Cumhurbaşkanı Erdoğan: İktidar ve ana muhalefet partisi arasında siyasi ittifak olmaz

HABER MERKEZİ
son dakika Cumhurbaşkanı Erdoğan Gündem haberleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısında konuştu. Gündeminde iç siyasetten dış politikaya birçok konu olan Erdoğan, CHP lideri Özgür Özel'e de birtakım mesajlar gönderdi. Cumhurbaşkanı, "İktidar ve ana muhalefet partisi arasında siyasi ittifak olmaz." dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

- İsrail bu bayramda da kan dökmeye devam etti. İsrail'in insanlık dışı saldırıları sebebiyle hayata tutunma mücadelesi veren yüzlerce Filistinli kardeşlerimiz şehit oldu. 38 bini aşkın Filistinli şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Ecdadımız tarih boyunca Filistin'e nasıl sahip çıktıysa, inşallah biz de aynı ruh kararlılık ve cesaretle Filistin'e sahip çıkıyoruz ve çıkacağız. Birileri Türkiye'de farklı siyasi kariyerlerinin icazet kapısı olarak gördükleri Avrupa'da farklı konuşabilir. Biz içeride ve dışarıda masumların yanında, katillerin dimdik karşısında duracağız. Kimse bizden küresel siyonist şebekenin karşısında boyun eğmemizi beklemesin.   

"İSRAİL GÖZÜNÜ LÜBNAN'A DİKTİ"

- Gazze'yi yakıp yıkan İsrail'in şimdi de gözünü Lübnan'a diktiği anlaşılıyor. Lafa gelince özgürlükten insan hakları ve adaletten dem vuran devletlerin Netanyahu gibi bir ruh hastasının esiri olmaları son derece vahimdir, zavallılıktır. Netanyahu'nun batının da rızasıyla savaşı bölgeye yayma planları büyük bir felakete yol açacaktır. İslam aleminin tepki göstermesi gerekmektedir. Türkiye, kardeş Lübnan halkının yanındadır. 

BAYRAM TATİLİ KAZALARI 

- Bayram tatilinin 9 gün olmasıyla birlikte vatandaşlarımız memleketlerine ve tatil beldelerine seyahat etti. Sadece otobüs seferleri 108 bini buldu. Otoyollarımızı kullanan araç sayısı 21 milyonun üzerine çıktı. "Millet yol mu yiyecek?" diyerek yatırım düşmanlığı yapan çapsızlara kulak asmayacağız. Yaptığımız devasa yatırımlara ve aldığımız önlemlere rağmen kazaların önünü tamamen kesiyoruz. 72 insanımız bayram tatilinde kazalarda hayatını kaybetti. Kazalarda vefat eden tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

DİYARBAKIR VE MARDİN'DEKİ YANGINLAR

- 20 Haziran Perşembe günü Diyarbakır Çınar ve Mardin Mazıdağı'nda çıkan anız yangını milletçe hepimizin yüreğini yakmıştır. Rüzgarın da etkisiyle çok kısa sürede geniş bir bölgeye yayılan yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyor, yaralı kardeşlerimize acil şifalar temenni ediyorum. Mardinli ve Diyarbakırlı kardeşlerimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Devletimizin ilgili tüm kurumları ilk andan itibaren yangını söndürmek için seferber olmuş, yangına müdahale noktasında gereken neyse yapılmıştır. Yangına müdahale öncelikle büyükşehir belediyelerinin sorumluluğunda olmasına ve bunlar görevlerini yapmamalarına rağmen bakanlığımız ve il valilerimiz olaya süratle vaziyet etmişlerdir. Yaraların sarılması, oluşan zararın telafi edilmesiyle ilgili gerekli süreçler devam etmektedir. Acil yardım ödeneğiyle devletimiz madde destek sağlamaya başlamıştır. Adli ve idari tahkikat neticesinde yangının çıkış nedenleri hiçbir soru işaretine mahal bırakmayacak şekilde ortaya konacaktır. Hal böyleyken 15 insanımızı kaybettiğimiz bir felaket üzerinde tepinenleri Allah'a ve milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Öyle bir siyasi fırsatçılıkla karşı karşıyayız ki biz bunları konuşmaya icap ediyoruz. Bir taraftan devletimiz tüm kurumlarıyla hava ve kara araçlarıyla yangını söndürmek için adeta canını dişine takarak çalışıyor. Diğer tarafta bakıyorsunuz bir avuç kefen hırsızı ahlaksızca selden kütük kapma yarışına giriyor. Kimse kusura bakmasın ama bunun adı siyasi nebbaşlıktır. Milletin acısını, sıkıntısını, yürek yangınını istismar etmektir.

