Boğaziçi Üniversitesi Rektörü İnci'den kira sözleşmesi yenilenmeyen tesis hakkında açıklama
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, Boğaziçi Mezunlar Derneğinin (BÜMED) iştiraki bir şirket tarafından işletilen üniversitedeki sosyal tesisin kira sözleşmesinin alan ihtiyacı gerekçesiyle yenilenmemesinin başka bir tarafa çekilmesinin doğru olmadığını söyledi.
İnci, göreve yaklaşık 1,5 sene önce geldiğini anlatarak, bu süreçte akademik ve mekansal açıdan bir dizi yenilikler yaptıklarını söyledi.
Rektör İnci, en büyük yeniliğin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tensipleriyle kendilerine 17 futbol sahası büyüklüğündeki Anadolu Hisarı Kampüsü'nün hediye edilmesi olduğuna vurgu yaptı.
Yaklaşık 2 bin öğrencinin eğitim gördüğü hazırlık okulunun daha önce ana kampüse 40-50 kilometre uzaklıkta, izole bir yer olan Kilyos Yerleşkesi'nde yer aldığını ancak buranın lisans öğrencileri için çok uygun olmadığını aktaran İnci, şöyle konuştu:
"Bizim öğrencilerimizin bir kısmı Anadolu'dan geliyor. Liseden, annelerinin kucağından üniversiteye geliyorlar ve izole bir yere yerleştiriyorsunuz. Şimdi, Boğaz'ın en nadide yerlerinden bir tanesi ve Rumeli Hisarı'nda bulunan Güney Kampüsü'yle karşı karşıya olan bir kampüsümüz. Feribotla 5 dakika sürüyor. Şimdi Boğaziçi Üniversitesi, Boğaz'ın iki yanına oturarak tam Boğaziçi oldu. Bu, 40 yıl sonra ilk defa bir mekansal genişleme."
Mezunlar Derneğinin kampüsteki sosyal tesisi
Prof. Dr. Naci İnci, üniversitenin Güney Kampüsü'nde Boğaziçi Mezunlar Derneğinin (BÜMED) iştiraki ticari bir işletme tarafından kiralanan alanın sözleşmesinin sona ermesi ve bu alanın üniversitenin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılması için boşaltılmasının talep edilmesine yönelik tartışmalara değindi.
Derneğin, kampüsün 8 bin dönümlük kısmında 1990'da bir bina yaptırdığını, bunu Milli Emlak'a bildirerek, 10 yıllığına mahsuplaştırdıklarını ifade eden İnci, kontratın 2000 yılında bittiğini söyledi.
İnci, şu an 2023 yılında olduklarına vurgu yaparak, şunları kaydetti:
"Yani 10 yılda bitecek olan şey 33 yıl sürmüş. Üniversitenin 8 dönümlük bir alanı -ki 3 bin metrekaresi kapalı alan- sosyal tesis işletmesi olarak kullanılıyor. Sayıştay raporlarında da bunun amacına uygun kullanılmadığı hakkında rapor var. Devlet diyor ki 'siz eğitim, öğretim, araştırma için kullanacaksınız' ama siz tutuyorsunuz, bir derneğe veriyorsunuz. Aslında dernek ve vakıflar 5072 Sayılı Kanun'a göre kamu arazilerinde, binalarında, müştemilatlarında bulunamaz. Bulunamadıkları için BÜMED'in kendisi burada değil. Onun adresine baktığı zaman Üsküdar'da bir yerde. Kendisi iştiraki LADİN ismindeki bir şirketi vasıtasıyla kiralama usulüne gitmiştir. Biz zorla çıkarmadık."
Bu mekana ihtiyaçlarının olduğunu ve 8 dönümün iki futbol sahası büyüklüğünde bir alana karşılık geldiğine dikkati çeken İnci, şöyle devam etti:
"Burası dünya cenneti olan bir yer, Güney Kampüs ve onun da dünya cenneti olan kısmı belki de orasıdır. Öğrencilerimizin oradan haberi bile yok. Yeni fakültelerimiz, enstitülerimiz var. Mekan sıkıntımız var. Ama bizim mekanımız, bir şirket tarafından sosyal tesis olarak kullanılıyor ve üçüncü kişilere, şirketlere etkinliklerini yapması, bazı sosyal faaliyetlerde kullanılması için sunuluyor. Bunların illegal olduğunu söylemiyorum ama asıl amaç o değil. Öğrencilerin ders çalışacakları, yemek yiyecekleri, etkinlik yapacakları yerler kısıtlı. Şu anda konferanslara ve etkinliklere yer bulamıyoruz. O tesise sembolik bir rakam ödeniyor. Orayı öğrenciye açtığımız zaman akademisyenlerimize de açık olacak. Mezunlar nasıl ki bu kampüse geliyorlar, orası da onlara açık olacak ve herhangi bir üyeliğe de gerek kalmayacak, kullanabilirler. Bunun başka bir tarafa çekilmesi doğru değil. Orası buraya ait. Eğitim öğretim için tahsis edilen bir yeri siz nasıl olur da başka bir amaç için bir şeye verirsiniz? Baştan verilmemesi gereken bir şeydi zaten. Tamamen öğrenciye, akademik faaliyetlere açılacak, idari kesim de hizmet verecek. Kesinlikle şöyle bir şey kimsenin aklına gelemez; 'Burası buradan alındı, bir sosyal tesis olarak, bir derneğin iştirakine verildi. Oradan alın da başka birisine verin.' Böyle bir şey söz konusu olamaz."
