Kılıçdaroğlu, kurultay konuşmasında 'İkinci yüzyıla çağrı' beyannamesini açıkladı
Kurultayda konuşma yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu, 'İkinci yüzyıla çağrı' beyannamesini açıkladı. Kılıçdaroğlu, "Önümüzdeki ilk seçimlerde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, kurultayda tek aday olarak gösterildi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin 37. Olağan Kurultayı'nın açılış konuşmasını yaptı. Konuşmanın ardından divanın oluşması için bir seçim yapıldı ve Özlem Çerçioğlu, oy çokluğu ile Divan Başkanı seçildi.
KILIÇDAROĞLU TEK ADAY
CHP'nin 37. Olağan Kurultayı'nda İzmir Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkanlığa tek aday olarak gösterildi. PM Üyesi İlhan Cihaner, Kurultay Onur Üyesi Tolga Yarman ve eski Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı yeterli imzaya ulaşamadı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurultay konuşması:
Bu iktidar kurultayının on binlerin katıldığı bir ortamda yapılmasını çok arzu ederdim ama Covid 19 süreci izin vermedi. Bu kurultay sadece vatandaşlarımızın değil, Ortadoğu'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan Afrika'ya, Afrika'dan Amerika'ya, Amerika'dan Rusya'ya kadar tüm dünyanın gözünün kulağının olduğu bir kurultaydır. Bu kurultay sosyal, siyasal, ekonomik buhrandan nasıl çıkacağımızı anlatacağımız kurultaydır.
"TÜRKİYE, CUMHURİYET TARİHİNİN EN AĞIR BUHRANINI YAŞIYOR"
Bu kurultay, adaletsizliği, liyakatsizliği, umutsuzluğu nasıl ortadan kaldıracağımızı açıklayan bir kurultaydır. Türkiye, cumhuriyet tarihinin en ağır buhranını, bunalımını yaşıyor. Bu buhran, yönetim, ekonomi buhranıdır. Birliğimizi ve beraberliğimizi derinden dinamitleyen bir buhrandır. Hiçbir vatanseverin umutsuzluğa kapılma hakkı yoktur. Özellikle de hiçbir CHP'linin umutsuzluğa kapılma hakkı da yetkisi de yoktur.
Adalet yürüyüşünü hiç kimse unutmasın. Son günde Maltepe'de, "bu bir son değil, bu bir yeni başlangıçtır" demiştim. Önümüzdeki duvarı yıkacağız demiştim. 31 Mart seçimlerinde duvarın arkasına geçtik, o duvarı şimdi dostlarımızla birlikte ve milletimizin feraseti ile parça parça yıkacağız.
İkinci yüzyıla çağrı beyannamesini hazırladık. Birinci yüzyılı madem bitirdik, ikinci yüzyıla bir çağrı beyannamesi hazırlamak zorundayız. Millet olarak hazırlanmak zorundayız. Çözüm önerilerimizi sunmadan önce, Türkiye'nin önündeki 5 temel sorundan söz etmek isterim.
5 TEMEL SORUN
Neden buhran diyoruz? Neden çözüm beyannamesi? İçinde yaşadığımız 5 temel sorun elimizi kolumuzu bağlıyor.
1. sorunumuz demokrasi sorunu. Yasama, yargı ve medya bir kişinin vesayeti altındadır. Öyle bir noktadayız ki, saray ne diyorsa yargı onu yapıyor, egemen güçler ne diyorsa, saray da onu yapıyor. İlliyet bağına bakınız lütfen. Saray talimat veriyor, Osman Kavala içeride kalacak, yargı gereğini yapıyor. Örneğin; Selahattin Demirtaş içeride kalacak, hapse atacaksınız, beraat mi, boşverin onu, içeride kalacak, gereği yapılıyor, içeride kalıyor. Cezaevinde onlarca gazeteci var. Buradan cezaevindeki bütün gazetecilere selamlarımızı, saygılarımızı gönderiyoruz. Trump, saraya talimat verdi, rahip Brunson'ı derhal serbest bıraktılar. Saray talimat veriyor, özgür medya ve sosyal medya susturuluyor.
