Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'ye süre verdi: Zamanımız ve sabrımız yok

ABD ile yürütülen güvenli bölge projesiyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fazla zamanımız ve sabrımız yoktur. Birkaç hafta içinde askerlerimiz bölgeyi kontrol etmezse, kendi harekat planımızı devreye sokacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Harp Okulları Diploma ve Sancak Devir Teslim Töreni'ne katıldı. 

İstanbul Tuzla’daki törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne NATO üyeliğinden, ne müttefiklerimizden vazgeçmek gibi bir niyetimiz yoktur" ifadesini kullandı.

"Fırat'ın doğusundaki tüm sınırlarımız boyunca kurulacak güvenli bölgeyle ilgili çok fazla zamanımız ve sabrımız yoktur. Birkaç hafta içinde askerlerimiz bölgeyi kontrol etmezse, kendi harekat planımızı devreye sokacağız" diyen Erdoğan, şunların söyledi:

"NATO ÜYELİĞİNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, istikbalimiz ve istiklalimizin en büyük güvencesi olmaya devam edecektir.

Dünyanın her alanda yeniden yapılandığı bir dönemde bizim de savuınma stratejilerimizi ve taktiklerimizi yeniden gözden geçirmemiz kaçınılmaz hale gelmiştir. NATO Türkiye'nin güvenliği ve pek çok konuda çuvallamış olsa da bizim ve müttefiklerimizin en önemli savunma iş birliği zemini olmayı sürdürüyor. Müttefiklik ilişkisine sahip olduğumuz kimi devletler ülkemize karşı asla bu kavramın lafzına ve ruhuna yakışmayacak tutumlar içinde bulunsa da müttefiklerimizle dayanışmayı değerli görüyoruz. Ne NATO üyeliğinden ne de müttefiklerimizden vazgeçmek gibi bir niyetimiz yoktur. Tam tersine bu yapılar içinde daha güçlü bir yer edinmek istiyoruz.

GÜVENLİ BÖLGE AÇIKLAMASI

Artık hiç kimse karanlık eller tarafından bir proje olarak sürüldüğü belli olan DEAŞ bahanesiyle kimseyi kandırmaya kalkmasın. Bölgedeki bir takım güçlerin çıkar savaşıdır. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile ilk adımları attık. Terör örgütlerini bozguna uğrattık. Bizim bozguna uğrattığımız bölücü terör örgütünü, müttefikimiz olan bir ülkenin eteklerinin altına sığınarak faaliyetlerini sürdürmesi ise bugün ayrı bir sorun olarak karşımızda duruyor.

Güvenli bölge projesini ABD ile birlikte gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Doğrudan kendi askerlerimizin güvenli bölgeyi kontrol etmesi dışında bir çözüme rıza gösteremeyiz.  Birkaç hafta içinde askerlerimiz fiilen bu bölgeyi kontrol etmeye başlamazlarsa kendi harekat planımızı devreye almaktan başka çaremiz kalmayacaktır. Fırat'ın doğusundaki tüm sınırlarımız boyunca kurulacak güvenli bölgeyle ilgili çok fazla zamanımız ve sabrımız yoktur.

BM Genel Kurulunda yapacağımız temaslar son fırsattır. Güvenli bölgeye dair tatmin edici adımlar atılmazsa kendi göbeğimizi kendimizin kesmesi dışında bir çare görünmüyor. Fırat'ın doğusunda 2-3 hafta içinde kendi belirlediğimiz şartlar dahilinde, kendi askerlerimizle fiilen bölgeyi oluşturmaya başlamazsak, varsın gerisini karşımızdakiler düşünsün.

S-400, PARTİOT VE F-35

Hava savunma sistemi ihtiyaçlarımız için bizim açımızdan S-400 ile Patriot arasında bir fark yoktur. Patriot satışı bize karşı bir baskı aracı haline getirilir ve bu şekilde güvenlik ihtiyaçlarımız zaafa uğratılmaya kalkılırsa tercihimizi diğer sistemden yana kullanmaktan çekinmeyiz. Nitekim de öyle yaptık. Gündemde F-35 meselesi var. Parasını ödediğimiz uçaklar bize teslim edilmiyor. 1,35 milyar dolar ödeme yaptık. Pilotlarımızın eğitimi sona erdiriliyor. Bu durumda elimiz kolumuz bağlı bekleyecek halimiz yok. Gereği neyse yaparız.  

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Milli Savunma Üniversitesi