AVRUPA FUTBOL ŞAMPİYONASI

- Mardin'deki taziye evinde DEM Partili provokatörlerin sergilediği kepazelik ise bunların milletin değerlerinden nasıl yoksun olduğunu göstermiştir. Mardin valimizin ve yangında yakınlarını yitiren ev sahiplerinin basiretli ve soğuk kanlı tavrı çok çirkin bir provokasyonun önüne geçmiştir. Bunların aslında kimin vekili olduğu, sadece başımıza gelen felaketlerde değil aynı zamanda milletçe birleştiğimiz spor müsabakalarında da ortaya çıkıyor. 85 milyonun kenetlendiği Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Portekiz maşı sonrasında bu zihniyete mensup kansızların milletin sinir uçlarıyla oynama girişimleri asla masum değildir. Ama ne yaparlarsa yapsınlar milletimizin birliğini bozamayacaklar. Ne kadar çirkefleşseler de, toplumsal bağrışımıza kast edemeyecekler. AK Parti olarak Kandil'in ayak takımına azılı ve kadrolu militanlarına meydanı bırakmadık, Allah'ın izniyle bundan sonra da bırakmayacağız. Türkiye'nin başarıları karşısında karalar bağlayan müptezellere yeni hezimetler yaşatmayı sürdüreceğiz. A Milli Futbol Takımı'mız Gürcistan'ı 3-1 yenerek turnuvaya çok iyi bir başlangıç yaptı. Portekiz karşısında maalesef hiç hak etmediğimiz bir sonuç aldık. Millilerimiz bu akşam Çekya karşısında inşallah 85 milyonu gururlandıracak tarihi bir zafere imza atacaklarına inanıyorum. Arslanlarımıza Çekya maçında şimdiden başarılar diliyor, rabbim ayaklarına taş değdirmesin diyorum. İnşallah bu akşam 85 milyon tek yürek olarak dualarımızda A Milli Futbol Takımı'mızın yanında olacağız. 

SİYASETTE NORMALLEŞME ADIMLARI: "İKTİDAR VE ANA MUHALEFET PARTİSİ ARASINDA SİYASİ İTTİFAK OLMAZ"

- Türkiye büyüsün diye gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyoruz. Al bayrağımızı gururla dalgalandırmak için ter döküyoruz. 85 milyonun her bir ferdini kardeşimiz olarak görüyoruz. AK Parti, kurulduğu günden itibaren kutuplaşmanın tarafında hiç olmadı, asla ve asla gerilim siyaseti gütmedi. Türkiye'yi, 85 vilayeti, 85 milyon vatandaşıyla bir bütün olarak kucakladık. Hiçbir zaman ayrımcılık yapmadık. Bizim için doğunun batıdan farkı yoktur. Ülkemizin her köşesine hizmet ve yatırım götürürken bize oy verip vermediklerine kesinlikle bakmadık ve bunu umursamadık. Geriye dönüp bakın, ana muhalefetin FETÖ'cü hainlerden, Gezi'ci vandallara kadar hepsine siyasi himaye sağlıklarını görürsünüz. Bizim siyasette normalleşme çabamız aslında muhalefeti normalleştirme çabasıdır. Sıkılı yumrukları açacak olan muhalefettir, hançerleri kınına koyacak olan muhalefettir, yumuşaması ve normalleşmesi gereken muhalefettir. Şunu iyi bilin, Cumhurbaşkanı Erdoğan: İktidar ve ana muhalefet partisi arasında siyasi ittifak olmaz. Uzlaşma, normalleşme, yumuşama olur ama ittifak olmaz.

"DİYALOĞA ŞANS TANIMA ARZUMUZ, HADSİZLİKLERİ KABULLENECEĞİMİZ MANASINA GELMEZ"

- CHP Genel Başkanının siyaseti nasıl gerilime sürüklemeye çalıştığını bütün milletimiz izliyor. Karşımızdakilerin ciddi bir hazım problemi yaşadıkları anlaşılıyor. Biz 22 yıldır kimi zaman yalnız, kimi zaman samimi dostlarımızla bu yolu yürüyoruz. Bu 22 yılda CHP'den nezaket, hoşgörü görmedik. Siyasi kazanç peşinde değiliz. İstiyoruz ki CHP gerilim siyasetini artık bıraksın. Diyaloğa şans tanıma arzumuz, hadsizlikleri kabulleneceğimiz manasına gelmez. Edepli olmamız, edepsizliğe göz yumacağımız anlamına asla gelmez. Sabah akşam suç ortaklığından bahsediyorlar, suç ortağı arayanlar kendilerini fazla yormasın. Nereden geldiğini açıklayamadıkları para kulelerine baksınlar. 

"CUMHUR İTTİFAKI OLARAK SARSILMADAN YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ"

- Son 8 yıldır MHP ile omuz omuza yürüyoruz. Cumhur İttifakı her ne kadar farklı siyasi partilerin bir araya gelmesiyle teşekkül etmiş olsa da birdir, tek yürektir. Biz bu saldırılara eyvallah demeyiz. Oynanan oyunun farkındayız. bitleri katlanan FETÖ'nün tetikçi kalemleriyle nereye varılmak istendiğini çok iyi biliyoruz. Gerek Bahçeli, gerekse şahsım, yapılan saldırıların arkasındaki aklı maksadı ve karanlık odaları net biçimde görüyoruz. Bunların meselesi MHP'den ziyade Türkiye'nin güvencesi olan Cumhur İttifakı'dır. 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı meydanlarda kurulan Cumhur İttifakı sapasağlam ayaktadır. sarsılmadan ayakta kalacaktır. Cumhur İttifakı olarak sarsılmadan yolumuza devam ediyoruz ve devam edeceğiz. 

AK PARTİ'DE DEĞİŞİM RÜZGARI

- Hayat pahalılığı sorununu kalıcı refah artışını sağlayarak çözeceğiz. Önümüzdeki aylardan itibaren enflasyonun ateşinin düştüğünü hep birlikte göreceğiz. Ekonomide tüm bu adımları atarken partimizdeki yenilenme sürecini harekete geçireceğiz. MYK toplantısında bazı illerimizde nöbet değişimine gittik. Başka tasarruflarda da bulunacağız. Milletimizin bizden beklediği değişimi gerçekleştireceğiz.