Ayrıca 20 Temmuz sivil darbe sürecinde TBMM'nin yetkileri kısıtlanmıştır. Meclis'in bütçe hakkı ve yetkisi fiilen elinden alınmıştır. Böyle bir ortamda demokrasiden söz etmek mümkün değildir.
2. sorunumuz ekonomi. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. Çocuklarınız işsizse, 18 yıldır Türkiye'yi bu noktaya getirenleri sorgulamak zorundasınız. Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik bağımsızlığı tehlike altındadır. Türkiye savaş meydanlarında kuruldu. Lozan'da tapu senedimizi aldık. Hiç kimsenin önünde diz çökmedik. Cumhuriyeti kuranlar, 1923-2002, tam 79 yılda 57 hükümet kuruldu. Bu süre içinde 714 milyar dolarlık kaynak kullanıldı. Sümerbanklar, Etibanklar, PETKİM'ler, TÜPRAŞ'lar, Telekomlar yapıldı. Şeker fabrikaları yapıldı. Osmanlı'nın borcu son kuruşuna kadar ödendi. Kıbrıs Barış Harekatı yapıldı, Kore'ye asker gönderdik. Büyük depremler felaketler yaşandı.
18 yılda harcanan para. AK Parti iktidarlarının 18 yılda harcadıkları para 2 trilyon 400 milyar dolar. Karakaya Barajı mı yaptılar, Keban Barajı mı yaptılar, yeni bir PETKİM mi, yeni bir Telekom mu? Bu paralara hava alanları, şehir hastaneleri dahil değil, bunları bizim torunlar ödeyecek, bunlar için harcanan para yok. En önemli tesisleri sattılar, vatan toprağını sattılar, parayı ne yaptıklarını kimse bilmiyor. Bu paraları harcadın da, bu işsizlik ne, bu yoksulluk ne?
3. büyük sorunumuz dış politika. Türkiye bugün egemen güçlerin taleplerini yerine getiren bir devlet konumuna düşürülmüştür. Ekonomide, siyasette bağımsızlığını büyük ölçüde kaybetmiştir. 27 Şubat 2020'de Suriye'de 36 askerimiz şehit oldu. Askerlerimizi şehit edenlerin sizden özür dilemesini beklerken siz koşa koşa Moskova'ya gideceksiniz. Böyle bir dış politikanın onuru yoktur. Trump'ın gönderdiği mektup, Türkiye tarihinin en ağır mektubudur.
4. sorunumuz eğitim. Sürekli değişen eğitim politikaları ile Türkiye bilgi çağından koparılmıştır.
5. temel sorunumuz toplumsal barış. Temelden dinamitlenmiştir. İnanç üzerinden siyaset toplumu bölmüştür. Bu ülkede 83 milyon bayrağımızın altında huzur içinde yaşamak istiyor. Bizim sorgulayacağımız şey, vatandaşın karnı aç mı tok mu, ayrıştırdılar. Siyasi iktidar, tüm toplumsal sorunlarda kutuplaşma ve kamplaşmayı derinleştirmektedir.
SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ
Genel hatları ile sorunlara değindim, örnekler de verdim. Günümüz eleştirmekten çok, neyi nasıl çözeceğiz. Sorunları bilmeden, geleceği inşa edemeyiz. Asıl soru şu; Biz bu sorunları kimlerle ve nasıl çözeceğiz? Önce kimlerle çözeceğiz. Bu sorunları sizlerle, yol arkadaşlarımla çözeceğiz. Hep birlikte yapacağız. Millet İttifakı'nı oluşturan dostlarımızla birlikte çözeceğiz. Özgürlük isteyen ve özgürlüğünden ödün vermeyen gençlerimizle çözeceğiz. Sorunu hakları ellerinden alınmak istenen kadınlarla çözeceğiz. Bu sorunları kalemini satmayan gazetecilerle, bilim insanları ile, aydınlarla, sporcularla birlikte çözeceğiz.
"ÖNÜMÜZDEKİ İLK SEÇİMLERDE DOSTLARIMIZLA BİRLİKTE İKTİDAR OLACAĞIZ"
Nasıl çözeceğiz? Önce şunu kimse unutmasın. Önümüzdeki ilk seçimlerde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız. Maltepe'nin izdüşümü. Önümüzdeki ilk seçimlerde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız. Firavunların iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuracağız. Her firavunun bir Musa'sı vardır.
İKİNCİ YÜZYILA ÇAĞRI BEYANNAMESİ
İkinci yüzyıla çağrı beyannamesini hazırladık.
1- Birinci hedefimiz, yeni bir anayasa ile güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme geçilecektir. Öncelikle geniş bir toplumsal mutabakat sağlanacak, darbe hukukundan arınmış, gücünü milletten alan yeni bir anayasa yapılacaktır. Bu ülkeye bugüne kadar anayasalar hep vesayetçi kurumların baskısı ile geldi. En son değişiklikler 20 Temmuz sivil darbesi ve OHAL koşullarında yapıldı. Partili ve yanlı cumhurbaşkanı uygulamasına son verilecektir. Cumhurbaşkanı tarafsız olacak, dürüstlü olacak, kandırılmayacak.
Kuvvetler ayrılığı esas alınacak, denge ve denetim mekanizmaları sağlanacak. Yasama ve yürütmenin doğrudan veya dolaylı, yargıya vesayetine son verilecek. Yasa teklifleri TBMM komisyonlarında görüşülürken ilgili meslek kuruluşları, uzmanların görüşleri mutlaka alınacak. Kaptı kaçtı kanunu olmaz.
Bir devlet hukukun üstünlüğünden ve adaletten vazgeçerse, o devlet organize suç haline dönüşür. Bir devletin organize suç örgütüne dönüşmemesinin yolu anayasıdır.
2- İkinci ilkemiz, Türkiye’nin toplumsal barışı ve huzuru sağlanacaktır. Başta Kürt sorunu olmak üzere demokrasi temelinde, TBMM’nin öncülüğünde çözülecek. Kürt sorununu egemen güçlerin bir manivela olarak kullanmasına izin vermeyeceğiz. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi öncelikli bir devlet politikası haline getirilecektir.
Tüm terör örgütleriyle mücadele ödün verilmeksizin sürdürülecektir. Yeraltı dünyasında hala suç örgütleri var. Bunlar güçlerini meclisteki bazı siyasi otoritelerden alıyorlar.
3- Liyakat sistemi hakim kılınacaktır. Devlet hizmetlerinin partizanca yapılmasına engel olunacaktır. İşi ehline vermek bir devlet politikası olacaktır. Güreşçiden banka yönetim kurulu üyesi olmayacak. Akademik hırsızdan rektör, rüşvetçiden büyükelçi olmayacak.
4- Seçim yasası değişecek. Milletin vekilini millet seçecek. Seçim barajı kaldırılacak. Milletin iradesinin meclise tam olarak yansıması sağlanacaktır. Seçim yasası değişikliği ile cinsiyet kotası getirilecek, kadınların parlamentoda temsili yasal güvence altına alınacaktır. CHP’li kadın milletvekilleri bu yasa teklifini hazırlayacak TBMM’ye verecektir. Parlamentoda kadınlar hak ettiği yeri alacaklardır.
5- Siyasi ahlak yasası çıkarılacak. Siyaset kirlilikten arındırılacak. Vatandaşla siyasi arasındaki güven yeniden oluşturulacaktır. Para ile iş takipçisinden, yolsuzluk yapandan milletvekili mi olur? Kendisi Hac’da iken sahte pusula gönderip ben Meclis’teyim diyenden milletvekili mi olur?
6- Kamu ihale kanunu yeniden düzenlenecek. Kamuda israf ve kayırmacılığı önlemek için ivedilikle değiştirilecektir. Kamu ihalelerinin şeffaf bir şekilde yapılması sağlanacaktır. İsrafı nasıl itibar olarak kabul ediyoruz? Devlette itibar israfı önlediğiniz sürece olur. Her kuruşun hesabını vermek her namuslu siyasetin onurlu görevidir.
Halkın iktidarında bir hastane, bir havaalanı kaça yapıldıysa vatandaş bilecek. 83 milyon vatandaşıma sesleniyorum, bu kamu özel işbirliği ile sizin alın terinizi sömüren bütün yatırımları devletleştireceğiz. Bu bağlamda, Avrupa’nın en büyük entegre tesisi Tank Palet Fabrikası bir kuruş, bir dolar, bir avro ödenmeden Katar Ordusu’na peşkeş çekildi. Bizim subaylarımız şu anda Katar Ordusu’nun emri altında çalışıyor.
7- Sayıştay gerçek işlevine kavuşturulacaktır. TBMM adına ödenen bütün vergilerin denetimini Sayıştay yapıyor, onların tüm raporları gizleniyor. Biz milletin önüne getireceğiz. Her kuruşun hesabını vereceğiz. Lütfedip devlete bağış yapıyorlar, o bağışı da vergiden düşüyorlar. Buna son vereceğiz. TBMM’de Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Kesin Hesap Komisyonu’nun başkanı iktidar partisinden değil, muhalefet partisinden olacak.
8- Güçlü bir stratejik planlama teşkilatı kurulacaktır. Üretim ve hakça paylaşım stratejik planlamanın ana hedefi olacaktır. Tarım stratejik sektör olarak görülecektir. Millet 50 yılını planlıyor, biz yarın ne olacağını bilmiyoruz. İşsizliği nasıl önleyeceğiz diye planlama örgütü çalışacak. Her toprağımızda fabrika olacak.
9- Eğitim sistemi yeniden yapılandırılacak. Tüm paydaşlarıyla birlikte yeniden planlanacaktır. Üniversitelerimizde her türlü düşünce özgürce tartışılabilecek, darbecilerin getirdiği YÖK kaldırılacaktır. Tüm organize sanayi bölgelerinde iş garantili yatılı teknoloji liseleri kurulacaktır. Gençlerimizin de işsiz kalmalarının önüne geçilecektir.
10- Gelecek nesiller için ekosistem hakkı korunacaktır. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya teslim etmek için üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. Bu hak anayasal güvence altına alınacaktır. Bizim de kuş görme, orman görme, deniz görme, güneşi görme hakkımız var. Gelecek kuşaklara bu hakkı devretmek görevimizdir.
11- Aile Destekleri Sigortası uygulamaya konacaktır. Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecektir. Vatandaş devlet yardımlarını lütuf olarak değil hakkı olarak görecektir. Bu ülkede huzur istiyorsak hiçbir babanın çocuğuma pantolon alamadım diye intihar etmemesi lazım. 18 yıldır yapamadılar, Allah’ın izniyle 1 yılda yapacağız.
12- Yeni bir merkez-yerel dengesi kurulacaktır. Devletin tüm kapasitesi en verimli şekilde kullanılacaktır. Hizmetin vatandaşa daha etkin bir şekilde ulaşılması sağlanacaktır. Kayyum uygulamalarına son verilecek, seçimle gelenlerin ancak seçimle gitmeleri garanti altına alınacaktır.
13- Orta Doğu barış ve işbirliği teşkilatı kurulacaktır. Uluslararası hukuka önem veren bir dış politika izlenecektir. Atatürk buna “Yurtta barış dünyada barış” diyordu. Altındaki petrol üstte yaşayan vatandaşların kaderini değiştirdi, bedeli kanlar ödüyorlar. Silahları da egemen güçler veriyor. Komşuda yangın varsa sizde huzur olmaz. Biz Orta Doğu’ya huzuru, barışı getireceğiz. Orta Doğu’yu bir savaş alanı değil bir barış alanına dönüştüreceğiz.
İkinci yüzyıla çağrı beyannamemizi oylarınıza sunuyorum. Kabul edilmiştir.
İLHAN CİHANER'İN KONUŞMASI
CHP Parti Meclisi (PM) üyesi İlhan Cihaner, genel başkanın 80 il başkanının imzasıyla önerileceğini, Mardin'in kurultayda temsil edilmediğini belirterek, "İtiraz edenlerin düşmanlaştırıldığı bir süreç yaşıyoruz. Olağanüstü kurultayda imza veren insanlar düşmanlaştırıldı. Yoldaşlık bu mu?" dedi. Bilkent Odeon'da gerçekleştirilen CHP 37. Olağan Kurultayı'nda Parti Meclisi üyeleriyle onur üyeleri 5'er dakikalık konuşmalar yaptı. Daha önce Genel Başkanlık için aday adayı olduğunu açıklayan PM üyesi İlhan Cihaner de söz alarak, yönetime eleştirilerde bulundu.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından çok sayıda delegenin kurultayın yapıldığı merkezi boşalttığını belirten Cihaner, bu durumun "Geleceğin Türkiye'sini kurmak için toplanan kurultaya" yakışmadığını söyledi. "Bu ciddiyetsizlikle nasıl iktidara gideceğiz biz." diyen Cihaner, kongreler sürecinde en küçük ilçede bile tek adayla seçimlere gidilmesinin sağlandığını ifade etti. Divan Başkanı önerilirken bile kendilerine sorulmadığını aktaran Cihaner, milletvekili seçimlerinde de yüzde 33 cinsiyet kotasının uygulanmadığını belirtti. Cihaner, "100'üncü yılı bitiriyoruz, hala 18 kadın milletvekili var." dedi.
"BİZ KARŞI ÇIKTIK"
Kendisine, konuştuğu zaman "marjinal" yakıştırması yapıldığını belirten İlhan Cihaner, "Ama ben size birkaç marjinal şey anlatayım. CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak bir siyasal islamcıyı, Ekmeleddin İhsanoğlu'nu aday göstermek mi marjinallik, buna karşı çıkmak mı marjinallik? Biz karşı çıktık." dedi.
Dokunulmazlıkların kaldırılması sırasında delegelerin, milletvekillerinin, PM'nin karşı olmasına rağmen 14 milletvekilinin "evet" oyu verdiğini aktaran Cihaner, bunu "utanç kaynağı" olarak değerlendirdi.
Cihaner, "Bunlar dokunulmazlıklara 'evet' diyerek, Türkiye'nin bugünkü rejim değişikliğinin müsebbibi oldular. Genel Başkana sorarsak 'Bugün olsa Ekmeleddin İhsanoğlu konusunda aynı kararı veririm. Dokunulmazlık olsa aynı kararı veririm.' diyor. Bu mu marjinallik, dokunulmazlığın karşısına çıkmak mı marjinallik? Hangisi normal?" dedi.
İl Başkanlığı seçimlerinde tek aday dayatması yapıldığını belirten Cihaner, "Nasıl demokrasi şöleni oluyor bu? İl kongrelerinde tek adaylar, blok listeler, üstelik çoğu da konuşunca demokrasi şampiyonu olan arkadaşlarımız. Hiç mi utanmadılar? Ankara kongresinde divan başkanlığını yapan, hepimizin sakındığı eski genel başkanımız hiç mi utanmadı? İstanbul kongresi sizi utandırmadı mı? İzmir, Adana, Mersin kongresi. Böyle oluşan bir delegeyle biz burada demokrasiyi mi kuracağız? Bu bakış açısı nasıl demokrasi getirecek bize? Savaş tezkerelerine 'evet' dedik. Ben hiçbirine 'evet' demedim." diye konuştu.
