CHP'den 'varlık barışı' için araştırma talebi
CHP, "kara para aklama olaylarının boyutunun belirlenmesi, kara paranın ve terörizmin finansmanını engelleyecek etkin önlemlerin oluşturulması" amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç ve arkadaşlarının imzasıyla TBMM Başkanlığı'na sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, Türkiye'de son 10 yılda 4 kez "varlık barışı" adı altında düzenlemeler yapıldığı anımsatılarak, bu uygulamanın, kara paranın aklanması gibi olumsuz sonuçlar doğurduğu savunuldu.
Sık sık çıkarılan varlık barışı düzenlemeleriyle Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı'nın (MASAK) temel fonksiyonlarını yerine getirmesinin zorlaştırıldığı öne sürülen gerekçede, MASAK'ın, bağımsız ve etkin araştırma yapma olanağının kara parayla mücadelede büyük önem taşıdığı, bunun yasal güvenceye kavuşturulması gerektiği belirtildi.
OECD bünyesinde kurulan ve 24 Eylül 1991'de Türkiye'nin de üye olduğu Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) Türkiye'ye ilişkin son raporuna işaret edilen gerekçede, buna göre, Türkiye'nin coğrafi konumu itibarıyla uyuşturucu, göçmen, insan ve yakıt kaçakçılığından kaynaklanan ciddi kara para aklama riskleriyle karşı karşıya olduğu bildirildi.
Gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Uluslararası finans alanında şeffaflık ve hesap verebilirlik konusunda oluşturulan BM panelinin, vergi kaçakçılığı, kara para aklama ve yolsuzluğun küresel finansa etkilerine ilişkin yayınladığı raporunda ise yoksullukla mücadele için kullanılabilecek kaynakların, vergi kaçakçılığı, yolsuzluk ve mali suçlar nedeniyle tüketildiğine dikkat çekilmiştir. Raporda, kar kaydırmanın her yıl hükümetlere 500 milyar dolara mal olduğu, 7 trilyon doların vergi cennetlerinde saklandığı ve her yıl küresel gayrisafi milli hasılanın yüzde 2,7'sine denk gelen yaklaşık 1,6 trilyon dolar kara para aklandığı belirtilmiştir."
Ülkeler arasındaki kara para trafiği ve bankaların bu trafikteki rolünü ortaya çıkaran ABD Hazinesi'ne bağlı Mali Suçları Araştırma Ağına (FinCEN) ait belgelere göre, Reza Zarrab'ın 800 milyon dolar rüşvet dağıttığının ortaya çıktığına işaret edilen gerekçede, Meclis'te daha önce bu iddialara ilişkin komisyon kurulduğu, 4 bakanın Yüce Divan'a gitmesinin reddedildiği hatırlatıldı.
FinCEN belgelerinin, bu konunun yeniden araştırılmasını zorunlu kıldığı savunulan gerekçede, "TBMM, temiz toplum ve kara paranın önlenmesi için sorumluluk almalıdır, bu nedenle de bu komisyonun kurulması gerekmektedir. Türkiye'de artan kara para olaylarının boyutunun belirlenmesi, kara paranın ve terörizmin finansmanını engelleyecek etkin önlemlerin oluşturulması amacıyla Meclis Araştırması açılmalıdır." ifadeleri yer aldı.
Kaynak: AA