Pamuk ipliğinde hayatlar...Ölümüne yolculuk

Türkiye'de 215 bin görme engelli vatandaş yaşıyor. Bu kişilerin tek isteği ise hayatın her alanında erişilebilir olmak. Bunlar için eylemler düzenliyor, konuyu sosyal medyada da gündeme getirmeye çalışıyorlar. Son olarak Türkiye Görme Engelliler Derneği Marmaray'da "Raylarda ölmek istemiyoruz" temalı bir basın açıklaması gerçekleştirmesi konuyu yeniden gündeme getirdi. Derneğin genel başkanı olan ve kendisi de doğuştan görme engelli olan Fatih Karadayı ile 4. Levent'te buluştuk.

YENİ ENGEL SCOOTERLER

Buluştuğumuz yolda ise karşımıza bir direğe park edilmiş scooterler çıkıyor. Bunlara çarparak metroya doğru ilerliyoruz. Karadayı, yollarda en çok demir dubalardan zorlandıklarını ve arkadaşlarının bunlara çarpıp yaralandıklarını anlatıyor. Metroya giderken ise yollarda klavuz çizgiler yok. Bu çizgiler metronun içinde başlıyor ancak turnikelerde son buluyor.

METROLARA BARİYER SİSTEMİ

Karadayı, çoğu metro istasyonunda ise bu kılavuz çizgilerin turnikeye uzak olduğunu ve vatandaşlara sormak durumunda kaldıklarını anlattı. Aynı zamanda karşılıklı gidiş ve geliş iki istasyon olduğunda çıkışı bulamayıp karşıdaki raylara da düşme ihtimali olduklarına dikkat çeken Karadayı, metrolara bariyer sistemi konulması için 25 bin imza topladıklarını da belirtti.

3 bin 500 üyesi olan derneğin en önemli özelliği ise brail alfabeden baskı yapması. Dernekte brail baskı ile bankalara sözleşmeler ve çeşitli restoranlara menüler de üretiliyor. Erişilebilirlik açısından bu çok önemli. Aynı zamanda engelliler KPSS'ye hazırlanıyor, çeşitli alanlarda kurslar da veriliyor. Karadayı, görme engelli çocukların kaynaştırma okullarında değil de görme engelliler okulunda eğitim görmelerine gerektiğine dikkat çekmekte. Eğitim konusunu anlatmaya devam eden Karadayı, özellikle ilkokullarda haftada bir de olsa engellilik nedir üzerine bir eğitim verilmesinin önemini de şu sözlerle anlattı:

“Bugünün küçükleri yarının büyükleri. Bu eğitimi alırlarsa ileride mühendis mimar olurlarsa daha hassas olurlar.”

Turnikelerin ardından ise çizgiler sadece 6 nokta şeklinde yürüyen merdiven önlerinde var. Metroya geçtiğimizde ise Karadayı, geçtiğimiz günlerde yaptıkları “Raylarda ölmek istemiyoruz” temalı eylemlerinden bahsetti. Görme engelli arkadaşlarının özellikle metro ve marmaraylarda bariyer sistemi olmadığı için birkaç kez düşerek yaralandıklarını hatta Tahir Kermen'i de bu nedenle kaybettiklerini anlatan Karadayı, bu sorunun da çözülmesini talep etti.

Engelli vatandaşların iradesi sandığa ne kadar yansıyabiliyor? Oy verebilme oranları ne?Gündem

Metrodan çıkarak otobüse geçiyoruz. Karadayı, otobüs duraklarının iç ve dış anonslarının mutlaka olması gerektiğini vurguluyor. Bu sistemler bozuk olduğunda da yine soru sormak durumunda kaldıklarını anlatan Karadayı, toplu taşımada inecek var düğmesinin üzerinde brail alfabesi ile aracın kodunun yazdığını ve böylece yakınlarına hangi araçta olduklarını bildirdiklerini kaydediyor.

DENİZE DÜŞEBİLİRİZ

Oğuz Karadağ İstanbul'da bir lisede öğretmen. Kendisiyle Kadıköy çarşıyı gezmeye devam ediyoruz. Karşımıza kaldırımlara atılan masa ve sandalyeler, manav dükkanlarının kasaları, envai ürün satan tezgahlar, ağaç dalları, alabildiğince duba çıkıyor. Sahilde ise durum vahim. Engellilerin fark etmesi için kaldırım biraz yükseltilmiş ancak denize düşmeleri ise an meselesi.

Karadağ, vatandaşların bastonundan ucundan tutmaya çalıştıklarını ya da koluna girmeye çalışıp çekiştirdiklerini ancak doğrusunun görme engelli kişinin koluna girmesi olduğuna da dikkat çekiyor. Kaldırımların dar olduğunu ve onlara da yarım metre sarı şerit çekildiğinde bu kez de ortopedik engelli vatandaşlar zorlanıyor.

Günün sonunda ise görme engellilere en büyük engeli bizlerin çıkardığını üzülerek fark ediyoruz.

sibel.gulersoyler@haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel