Giyim alışkanlıkları değişiyor mu? 'Marka alayım ama...'
Hayat pahalılığı giyim alışkanlıklarını değiştirdi. Kimi vatandaş artık semt butikleri ve pazarlardan alışveriş ederken kimi de markadan hala şaşmadığını ancak aldığı kıyafeti uzun yıllar giymek zorunda olduğunu ifade ediyor. İkinci el kıyafet satan internet sitelerine de ilgi büyük.
Kur artışı, ham madde sıkıntısı ve enerji maliyetlerindeki artış vatandaşa enflasyon olarak dönerken, enflasyon giyim alışkanlıklarını da değiştirdi. Kimileri daha ucuz alternatiflere yönelirken bazıları da sevdikleri markaların kaliteyi düşürdüklerini gözlemlediğini aktarıyor.
Bazı vatandaşlar giyecek alışverişine çıkma sıklıklarını azalttı. Marka giyinen pek çok kişi ise semt esnaflarına yöneldiğini aktarıyor. Online alışveriş yükseliş ivmesini korurken, ikinci el kıyafetlere de bir ilgi olduğunu söylemek gerek.
'MARKA ALAYIM UZUN YILLAR GİYEYİM'
İstanbul Tuhafiye Manifaturacı ve Hazır Giyim Esnaf Odası Başkanı Tahir Özer, bazı insanların kaliteli üründen ödün vermediğini ancak bunu uzun yıllar giymek için yaptıklarını aktarıyor. Özer "İnsanlar artık yüzde yüz pamuklu kumaş tercih ediyorlar. Bunlar genellikle AVM mağazalarında satılıyor. 'Ben kaliteli mal alayım bir kaç yıl giyeyim' diyen bir kesim var" diyor.
Özer pek çok şirketin İstanbul, Merter ve Denizli gibi noktalarda üretim yaptırdığını ancak Covid-19'un imalatı etkilediğini ifade ediyor. İş insanı, "Kalite çok önemli. Ancak pandeminin getirdiği kısıtlamalar ile atölyelerin bir kısmı kapandı. Bu da emek ve kalite düşüklüğü getirdi" diyor.
İstanbul Tuhafiye Manifaturacı ve Hazır Giyim Esnaf Odası Başkanı, alım gücü düştüğü için insanların giyim alışkanlıklarının değiştiğini söylüyor. Özer, insanların artık günlük hayatta takım elbise ve kostüm giymekten kaçındığını, spor giyime yöneldiğini belirterek "Artık insanlar şık elbiseler, kostümler giymiyor. Kadınlar tayt, erkekler ise kot pantolon giyiyor. İnsanlar artık spor kıyafetleri tercih ediyor" diyor. Özer artık sadece şirket yöneticilerinin ve kamu çalışanlarının elbise ve kostüm giyebildiğini belirtiyor.
Özer konuşmasını şu şekilde sonlandırıyor: İplikten kumaşa her mal ithal. Bu da dolar bazlı. Paramızın değeri ortada. Enflasyon yaşıyoruz. Alım gücü düştü. Siz bir malı ne kadar kaliteli üretmek isterseniz isteyin yapamıyorsunuz çünkü tüketicinin alım gücüne bakmak zorundasınız.
'İKİNCİ ELE YÖNELMEYE BAŞLADIM'
Peki vatandaş nereden, nasıl giyiniyor? İstanbul'dan Melek Akkaya ise hangi marka olursa olsun artık uzun süre kullanılabilecek bir ürün üretilmediğini söylüyor. Akkaya "Ben 2'nci ele yönelmeye başladım" diyerek ikinci el kıyafetleri çeşitli uygulamalar üzerinden aldığını ifade ediyor.
Ankara'da yaşayan Cansu Akat ise eskiden hep AVM'lerdeki markalardan alışveriş yaptığını ama artık hiç gitmediğini söylüyor. Akat "Bunun iki sebebi var: Hem pahalı, hem de eskiye göre kalitesiz geliyor" diyor. Akat internet üzerinden alışveriş yaptığını, bazen de ikinci el ürün satan siteleri tercih ettiğini ifade ediyor. Akat semtlerdeki butiklerden de alışveriş yaptığını sözlerine ekliyor.
Baran Şahin son zamanlarda marka standardının çok değiştiğini söylüyor. İstanbul'da yaşayan Şahin artık markadan ziyade kıyafetin bütçesine uygun olup olmadığına baktığını ve aldıklarını uzun süre kullandığını ifade ediyor. Şahin "Ancak ayakkabıda bütçemi zorluyorum. Onun dışında çok fark etmiyor" diye sözlerini sonlandırıyor.
Mersin'de yaşayan Yeşim Tanrıkut ise yıllardır marka ürün aldığını ancak markaların son yıllarda kalitesinin çok düştüğünü söylüyor. Tanrıkut "Hepsi ortalama kalite ya da vasat. Kumaşlar polyester karışımı ve çabuk deforme olacak türden" derken, kalitenin düştüğünü ama fiyatların çok yükseldiğini savunuyor. Tanrukut artık marka ürün almadığını beyan ederek "Pazardan almayı tercih ediyorum ya da küçük kendi halinde butiklerden. İki yer arasında bir fark yok" diyor.
'İHTİYACIM NEYSE BİR AN ÖNCE ALMAYA ÇALIŞIYORUM'
İlter E. Bursa'da yaşıyor. "Denemeden almak istemediğim için genellikle AVM'lerde bulunan mağazalardan alıyorum" diyor. Ancak çok sık kıyafet almadığını da ekliyor.
İstanbul'dan M.A. da bazı ürünlerde marka tercih ettiğini söylüyor. M.A. "Mont, kaban, ayakkabı gibi ürünleri 'uzun süre giyeyim bir daha para vermeyeyim' diye marka alıyorum" derken, diğer ürünleri pazardan ya da semt esnafından aldığını söylüyor. M.A. "İhtiyacım neyse bir an önce almaya çalışıyorum çünkü bir daha asla o fiyata alamayacağımı biliyorum" diyor.
Kaynak: Web Özel