Üniversitede bazı akademisyenlerin sürdürdüğü eylem
İnci, üniversitede bazı akademisyenlerce yapılan eylem hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Baktığınız zaman, bizim 500 doktor, öğretim üyesi, doçent, profesörümüz var. Öğretim görevlilerimiz var. Sayıya baktığınız zaman 1000 civarında bu. Her gün gelen, oraya sırtını dönen, bu ilkel hareketi yapan, komik davranışta bulunan 10-15 kişi. Bunların yarısına yakını da emekli. 1000 kişide 10-15 kişi yani bence önemsenecek bir şey değildir. Bir öğretim üyesinden beklenen şudur; üniversitesine sırt dönmek değildir, üniversitesine sahip olmaktır, üniversitesi için bir şey yapmaktır."
"Liyakat sahibi 60'a yakın yeni akademisyen üniversiteye katıldı"
İnci, göreve geldiği zamandan bu yana, dünyanın en iyi üniversitelerinde yetişmiş, liyakat sahibi 60'a yakın yeni akademisyenin üniversiteye katıldığına işaret ederek, bunun kendilerine yeni güç katacağını ve üniversiteyi akademik olarak daha ileriye taşıyacağını söyledi.
Üniversite bünyesinde Hukuk Fakültesi kurulduğunu anımsatan İnci, burada dünyanın en iyi üniversitelerinden doktorasını alan öğretim üyelerinin ders verdiğini anlattı.
İnci, fakültenin ilk öğrencilerini eylül itibarıyla almalarına rağmen devlet üniversiteleri arasında ikinci sıraya yerleştiklerini dile getirdi.
Yapay Zeka Enstitüsü kurduklarını ve eylül 2023 itibarıyla lisansüstü çalışmaya başlayacağını anlatan İnci, master ve doktora öğrencilerini alacağını, bunun da hızla araştırma ve geliştirmeye katkıda bulunacağına dikkati çekti.
Bir diğer gelişmenin ise yüksekokullarıyla ilgili olduğunu vurgulayan İnci, bundan 20 sene önce tartışılan fakat fakülte olamayan bu yüksekokulun, kendi yönetimlerinin gayretiyle Yönetim Bilimleri Fakültesi haline geldiğini anlattı.
"İlk 100'deki 68 kişi bizi tercih etti"
Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, üniversitenin başarı durumu hakkında yaptığı değerlendirmede, yurt içine dönük başarıdaki ölçütün, alınan öğrenci profili ve üniversitenin ne kadar tercih edildiği ile alakalı olduğunu söyledi.
Üniversite sınavına yaklaşık 3 milyon başvuru olduğunu anımsatan İnci, geçen sene ilk 100'deki 68 kişi üniversitelerini tercih ettiğini vurguladı. ondan önceki sene bu sayının 62 olduğunu aktaran inci, "Her yıl aşağı yukarı 2 bin 200 civarında öğrenci alıyoruz. İlk bine baktığınız zaman 773, daha önceki sene 700'dü. Öğrenci anlamında bize olan teveccüh çok sevindirici." dedi.
İnci, üniversitenin tarihi binalarının olduğuna işaret ederek, Dünya Bankasından yaklaşık 2 milyar liralık destek aldıklarını ve 2023 sonrası 240 bin metrekarelik bir alanı yenilemeyi düşündüklerini anlattı.
Kampüslerin yeşil kalkınmalı, enerji tasarruflu olmasını planladıklarını, bu bağlamda bir çalışma yaptıklarını anlatan İnci, ayrıca, tarihi binaların elektrik ve güvenlikleriyle alakalı altyapı projeleri olduğunu, bilgi işlem merkezinin güçlenmesi için de çalışmaların devam ettiğini dile getirdi.
"Mekansal ve akademik büyüme birbirine paralel yürüyecek"
Boğaziçi Üniversitesinin orta ve uzun vadeli hedeflerini de anlatan İnci, mekansal ve akademik olarak daha da büyümeleri gerektiğini ifade etti.
İnci, yeni öğretim üyelerinin aralarına katılması, çoğalması, üniversiteyi dünyayla yarışır hale getirmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"Lisansta dünyada yeri olan bir üniversiteyiz. Lisansüstünde, lisanstaki gibi bir prestijimiz maalesef henüz yok. Bunun olmaması için de bir neden yok. Bunu iki şeyle yaparsınız; çok iyi akademisyenler bünyenize katarak, akademik olarak büyüyerek, yeni bölümler, yeni araştırma enstitüleri açarak, araştırmacı sayınızı yükselterek, master, doktora öğrencilerinin sayısını artırarak, projelerinizi artırarak hem Türkiye'de hem dünyada çok daha iyi yere gelebilirsiniz. Bu vizyonda ilerlemek gerektiğini düşünüyorum. O yüzden hem mekansal hem akademik büyüme birbirlerine paralel olarak yürüyecek."
Kaynak: AA