Dış politikaya da değinen İlhan Cihaner, şunları söyledi:
"Peki Türkiye'nin şu anda yaşadığı dış politika yıkımının sorumlusu kim? Stratejik derinliğin sorumlusu kim? Babacan. Yeni ittifak ortağımız. Davutoğlu, yeni ittifak ortağımız. Bunlarla mı Türkiye'yi ikinci yüzyıla götüreceğiz? Dün Ayasofya'da yaşanan, Cumhuriyet hukukunun ve laikliğin cenaze namazıydı, hepimiz aracı olduk. Cumhuriyet hukukunu bile savunamadık."
"BİR BAŞIMA KALSAM MÜCADELE EDERİM"
18 yılda iktidarın hiçbir hamlesine engel olunamadığını belirten Cihaner, konuşmasına şöyle devam etti:
"Baro yasası çıktı. İki gün Mecliste geciktirdik diye muhalefet yaptık zannediyoruz. Genel Başkan 13 madde saydı, peki biz bunu nasıl gerçekleştireceğiz, hangi politikayla gerçekleştireceğiz. Anayasa Mahkemesine giderek, tweet atarak, salı toplantılarında bağırarak... Bugüne kadar hangi politikasına engel olduk AKP'nin bu politikayı izleyerek. Hiçbirine.
Ben sızlanmam, yakınmam. Ben mücadele ederim, geçmişim de bununla doludur. Bir başıma kalsam mücadele ederim. Bu mücadeleyi daha büyülteceğiz sizlerin desteği ile. Ama beni en çok rahatsız eden sizler adına, imza toplama sürecinde sizlerin üzerindeki baskı. Burada vereceğiniz kararla bu gidişatın daha derinleşmesine mi karar vereceksiniz yoksa sahiden potansiyelimizi kullanarak iktidarı mı elde edeceğiz, ona karar vereceksiniz. Bu, tarihsel bir sorumluluk."
Genel Başkanın 80 il başkanının imzasıyla önerileceğini, Mardin'in kurultayda temsil edilmediğini anlatan Cihaner, şu görüşlerini paylaştı:
"İtiraz edenlerin düşmanlaştırıldığı bir süreç yaşıyoruz. Olağanüstü kurultayda imza veren insanlar düşmanlaştırıldı. Yoldaşlık bu mu?
Temel Karamollaoğlu'na imza verilirken, Doğu Perinçek için imza verirken desteklenen sizler, bir yoldaşınıza imza verirken işinizle, aşınızla tehdit ediliyorsunuz. Tek bir şeye ihtiyacınız var, cesaret, cesaret, cesaret. Nasıl ki yıllardır eşitlik, özgürlük mücadelesi veriyorsunuz, ateşi, ihaneti gördünüz burada da az cesaret gösterirseniz gerçekten iktidarı elde edecek bir dinamizmi yaratabiliriz."
KURULTAY PROGRAMI
İki gün sürecek kurultayın ilk gününde genel başkan seçimi gerçekleştirilecek. 1356 delegenin oy kullanacağı CHP'de, genel başkan adayı olmak için yüzde 5 delegenin imzası gerekiyor. Bu nedenle genel başkan adayı olmak isteyenlerin 68 delegenin imzasıyla divana başvurması gerekiyor.
CHP'de PM Üyesi İlhan Cihaner, Kurultay Onur Üyesi Tolga Yarman ve eski Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı aday adayı olmuştu.
KURULTAYDA İKİNCİ GÜN PROGRAMI
Kurultayın ikinci gününde ise 60 kişilik PM üyelerinin seçimi yapılacak. CHP'de tüzük gereği PM üyeliğine adaylık için de 10 delegenin imzası gerekiyor.