Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sert açıklama: Şahsi ifadeler Cumhurbaşkanı ile ilişkilendirilemez
"Terör örgütleriyle kol kola olanlarla biz birlikte olamayız" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişte birlikte çalışmış olsak bile hiç kimsenin şahsi ifadeleri cumhurbaşkanıyla, hükümetimizle ilişkili hale getirilemez" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Isparta, Burdur, Gümüşhane, Kastamonu ve Sinop 7. Olağan İl Kongrelerine Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimiz, temizlik, maske ve mesafe kuralları ile bu tedbirlere hassasiyetle riayet ederse inşallah birkaç hafta içinde salgın grafiğini yeniden aşağı çevirmeyi başaracağız. Aksi takdirde sınırlamalara devam etmek hatta belki ilave tedbirler almak durumuyla karşı karşıya gelebiliriz." dedi.
"Son günlerde bizimle asla ilgisi olmayan, kimi bireysel açıklamalar ile reform gündemimize yaptığımız vurgular bahane edilerek yeni bir fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz" ifadesini kullanan Erdoğan, "Geçmişte birlikte çalışmış olsak bile hiç kimsenin şahsi ifadeleri cumhurbaşkanıyla, hükümetimizle ilişkili hale getirilemez. Terör örgütleri ile el ele, kol kola, omuz omuza Ankara'dan İstanbul'a yürüyenlerle biz birlikte olamayız. Yasin Börü'lerimizin ölümüne neden olanlar, Kobani katliamının failleri, Tayyip Erdoğan ve dava arkadaşları tarafından asla savunulamaz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Bir süredir ardı ardına yaşadığımız saldırılar ve karşılaştığımız tuzaklar, tıpkı bir asır önce yapılmaya çalışıldığı kadar bizi Anadolu bozkırlarına hapsetme amacı taşıyordu. Milletimizle birlikte İstiklal Harbi'nden sonraki en büyük mücadelemizi vererek bu kirli senaryoyu yırtıp çöpe attık. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize daha sıkı sarıldık. Vatanımıza, ezanımıza, bayrağımıza daha sıkı sarıldık. Medeniyetimize, tarihimize, kültürümüze, uzunca bir süre bize unutturulmaya çalışılan haklarımıza daha sıkı sarıldık. Kendi vatandaşlarımızla birlikte kalbini ve gözünü bize yöneltmiş tüm dostlarımızın dualarıyla engelleri aşa aşa bugünlere geldik.
"İHANETLERİNİ ORTAYA SERDİK"
Türkiye, kendi iradesini siyasetine, diplomasisine, sahaya yansıttıkça rahatsızlıkların ve tepkilerin dozu da elbette arttı. Ülkemizi eskiden yaptıkları gibi içerideki maşalarını ve dışarıdaki mekanizmalarını kullanarak sinsi oyunlarla teslim alabileceklerini sananların heveslerini hep kursaklarında bıraktık. Bize yapılan saldırılara savunmada kalarak cevap vermek yerine üzerine üzerine gittik. Sokakları karıştırmaya çalıştılar, ihanetlerini ortaya serdik. Önce emniyet ve yargı, ardından ordu içindeki FETÖ'cüleri kullanarak darbe yapmaya kalktılar, demokrasiye, milli iradeye ve hukuka daha güçlü şekilde sarıldık.
Terör örgütleriyle mahallelerimizi çukurlarla bölmeyi, sınırlarımızı taciz etmeyi denediler. Başlarını ezdik. Siyaseti etkisiz hale getirerek vesayeti diriltme hesabına girdiler, Cumhur İttifakı'yla yönetim sistemimizde tarihi bir değişim gerçekleştirdik. Irak'ta ve Suriye'de bölgemizin ve medeniyetimizin kalbine bir hançer gibi saplanacak oluşumlar kurmaya kalktılar, önüne geçtik.
Ekonomimizi yıkmayı denediler, yapısal reformlarımızı yeni bir anlayışla hızlandırarak bu saldırıyı da engelleyecek adımlar attık. (Koronavirüs salgını) Kendimizle birlikte tüm dostlarımıza el uzattığımız bir mücadele iklimi tesis ettik.
"CUMHUR İTTİFAKI'NIN GİDİŞATINDAN MEMNUNUZ"
Yeni hukuk ve ekonomi reformlarıyla bu süreci daha ileriye taşıyacağız, yeni bir atılım başlatıyoruz. AK Parti'nin bugüne kadar milletimizin gönlünde yerini korumasının sebebi samimiyettir. Verdiğimiz her mücadelede samimiydik. 83 milyon vatandaşımızın refahını artırmak için attığımız her adımda samimiydik.
