Buket Aydın ile Yüz Yüze'nin bu haftaki konuğu Dr. Gülseren Budayıcıoğlu oldu

Buket Aydın Gündem haberleri
Buket Aydın ile Yüz Yüze'nin bu haftaki konuğu Dr. Gülseren Budayıcıoğlu oldu

Haber Global ekranlarında yayınlanan Buket Aydın ile Yüz Yüze programının bu haftaki konuğu Dr. Gülseren Budayıcıoğlu oldu. Budayıcıoğlu, merak edilen soruların hepsine yanıt verdi.

Her salı Haber Global ekranlarında yayınlanan Buket Aydın ile Yüz Yüze programının bu haftaki konuğu Dr. Gülseren Budayıcıoğlu olacak. 

- Programdan kritik başlıklar şöyle:

- Bize deli doktoru derlerdi, bize gelenlere de deli derlerdi.

- Yazdığım tüm kitaplarımda “kader motifi” konusunu işlerim.

- Psikiyatri bizim insanımıza çok destek verebilir, bizim insanımız mutlu olmayı hak ediyor.

HASTALARDA EN YAYGIN GÖRÜLEN PROBLEM NE?

- Erkeklerde en çok öfke kontrol bozukluğu görüyorum, kadınlarda da yoğun özveri görüyorum. Biz hep kendinden fedakarlık eden bir nesil olduk, en modern kadınımız bile hala önceliği başkalarına verebiliyor. Bizim kadınlarımızın pek çoğu kendi haklarını bir türlü fark edememiş ve bu yüzden de içi hep öfke dolu.

"PSİKİYATRİDE KULLANILAN İLAÇLARI HAYAT KURTARMAKLA EŞDEĞER GÖRÜYORUM"

- Psikiyatride kullanılan ilaçları bir dev adım olarak kabul ediyorum çünkü ruhsal hastalıklar o kadar çok canını yakar ki insanların, bunları durdurabilen ilaçlar üretilebiliyor. Bunu ben hayat kurtarmakla eşdeğer görüyorum. Mesela depresyon bir hastalık, beynin biyokimyası bozulmuş. İnsan isteyerek bu kadar yoğun bir acı çektirir mi kendine? Hastalarımda teşhis konulmuşsa mutlaka ilaç kullanırım, ilaçlara çok büyük saygım vardır. 

 - Aldatmaya bir hastalık diyemeyiz. Bazı kişilikler aldatmaya izin vermez, bazı kişilikler daha esnektir. Çocuklukta aldatmayla karşılaşmış insanların, bunları kendi hayatlarında da yaşama ve uygulama ihtimalleri artar. Bazen aldatmalar alışkanlık haline geliyor, özellikle erkeklerde. Çok aldatan kadın da var. Aslında çok da mutsuz oluyorlar. Aldatıp da çok mutlu bir hayat yaşayan birini görmedim. 

"HİKAYELERİMDE VERİLEN AİLELERİ TOPLUMUN BULMA ŞANSI YOK"

 - Camdaki Kız dizisinde bahsi geçen aileyi tanımıyorum. Benim hikayelerimde toplumun verilen aileyi bulma şansı yok. Olursa ben bir yerde yanlış yapmışım demektir. Çok iyi bir aileydi, sadece kendileri biliyorlar. Bazen kendileri bile bilmiyor, "ne kadar benziyor bana" diyorlar. 

- Camdaki Kız dizisinde bekaret kontrol sahnesi olduğunu biliyordum. Özellikle kadınlardan gelen eleştirileri hayretle karşıladım. Ben bu sahneyi tüm ülke görsün istedim çünkü ülkemizde bu uygulama hala devam ediyor. Bu uygulamayı ilk defa stajımda gördüm ve 3 gün ağladım. Bunu yaşayan çok kadın tanıdım ve herkes bana ağlayarak ağlattı. Bir kadına yaşatılabilecek en büyük acılardan biridir. Konuşulmayanı konuşmak için hep bunları yapıyor, gösteriyorum. Kadınlarımızın, çocuklarımızın yaşadıklarını hep içeride tuttuk. İnsanlar o kadar aç ki bunları konuşmaya. Bunları konuşalım, kaçmayalım. Ben o sahneyi kafamdan mı uyduruyorum? Hemen her gün kadın doğum kliniklerinde bunlar yaşanıyor. 

- Pandemiden bu yana kliniğe gitmiyorum, artık seans yapmıyorum. Seans ücreti haberlerine gülüyorum, hastalarım da gülüyorlar. 

EŞCİNSELLİK BİR HASTALIK MI?

 - Mesleğimi icra ettiğim dönem boyunca eşcinsellik nedeniyle bana gelen çok hasta oldu. Gerek kendileri geldi, gerek aileleri getirdi. Sonra bunun bir üçüncü cins olduğu ve tedaviyle düzeltilmesi gerekmediği ve onaylanması gerektiği şeklinde tutum sergiledi dünya. Eşcinsellik bir hastalık değil, bambaşka bir tür olarak kabul ediyorum. Bunu dünya onaylamış biz de kabul edelim ve onaylayalım. Fakat eşcinselliğe özendirmeyi yanlış buluyorum. Çünkü eşcinsel olmadığı halde özendirmeyle bu tarafa kayan insanlar görüyorum, özellikle erkeklerde. Eşcinsel olunmuyor, eşcinsel doğuluyor diyor bilim. Fakat hayatta bir türlü kendini kabul ettiremeyen mutsuz gençlerimizin bunu bir isyan türü gibi algılayıp bu tarafa kaydığını görüyorum, buna katılmıyorum. 

 - Ben her psikiyatristin, her psikoloğun terapi yapmaması gerektiğini düşünüyorum. Terapi çok hayati ve önemli bir şey. Psikiyatride neyi ne zaman söyleyeceğiniz bile çok önemlidir. 

- Psikiyatri alanında Türkiye'yi çok ileride buluyorum, bizim hekimlerimiz Avrupa'dakilerden çok daha eğitimli. 

"KRAL KAYBEDERSE" DİZİ OLUR MU?

- Kral Kaybederse'yi dizi olarak görmeyi ben de çok istiyorum. Uğraşacağız bu yıl. 

- İstanbullu Gelin'in ailesi hep ağlayarak arardı beni. Masumlar Apartmanı ailesi de çok zor günleri geride bırakabildi. 

- Safiye karakteri Ezgi Mola'da yeniden can buldu. Merve Dizdar nasıl, Birkan nasıl... Hangi birini söyleyeyim... Bu oyuncuların çok başarılı olduklarını düşünüyorum. Mesela Binnur Kaya nasıl güzel bir doktor oldu. Hepsinin performanslarından çok memnunum. 

- Kral Kaybederse kitabımdaki Kenan, bana 20 sene boyunca terapiye geldi. 

- Çok varlıklı insanları mutlu etmek çok zordur. Mutluluğun en çok orta sınıfta olduğunu düşünürüm. Yoksulluk da mutsuzluk getirir, onu da kabul etmek lazım. 

 

Kaynak: Haber Global TV

buket aydın ile yüz yüze