Borçlulardan yeni taktik, 'Bu imzayı ben atmadım'

Gündem haberleri Yaşam Haberleri Web Özel ÖZEL HABERLER Kiracı Hisse senetleri Ekonomi haberleri İstanbul Borsa
Borçlulardan yeni taktik, 'Bu imzayı ben atmadım'

Son aylarda, evini boşaltmak istemeyen kiracılar ile borcunu ödemekten kaçınanların yeni taktiği imza inkarı. "Bu imza benim değil' diyerek yükümlülükten kaçmaya çalışanlara karşı uyarıda bulunan hukukçular, imza itiraz dosyalarının arttığını belirtirken, davaların ise yıllarca sürdüğünü söylüyor.

Son zamanlarda borçlarını ödemekte zorlanan bazı vatandaşlar, çek ya da senetlere attıkları imzaların kendilerine ait olmadığını iddia etmeye başladı. Bu yöntem ile borçlular, borçlarını ödemek için zaman kazanmaya çalışırken, davaların uzun yıllar sürmesi halinde de TL bazında daha az ödeme yapmış oluyorlar. Konuyla ilgili görüştüğümüz hukukçular, imza inkar davalarının uzun yıllar sürdüğünü ve son 5 yılda yaklaşık yüzde 50 oranında artış gösterdiği bilgisini paylaştı. 

Borçlulardan yeni taktik, 'Bu imzayı ben atmadım' - Resim : 1
İmzanın kişiye ait olup olmadığı 13 farklı karakteristiğe bakılarak tespit ediliyor.

SÜRE UZUYOR

Avukat Cenk Söbe, İcra Mahkemesi'ne yapılacak olan imza itirazı durumunda bu mahkemelerin teminat şartıyla ya da duruma göre teminatsız olarak icra takibini durdurduklarını belirtirken "Takibin bu yolla durması sonucu alacaklı taraf mahkemede imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükümlülüğü altına girer. İmzanın borçluya ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılır. Dosya sayısının fazla olması, imza inceleme süreçlerinin uzun sürmesi sebebiyle yargılamalar da uzamaktadır. İmza inceleme süreci de, borçlunun mahkemeye verdiği imza örnekleri ile daha önce resmi ve özel kurumlara verdiği imza asıllarının istenerek kambiyo evrakı üzerindeki imzaların teknik olarak karşılaştırılması ile yapılıyor ve büyük oranda doğru sonuçlar alınıyor" ifadelerini kullandı.

ANAPARANIN YÜZDE 20'Sİ

Yargılama sonunda borçlu imzasının kendisine ait çıkması durumunda anaparanın yüzde 20'si oranında bir tazminata ve yüzde 10 oranında bir para cezasına hükmedebildiğine dikkat çeken Söbe, "Ekonomik koşullar ve enflasyonun faiz oranlarının çok üstünde olması sebebi ile borçlular zaman kazanabilmek adına bu tür itirazları yapabilmektedir. Benzer imza itirazları kira hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda da kiracılar tarafından kira ilişkisini uzatabilmek adına yapılmaktadır" dedi.

Avukat Kevser Yıldırım ise alacaklıların ciddi kayıp yaşadığını belirtirken, şunları söyledi:

"4-5 yıl süren mahkeme safhasının ardından alacağına kavuşmuş gözüksek de, aslında ciddi zarara uğruyor. Yükümlüler, Türk parasının değer kaybetmesi nedeniyle borçlarını geç ödeyerek aslında kolaylıkla borçtan kurtuluyorlar. Borçlu borcunu, faizini, dosya masrafı ve karşı vekalet ücreti ile birlikte ayrıca süreci kötü niyetli ve veya haksız bir şekilde uzatması halinde bu tazminatları da ödemek zorunda kalır."

SAHTECİLİK NASIL ANLAŞILIYOR? 

Öte yandan Türkiye'de imza incelemesi yapan, 11 adet polis laboratuvarı, 4 adet jandarma laboratuvarı ve 2 de adli tıp laboratuvarı bulunuyor. En önemli merkez ise İstanbul Yenibosna'daki Adli Tıp Kurumu. İmza incelemenin nasıl yapıldığına dair bilgi veren İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan ise çek, senet ya da kıymetli evraklara atılan imzaların kişiye ait olup olmadığını anlamak için 13 adet karakteristiğe bakıldığını söylerken, "Cihazlarımız altında imza ve belgeler inceleniyor. Uyumlu mu değiştirilmiş mi bu bilgilere kanaat getirebiliyoruz" diyor.

Borçlulardan yeni taktik, 'Bu imzayı ben atmadım' - Resim : 2
Borçluların hem zaman hem de faizden kaçınmak için buldukları bu yöntem pes dedirtiyor.

DAVALAR NASIL İLERLİYOR?

Avukat Hadi Dündar ise imza inkar davalarındaki süreçleri şöyle anlattı: "Diyelim ki 100 bin TL senediniz var ödemediniz ve icralık oldunuz. İmza bana ait değil diyerek mahkemeye itirazda bulundunuz. Mahkemelerde duruşmalar yapılırken, noterde, tapu, ticaret sicili gibi yerlerde kişinin imzası isteniyor. Duruşma esnasında da sağ el, sol el, çömelerek ya da ayakta olacak şekilde kişiden imza atması isteniyor ve sonrasında bilirkişi tarafından inceleniyor. "

Sahteciliğim önüne geçebilmek için tazminat miktarlarının arttırılmasını anlatan Dündar, "Borcun iki katı kadar ya da işlenecek faiz oranları artırılabilir. Çünkü imzaya itiraz etmek başka bir durumdur kişi insan imza atıp atmadığını bilir. Bu nedenle bilerek yalan söylüyorsa cezasının yüksek olması gerekir. Ancak borca itiraz ederse o zaman ayrı borcun olup olmadığı mahkeme huzurunda ispatlanır" bilgisini paylaştı. 

[email protected]

Kaynak: Web Özel