Cumhur İttifakı'nı kurarken de samimiydik. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası mücadelemizi, nice sınamaları başarıyla geçerek bugünlere gelen Cumhur İttifakı'nın çatısı altında bütün bu adımları yürütüyoruz. Cumhur İttifakı'nın gidişatından gayet memnunuz. Sayın Bahçeli'ye ve tüm MHP camiasına, 15 Temmuz darbe girişimi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başta olmak üzere ülkenin ve milletin menfaatine olan her hususta yanımızda bulundukları için bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. İnşallah hep birlikte daha yapacak çok işimiz, hayata geçirecek çok politikamız var.
Türkiye'yi dışarıya şikayet ederek, dün söylediğini bugün yalayarak siyaset yaptığını sananların sonu hüsran olacaktır. Biz 18 yıldır olduğu gibi bugün de yarın da milletimizin hizmetkarlığını yapmayı en büyük şeref kabul ederek yolumuza devam edeceğiz.
"FİTNE ATEŞİ YAKILDIĞINI GÖRÜYORUZ"
Son günlerde bizimle asla ilgisi olmayan kimi bireysel açıklamalar ile reform gündemimize yaptığımız vurgular bahane edilerek yeni bir fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz. Velev ki geçmişte birlikte çalışmış olsak bile hiç kimsenin şahsi ifadeleri Cumhurbaşkanı'yla hükümetimizle partimizle ilişkili hale getirilemez. Bizim ne dediğimiz, nerede durduğumuz, nereye gittiğimiz bellidir ve istikametimizde en küçük bir değişiklik yoktur.
Şu anda yargının tasarrufu altında olanlar bizim yüzlerce, binlerce insanımızın, Yasin Börü'lerimizin ölümüne neden olanlar, Kobani katliamının failleri hiçbir zaman Tayyip Erdoğan tarafından, dava arkadaşları tarafından asla ve asla savunulamaz. CHP'nin ve arkasındaki mahfillerin dümen suyuna girenlere, 'Siz gidin heykellerinizle, iç kavgalarınızla, karanlık pazarlıklarınızla uğraşın, düşün bu ülkenin ve milletin yakasından.' diyoruz. Türkiye'yi dışarıya şikayet ederek, başka ülkelerin yönetimlerine bize nasıl ve nerelerden saldıracaklarının akıllarını vererek, dün söylediğini bugün yalayarak siyaset yaptığını sananların sonu hüsran olacaktır. Gezi eylemlerini organize edenlerin savunucusu olamayız.
"ONLARLA HİÇBİR ZAMAN BİR ARADA OLAMAYIZ"
Biz 18 yıldır olduğu gibi bugün de yarın da milletimizin hizmetkarlığını yapmayı en büyük şeref kabul ederek yolumuza devam edeceğiz. Biz özellikle Gezi olaylarının finansörlüğünü yapan ve bunlarla ilgili olarak da şu anda içeride olan özellikle bugün, yarın hiçbir zaman bunları savunucusu olmadık, bundan sonra da olmayız. Bunca yıldır iktidar gücünü kullanan bir parti olarak elbette eksiklerimiz olmuştur, hatta belki hatalarımız da olmuştur. Ama samimiyetimizi, hizmetlerimizi, vizyonumuzu kimse sorgulayamaz, aksini iddia edemez. İstikamet doğru olunca eksikleri tamamlamak mümkün hale geliyor. Bugün de tüm samimiyetimizle çareyi yine milletimizde arıyoruz. Bunun dışındaki her türlü fitne ve fesat girişimlerini reddediyor, sizlerden de dikkatli olmanızı istiyorum.
Terör örgütleriyle el ele, kol kola, omuz omuza, Ankara'dan İstanbul'a yürüyenlerle biz birlikte olamayız. Gezi olaylarının finansörü olanlarla, Kavala'larla, onlarla hiçbir zaman bir arada olamayız. Kobani'yi unutamayız. Biz Diyarbakır'da Kürt kardeşlerimizi öldürenlerin savunuculuğunu yapamayız. Hukuka sarılarak onların savunmasını yapmaya girenler kusura bakmasınlar artık şunu bilmeleri lazım ki AK Parti hiçbir zaman bunları savunmamıştır, savunmaz. Ama AK Parti Diyarbakır'da öldürülen Yasin Börü kardeşlerimizin yanındadır, yanında olmaya devam edecektir.