Geçen yıl 164 bin vakayla normalleşmiştik! Yeniden açılma neye benzeyecek?
Geçen yıl 1 Haziran tarihinde 164 bin toplam vaka ile normalleşen Türkiye'nin 17 Mayıs'tan sonra kısıtlamaları nasıl kaldıracağı merak ediliyor. Normalleşme için tek gösterge günlük vaka sayısı mı olmalı? Uzmanlar yanıtlıyor...
CAN MUMAY-MERTHAN SÜMBELLİ
Türkiye tam kapanmanın beşinci gününde. Havaların da ısınmasıyla birlikte herkes yeniden açılmanın nasıl olacağını merak ediyor. Hedef 17 Mayıs sonrası günlük vaka sayılarını 5 bine indirip kademeli olarak ülkeyi açmak. Peki bu vaka seviyesi ülkeyi kademeli olarak açmak için yeterli mi? Aşılama hızı kapanmada nasıl olmalı? Haberglobal.com.tr'ye konuşan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul ve Hacettepe Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Cankurtaran yanıtlıyor.
İLK AÇILMAYA BİR BAKALIM...
Geçen yıl ülke yine bir mayıs ayında kapanmadan çıkmış 1 Haziran itibarıyla hayat normalleşmişti. 1 Haziran’da normalleşmeye geçildiğinde günlük vaka sayımız 827, günlük vefat sayısı ise 23’tü. 1 Haziran günü toplamda 31 bin 525 test yapılmıştı. Bu rakamlar salgının bugünkü seyrine göre oldukça düşük gözüküyor.
1 Haziran’ın ardından Türkiye’de uzun süre vaka sayıları halka açıklanmadı. Üstüne bayram tatili ile birlikte yurt içinde bulaşta ciddi artış görüldü. 1 Haziran’da 164 bin 769 olan vaka sayısı, 21 Kasım’da 440 bin 805’e yükseldi.
Bunun üzerine tekrar kapanma tedbirleri alındı, kafe ve restoranlar paket servise döndü. Hafta sonu sokağa çıkma sınırlamaları geldi.
Daha sonra 26 Şubat tarihinde illere göre risk haritası açıklandı ve illerin kategorilerine göre bazı kısıtlamalar esnetildi. Maalesef kısa bir süre sonra bu haritanın rengi de kırmızıya döndü.
21 KASIM-1 MART VAKA ARTIŞI %515.1
Tarihler 1 Mart 2021’i gösterdiğinde ülkece yeniden kademeli olarak açılmaya geçtik ve rakamlara bakıldığında bunun bedeli ağır oldu. 1 Mart 2021’de toplam vaka sayısı 2 milyon 711 bin 479’e çıkmıştı. Yani 1 Haziran’dan 21 Kasım’a vakalar yüzde 167.5 artarken 21 Kasım’dan 1 Mart’a kadar vakalardaki artış yüzde 515.1 oldu.
1 Mart itibarıyla kafe ve restoranlar açıldı. Hafta sonu yasakları kimi illerde tamamen kimilerinde ise sadece cumartesi gününü kapsayacak şekilde tutuldu. Özellikle büyük kentlerde restoranları özleyen halk rezervasyon için isimlerini listelere yazdırmaya başladı. Ama durum kısa sürdü.
1 Mart’tan itibaren ise salgın patladı. Bu sebepten ötürü hükümet ramazan ayı için yeni tedbirler açıklamak zorunda kaldı ve cumartesi Pazar günleri kırmızı kategorideki illerde sokağa çıkmak yasaklandı. Ramazan ayı boyunca lokanta ve kafe gibi işletmeler yalnızca paket servis ile sınırlı tutuldu.
1 MART-12 NİSAN ARASI VAKA ARTIŞI %44
1 Mart’ta 2 milyon 711 bin 479 olan toplam vaka sayısı yukarıdaki tedbirlerin genelgesinin düzenlendiği 12 Nisan tarihinde 3 milyon 962 bin 760’a çıkmıştı. Yani 1 Mart-12 Nisan arası toplam vaka sayısı yüzde 44 arttı.
12 NİSAN-29 MAYIS VAKA ARTIŞI %22.6
12 Nisan’dan sonra da alınan yeni tedbirlere rağmen vaka sayısı tırmanmaya devam etti ve 16 Nisan’da günlük 63 bin 82 ile rekor kırdı. Bunun üzerine hükümet tam kapanma kararı aldı. 29 Nisan tarihinden itibaren 17 Mayıs’a kadar Türkiye tam kapanma içinde olacak. Tam kapanmada sadece kritik sektörlerdeki çalışanlar sokağa çıkabilecek. Tam kapanmanın başlangıç tarihinde vaka sayıları 4 milyon 788 bine kadar çıkmıştı. Yani ramazan ayı tedbirleri ile tam kapanmaya geçilmesi arasındaki 17 günde vaka sayısı yüzde 22.6 arttı.
KADEMELİ AÇILMA
Şimdi ise herkesin aklında tam kapanmadan sonra nasıl bir açılma olacak sorusu var. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın dün yaptığı açıklamaya göre açılma kademeli olarak gerçekleşecek. Hürriyet Gazetesi’nden Nuray Babacan’ın bugünkü haberinde ise önce okullar ve sınavların açılması gerektiği, ikinci aşamada, tek dükkân olarak tanımlanan kuaför, avukatlık bürosu ve küçük esnaf mekânlarının açılabileceği ifade ediliyor.
“TEST ORANINI ARTIRMAK GEREKİYOR”
Haberglobal.com.tr'ye konuşan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, 5 bin vaka ile normalleşmenin doğru olmayacağı görüşünde. Bu sürecin iyi planlanması gerektiğini ifade eden Ertuğrul, yavaş yavaş açılmak gerektiğini ve açılan her sektöre geniş çaplı bir test çalışması yapılması gerektiğini belirtiyor. Bağışıklığı sağlamadan normalleşmeye geçmenin ‘tekrar kısır döngüye dönüş’ anlamına geldiğini aktaran Ertuğrul, aşılamanın bu süreçten ayrılmaması gerektiğini söyleyerek, “Hala 300’ün üzerinde hayatını kaybeden vatandaşımız var” diyor.
Profesör Bülent Ertuğrul/Fotoğraf: DHA
'1 HAZİRAN VE 1 MART HATAYDI'
Vaka sayılarıyla birlikte ağır hasta sayısı ve yatak doluluk oranlarının da çok önemli olduğunu ifade eden ve Haberglobal.com.tr'ye konuşan Hacettepe Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Cankurtaran ise İsrail, İngiltere ve ABD’nin bazı eyaletlerinin normale döndüğünü söylüyor. Bu bölgelerin ortak özelliğinin aşılamayı yüzde 50’nin üzerine taşındığını aktaran Cankurtaran, “Aşı olmadan eski normale dönemeyiz” değerlendirmesinde bulunuyor. 1 Haziran ve 1 Mart normalleşmesini hatalı normalleşme olarak adlandıran Cankurtaran’a göre restoran ve kafeler en az bir ay daha açılmamalı. Cankurtaran’a göre aşılama oranı yüzde 50’nin üzerine çekilmediği sürece normalleşme hata olacak.
Profesör Mustafa Cankurtaran/Fotoğraf: DHA