Emniyet'in tartışma yaratan genelgesi yargıya taşındı

Emniyet'in tartışma yaratan genelgesi yargıya taşındı

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün polisleri görev yaparken kaydeden kişilerin engellenmesini ve adli işlem yapılmasını istendiği genelge yargıya taşındı. Ankara Barosu, genelgesinin iptali için Danıştay'a başvurdu.

Emniyet Genel Müdürlüğü, 27/4/2021 tarihinde ‘Ses ve Görüntü Kaydı Alınması’ başlıklı, polisleri görev yaparken kaydeden kişilerin engellenmesinin ve adli işlem yapılmasının istendiği bir genelge yayınlamıştı.

Gelişen teknolojiyle birlikte ses ve görüntü alınmasının sıklaştığı, bunların dijital platformlarda da paylaşıldığına dikkat çekilen genelgede, bu durumun özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunmasını ihlal ettiği, bazen de polisin görev yapmasını engelleyecek boyuta ulaştığı belirtildi.  İşte bu nedenle kayıt yapan kişilerin engellenmesi ve adli işlem yapılması istendi.

Emniyet Genel Müdürlüğü'nü tartışma yaratan genelgesi yargıya taşındı. Ankara Barosu,  genelgesinin iptali için Danıştay'a başvurdu.

Ankara Barosu'dan yapılan açıklamada şöyle denildi:

Genel olarak bireylerin savunma haklarını ilgilendiren, savunmanın delil toplama haklarına müdahale içeren, hukuk devleti ilkesini zedeleyen, hukuka aykırı emir ve talimat veren İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 27.04.2021 tarih ve 2021/19 sayılı Genelgesinin, yürütmesinin durdurulması ve iptali talepli açtığımız dava Danıştay 10. Dairesi’nin 2021/2606 E. sayılı dosyasında görülecektir.Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

SOYLU: ANAYASAYA AYLKIRI DEĞİL

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan ve ’emniyet personeli görevini yaparken’ cep telefonu ile ses ve görüntü kaydı alanların engelleneceği yönündeki genelgenin Anayasa’ya aykırı olmadığını belirtmişti. Soylu şunları ifade etmişti: 

Anayasa'nın 20. maddesi çok açık. Herkesin kendine ait bir fikri olabilir ama bu tip tartışmalar üzerinden siyasal konumumuza göre bir değerlendirme yaparsak biraz doğruyu bulmakta zorlanırız düşüncesindeyim. Bizim yaptığımız her şeye 'Bunlar zaten yanlış yapıyorlar, Anayasa'yı ihlal ediyorlar, hukuku ihlal ediyorlar' bakışını düzeltme imkanımız söz konusu değildir. Kişisel Verileri Koruma Kurulu var. Biz bu kuruldan görüş almadan, değerlendirme almadan, bu konularda hiçbir adım atmayız. Burada 2 ayağı var. Birisi kişisel verileri koruma ikincisi de Anayasa'nın 20. maddesindeki özel hayatın gizliliği esasını ortaya koyar. Anayasa'ya aykırılık kesinlikle söz konusu değil. Genelge İçişleri Bakanlığı'nın değil, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün genelgesidir. Bu basın özgürlüğünü engellemez. Basın çekme özgürlüğüne sahiptir ve çeker. Sayın Kılıçdaroğlu siyasi olarak bu demokrasiye aykırıdır diyebilir ama Sayın Kılıçdaroğlu burada bir ölçü koyabilecek bir kişi değildir. Bunun demokrasiye aykırı olup olmadığının yerleri vardır. Orada Danıştay vardır, diğer tarafta Kişisel Verileri Koruma Kurulu vardır. Güvenlik özgürlük için vardır. Kişinin hürriyetinden başka hiçbir denge söz konusu değildir. Burada ne Anayasa ne de demokrasi ihlali vardır.

son dakika son dakika haber