı ve inşaat mühendisi Kubilay Kaptan da aynı konuya dikkat çekmişti. Kaptan, kalıcı konut kurmanın artçılarla bir ilgisi olmadığını ve artçılar devam ederken inşaat yapılabileceğini dile getiriyordu. Ancak Kaptan kalıcı konutların inşa edileceği yerlerde zemin koşullarının iyi incelenmesinin altını çiziyor.
Kubilay Kaptan enkaz kaldırma ve sonrasında şehrin toparlanmasına ilişkin süreci ise şöyle özetliyordu:
“Normal koşullarda yapılması gereken, arama-kurtarma çalışmalarının tamamen bittiği resmi olarak açıklandıktan sonra enkaz altında kalan vatandaşlarımızın naaşlarının çıkarılmasıyla beraber göçmüş, ağır, orta ya da az hasarlı binalardan numune almak, bu binaların raporlarını hazırlamak ve fotoğraflarını çekmek. Yani bir arşiv oluşturmak gerek. Bunlar hem hukuki süreç hem de mühendislik çalışmaları için önemli.”
Söz konusu depremler ayakta kalan yapılara da büyük zarar verdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum dün yaptığı açıklamada, şu açıklamalarda bulunmuştu:
📌Gaziantep’te, 37 bin bağımsız bölümden oluşan 16 bin bina
📌Kahramanmaraş’ta 91 bin bağımsız bölümden oluşan 25 bin bina
📌Malatya’da 67 bin bağımsız bölümden oluşan 19 bin bina
📌Hatay’da 143 bin bağımsız bölümden oluşan 37 bin bina
📌Adıyaman’da 50 bin bağımsız bölümden oluşan 17 bin bina
📌Kilis’te 2 bin 100 bağımsız bölümden oluşan 1 bin 400 bina
📌Elazığ’da 5 bin 800 bağımsız bölümden oluşan 1300 bina
📌Adana’da 1775 bağımsız bölümden oluşan 113 bina
📌Osmaniye’de 14 bin bağımsız bölümden oluşan 4 bin 300 bina
📌Şanlıurfa’da 3 bin 900 bağımsız bölümden oluşan 775 bina
📌Diyarbakır’da 9 bin bağımsız bölümden oluşan 1300 binayı
yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik.