Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan operasyon sinyali: Rejim çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapacak

"İdlib'deki saldırı Suriye'de yeni bir dönemin miladıdır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rejim şubat ayı içinde gözlem noktalarımızın gerisine çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır'' ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, İdlib'de 7 asker ile 1 sivil personel şehit olduğu saldırıya ilişkin, "Suriye'de anlaşmalara uyulmuyor. Önceki gün askerlerimize yapılan saldırı Türkiye açısından Suriye'de yeni bir dönemin miladıdır. Her kim, 'Türkiye'nin Suriye'de ne iş var' diye soruyorsa bilin ki ya gafildir ya da taammüden bu milletin ve ülkenin hasmıdır." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Türkiye'nin Suriye'deki varlığı basit çıkar hesapları sonucu ortaya çıkmış değildir. Yıllarca sabrettik. Suriye halkına desteğimizi hep sınırlarımızın bu tarafında verdik.

Adana mutabakatı bize Suriye sınırında terörle mücadele yapma yetkisi veriyor. Biz onun gereği olarak oradayız. Fırat Kalkanı Operasyonu, DEAŞ ile mücadelede yürütülmüş tek ciddi operasyondur. 

PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerinin ülkemize karşı saldırılarının merkezi olarak kullandıkları Afrin'e yöneldik. DEAŞ'ın Suriye'deki varlığı kırılmış olmasına rağmen güney sınırlarımız boyunca terör koridoru kurma gayretleri hiç durmadı.

SALDIRI SURİYE'DE YENİ BİR DÖNEMİN MİLADIDIR

İdlib'deki saldırı Suriye'de yeni bir dönemin miladıdır. Türk askerinin kanının aktığı bir yerde hiçbir şeyin aynı şekilde devam etmesine izin veremeyiz. Nitekim anında yaptığımız operasyonla 76 kişiyi orada etkisiz hale getirdik. Fazlası var azı yok. Taraflardan biri uymayacaksa bu mutabakatlar neden yapılıyor. Rejim denilen kuklanın kendi ülkesinde herhangi bir karşılığı yokken suni solunumla yaşadığının farkında değil miyiz.

SALDIRILAR MİSLİYLE CEVAPLANDIRILACAKTIR

Mutabakatların ihlali anlamına gelecek hiçbir adıma göz yumulmayacak. Putin'le görüşmemde rejimin Soçi mutabakatına uygun bölgeye çekilmesini istedim. Rejim şubat ayı içinde gözlem noktalarımızın gerisine çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır.

Rejim, nasıl muhalif grupların en küçük bir ihlaline, sivilleri de hedef alan ağır saldırılarla karşılık veriyorsa bundan sonra rejimin ihlalleri de askeri unsurlarına yönelik olarak mukabil şekilde cevaplandırılacaktır.

TSK'nın hava ve kara unsurları, tüm harekat bölgelerimizde ve İdlib'de serbestçe hareket edecekler ve gerektiğinde operasyon yürütecekler. Tel Rıfat bölgesi derhal teröristlerden temizlenerek Suriye halkının kontrolüne bırakılmalıdır.

Askerlerimize ve birlikte çalıştığımız dost unsurlara yapılan her saldırı kaynağın aidiyetine bakılmaksızın ve herhangi bir ikaz yapılmaksızın misliyle cevaplandırılacaktır. Madem İdlib bölgesindeki askerlerimizin güvenliği sağlanamıyor, öyleyse bunu bizzat yapma hakkımızı kullanmamıza kimse itiraz edemez.

PUTİN'LE TEKRAR BİR ARAYA GELECEĞİZ

Madem terör örgütü saldırıları garantör ülkeler tarafından durdurulamıyor, bizim bu işi bizzat yapmamız kaçınılmaz hale gelecektir.

Ekiplerimiz Suriye ve Libya konusunda görüşmeler yaptıktan sonra Putin'le tekrar bir araya geleceğiz.

SURİYE'DE ELBETTE TÜRKİYE DE VAR

Suriye'de Amerika, Rusya İran kimi Avrupa ülkeleri koalisyon güçleri adı altında var Körfez ülkelerinden bazıları var PKK terör örgütü var az da olsa bırakılmış DEAŞ kalıntıları var. Suriye'de herkes var elbette Türkiye de var.

MİSAK-I MİLLİ'NİN ALTINDA KİMİN İMZASI VAR ARAŞTIR

'Ne işimiz var orada' diyor Bay Kemal. Bay Kemal; Misak-ı Milli'nin altında kimin imzası var önce onu bir araştır. Sen hep diyorsun ya 'CHP Atatürk'ün partisidir' Ama sen kimin partisinin olduğunun bile farkında değilsin.

Buna karşılık Suriye’de sadece Türkiye’nin varlığından rahatsızlık duyuluyor. Diğerlerinin sözü dahi edilmiyor. Bu rahatsızlığı da en çok da Suriye krizinin bugünlere gelmesine neden olanlar dile getiriyor. Onların derdi, 'biz PYD, YPG'yi yani PKK'yı nasıl fazla silahlandırırız, öyle silahlandıralım ki bunlar Türkiye'ye karşı orada ayakta durabilsinler.' Dertleri bu.

Türkiye'nin Suriye topraklarında sürekli kalmak gibi bir planı yoktur. Ne zaman ki ülkenin tamamını temsil eden bir yönetim gelir, terör örgütleri Suriye topraklarını terk eder, işte o zaman Türkiye'nin orada bir işi kalmaz.

ABD'NİN TEK TARAFLI ORTADOĞU PLANI

Bu bir barış değil işgal ve ilhak planıdır. Kudüs davasına sahip çıkıyoruz tarihimizin gereği neyse yaptık yapacağız. Birbirlerine düştüler. Trump Pelosi'nin elini sıkmıyor. Pelosi Trump'ın konuşma metnini yırtıyor atıyor. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Açıklanan planın yegane hedefi, 70 yıldır aralıksız süren İsrail'in işgal, yıkım ve gasp politikalarına meşruiyet kazandırmaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan operasyon sinyali: Rejim çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapacak - Resim : 1

Plan, Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkı olmayacağını söylüyor. Bunlar işgalci. Demek ki Trump bu işgalcilerin arkasında duruyor. Kudüs'ün Filistin'in İsrail'e peşkeş çekilmesini kim içine sindirebilir? Amerika gerek şahsıma gerek istihbarat başkanıma yönelik tehditler sallıyor. Türkiye'de bazı finans kuruluşlarını da tehdit altına alıyorlar. Ne yaparsanız yapın bunu kesinlikle başaramayacaksınız. Çok büyük paraları silahları olabilir ama biz şunu biliyoruz nice az inanmış toplulukları inanmamış kalabalıkların üzerine galip kıldık diyor bizim kutsal değerimiz. Planla ilgili ikircikli ifadeler kullanan kimi devletler tepkiler karşısında farklı tutum almaya başladı. Gün sessizliğe bürünme değil Filistin davasına ve Kudüs'ü Şerif'e sahip çıkma günüdür. Filistinli kardeşlerimizin razı olmadığı bir plana asla destek vermeyeceğiz.

İLKER BAŞBUĞ'UN AÇIKLAMALARI

TBMM'de 25 Haziran 2009'da geçen düzenlemenin amacı darbelere zemin hazırlanmasını önlemekti. Darbelere zemin hazırlayan hukukun işlemesinin önüne geçen yanlış bir uygulamanın düzeltilmesidir. Suç işleyen kişinin asker kimliğinin ona ayrıcalık tanımasının hukukta yeri olamaz. 15 Temmuz'un ardından askeri mahkemeleri kaldırdık. (Suça karışmış askerlerin sivil mahkemelerde yargılanabilmelerinin önünü açan kanun) Zaman zaman yanlış değerlendirmeleriyle kamuoyunun önüne çıkan eski bir genelkurmay başkanı, bu düzenlemeyi bahane ederek Meclisimizi toptan itham eden birtakım açıklamalar yapmıştır. Şimdi ben özellikle kendi grubumuza sesleniyorum: Burada parlamentonun hukukunu korumak üzere süratle hepiniz dava açmalısınız. Meclisin yasama yetkisini dışarıdan birilerinin kalkıp da atıp tutmak suretiyle yere çalmaya hakkı yoktur. Bu parlamentonun hukukunu korumamız lazım bu hukukun gereği neyse yapmamız lazım. Meclis'i ve milletvekillerin aşağılayarak sadece darbe zihniyetine hizmet edilebilir. Bu boru göstermeye benzemez. Parlamentonun hukuku boru ile sindirilemez. Bundan yaklaşık 11 yıl önce tüm partilerin desteği ile çıkarılan bir düzenlemenin üzerine FETÖ gölgesi düşürülmeye çalışılması en hafif tabiriyle Meclis'e saygısızlıktır.

ELAZIĞ VE MALATYA DEPREMLERİ

Elazığ ve Malatya'da meydana gelen depremden etkilenen vatandaşlarımız için yardım kampanyası başlattık. Ülkemiz genelinde yürütülen yardım kampanyasına AK Parti Grubu olarak biz de en güçlü biçimde destek vereceğiz. Bu amaçla Ziraat Katılım'ın Kızılay şubesinde bir hesap açtık. Milletvekillerimizden 1000 liradan az olmamak üzere açılan bu hesaba 21 Şubat Cuma gününe kadar katkılarını yapmalarını bekliyoruz. Ayrıca Türkiye genelinde de teşkilatlarımızın bu kampanyaya katılma hakları mevcuttur isteyen aynı şekilde bu hesaba katılımda bulunabilir. Zira ağır hasarlı bina sayısı 10 bin civarında.

son dakika son dakika haber Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşuyor