Kılıçdaroğlu'ndan seçmene çağrı: Bir kere de her kuruşun hesabını verene oy verin

Gündem haberleri CHP Kemal Kılıçdaroğlu
Kılıçdaroğlu'ndan seçmene çağrı: Bir kere de her kuruşun hesabını verene oy verin

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kanaat Önderleri, Muhtarlar ve STK Buluşmaları'nda açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğu seçmene çağrı yaparak "Bir kere de her kuruşun hesabını verene oy verin" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kanaat Önderleri, Muhtarlar ve STK Buluşmaları'nda konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Burada Taptuk Emre'nin mezarını ziyaret ettik. Çok önemli bir erendi bilirsiniz. Biz Anadolu'da bir arada yaşamayı, inancımıza saygı duymayı, birbirimizin inancına saygı duymayı o erenlerden öğrendik. Anadolu onlar sayesinde aydınlandı. Tarihimizi bilmeliyiz. Biz huzur ve barış içinde yaşamanın önemini vurgulayan o büyüklerimizi dinlemeliyiz. Ne demişler, 'Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar'. Karnı doymalı önce insanın. Biz neden dışarıdan mercimek alıyoruz? Neden Avrupa'dan alıyoruz? Bunu açıklamalılar ama açıklamıyorlar. Kavga çıkarıyorlar sadece.

Afyon Kocatepe'ye gittim 25 Ağustos'ta. Gördüklerimden çok mutlu oldum. Ama bu ülkenin gençleri tarihlerine sahip çıkıyor, gördüm. O topraklarda savaştı insanlar, mücadele etti. Haklarını nasıl ödeyeceğiz? Eğer buğdayı, mercimeği dışarıdan alırsak ödeyemeyiz. Biz neden burada muhtarlarla buluşuyoruz? Miting yapıp dönebilirdik. Ama hepimizin sorumluluğu var. İş birliği lazım. En ciddi konulardan biri, oturup düşünmemiz lazım.

2006'da Meclis'ten bir kanun çıktı. Her yıl çiftçiye milli gelirin en az yüzde 1'i destek verilir diyor. Verilebilir değil, verilir diyor. Kim sordu hakkını? Ziraat odalarının istemesi dava açması lazım. Çiftçiye hakkınızı teslim edin diye bağırıyorum, etmeyeceğiz diyorlar. Zaten onlar çantada keklik diyorlar. Zaten bize oy verecek diyorlar. Demokrasinin anlamı nedir, çalışmıyorsa oy vermezsin. Sosyal devletsen üreticiye destek olacaksın. Bakın çiftçiye kırmızı mazot vereceğiz. ÖTV'siz, KDV'siz. Yata binenden vergi almıyorsun. Çiftçi ne yapsın? Şehirdeki insana pahalı geliyorsa metroya, otobüse biner. Çiftçi ne yapsın? Traktörü mü çalıştırmasın? Dünyanın her yerinde tarım en stratejik sektördür. Eğer bu ülkede dışarıdan alıyorsan bazı şeyleri bir düşünmemiz lazım.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'mızın sizlere yaptıkları yardımı iki misline çıkaracağız. Söz verdi bana. Mansur Bey'in yaptığı yardımlarla çiftçiler 1 milyar 700 milyon ek gelir elde etti.

İktidara geldiğimizde ilk bir hafta içinde çiftçilerin tarım kredi kooperatiflerinden, esnaf kefaret kooperatiflerinden veya bankalardan aldıkları borçların faizlerini sileceğiz. Bakın çiftçi toprağa küserse 85 milyon açız.

Kullandığınız elektriğin faturası... Belediyeyi bize verin, en kısa sürede çiftçiye elektriği bedavaya vereceğiz dedik. Güneş panellerini kuracağız o enerjiyi elde edeceğiz, artanı da satacağız, ek gelir elde edeceğiz. Olmaz diyorlar. Yapacağız, göreceksiniz. Neden olmaz diyorlar? Çünkü kömür, doğal gaz lobisi var. Onca masrafla onları getiriyorsun, Allah'ın güneşi bedava, kullanmıyorsun. Şimdi küçük bir belediyede başlattık her yerde yapacağız. Devletin cebinden de beş kuruş çıkmayacak. Uluslararası tüm yeşil fonlar destekliyor güneş enerjisini.


Havza bazlı plan yapacağız. Herkes neyi ekeceğini bilecek bölge bölge. Bu planlama yapıldığından herkesin geliri bellidir, herkesin asgari gelir güvencesi vardır. Böylece kaynağı da en güvenli şekilde kullanacağız.

Biz Orta Doğu'ya canlı hayvan da satıyorduk, et de satıyorduk. Şimdi satamıyoruz. Neden? Siyaset kurumu yüzünden. Bakın besicilikle uğraşan, toprakla uğraşan insanın hep yanında olacağız. Veteriner, ziraatçı atayacağız. Testleri, kontrolleri yapılacak. Hayvanların aşıları ücretsiz yapılacak. Çiftçi kadının sigortası, güvencesi olacak.

Devlet akılla, bilgiyle, birikimle, ferasetle yönetilir. Bunları kim öğretiyor? Taptuk Emre, Yunus Emre, Ahi Evran öğretiyor. Herkes her şeyi bilmez onu da söyleyeyim. Her şeyi bildiğini söyleyen adam, hiçbir şey bilmiyordur. İşi ehline teslim edersin, her şey tıkır tıkır gider. Siz bunu yapmıyorsunuz. Soruyorum, kamu bankasında güreşçinin ne işi var? İşinin ehli olmayan görevde olunca benim ağırıma gidiyor. Şikayet edeceksek bunları hep beraber şikayet edeceğiz. Kul hakkı yemek... Yaradan diyor ki, bana her şeyle gelin, kul hakkı yiyip gelmeyin. Siyasette biri zenginleşiyorsa yiyordur biliyorsunuz. Ben siyasete girdiğimde mal varlığımı açıkladım, genel başkanlığa kadar geldim zenginleşmedim. Biz illa kul hakkı yiyene mi oy vereceğiz. Bir kere de her kuruşun hesabını verene oy verin. Verginin hesabını vermek demokrasinin genel kuralıdır. Demokrasi böyle gelişir böyle büyür.

Mesela hastaneye gitsin muhtar, aylığından kesilir. Belediye başkanının kesiliyor mu, hayır. Size de bu hak tanınmalı. Sosyal yardımların sizin elinizde olması lazım. Mahallede yoksulu siz bilirsiniz. Sizin bir yardımcınız olması lazım. Bunları söylüyorum, Kılıçdaroğlu uçuyor diyorlar, hayır. Ayaklarım yere gayet sağlam basıyor. Hangi paranın nereye harcandığını gayet iyi biliyorum ben.

Muhtarlık da bir kamu kurumu olarak tanımlanmalı. Biz muhtarların sorunları için çalışıp bir kanun teklifi hazırladık. Bütün muhtar derneklerinin görüşü alınarak. Meclis'te reddedildi, iki partinin oylarıyla. Siz hangileri olduğunu biliyorsunuz, ben söylemeyeyim. Muhtar güçlü olmalı. Çünkü her vatandaşın çabucak ulaştığı kişi sizsiniz. Bulunduğu mahallenin, kırsalın kanaat önderisiniz siz. Bunlar çözülmeli. Türkiye Belediyeler Birliği varsa ve kanunu varsa, muhtarlar için de aynısı olmalı. Eğer siz birleşip bu talebi iletseydiniz, gece yarısı Meclis'i toplayıp kanun çıkarırlardı. Ama biliyorlar ki muhtarlar toplanmıyor.

Şimdi gelelim, parayı nereden bulacağız? Bakın Türkiye zengin bir ülke yiye yiye bitiremediler.

 

Kaynak: Haber Global TV

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kanaat önderleri muhtarlar