Barbie'nin yarattığı pembe endüstri...Kıyafetten saça her yerde

Yaşam Haberleri
Barbie'nin yarattığı pembe endüstri...Kıyafetten saça her yerde

Türkiye, vizyona girdiği günden beri Barbie filmini konuşuyor. Kıyafetlerden, saç tarzına kadar her yerde pembe hakim. Pandeminin ardından sinemayı yeniden hareketlendiren film, mükemmel kadın bedeni algısını feminist bir dille eleştiriyor. Barbie ise, şimdiden kendi endüstrisini kurmuş durumda.

Barbie filmi günlerdir kamuoyunun gündeminde. Film, tozpembe bir dünya sunacak derken izleyiciler filmin sonunda ters köşe olabiliyor. Filmde Barbie, ataerkil sistemi eleştiriyor. Bu eleştiri bile Barbie'nin tüketim malzemesi haline gelmesine engel değil. Pembe Barbie kıyafetleri, saç tarzı şu an hızlı bir moda olarak tüketilmeye başlandı bile. Uzmanlar da bu bebekler ile oynayan çocukların bedenlerini beğenmedikleri yönünde hemfikir. Film, bu algıyı yıkmayı hedeflese de Barbie bebeklerin satışlarının artmasından da aslında bunun pazarlama stratejisi olduğunu anlamak güç değil. 

ATAERKİL DÜZEN KARŞISINDA BARBİE ŞAŞKIN

Filmde Barbie, pembe hayali bir dünyada yaşarken mükemmel olabilmek için gerçek dünyaya gönderiliyor. Kadınların hakim olduğu pembe dünyasından gerçek dünyaya geldiğinde ise bu ataerkil düzen karşısında şaşkınlık yaşıyor. Üretildiği firmanın üst düzey yöneticilerinin de erkek olduğunu fark eden Barbie, bu düzeni değiştirmeye çalışıyor. Filmde, Barbie bebekler, tasarımları çizen annenin en favori oyuncağı ancak kızının değil. Öyle ki ilk karşılaşmalarında kızı Barbie'ye mükemmel göründüğü gerekçesiyle küçük kızlarda özgüven eksikliğine neden olduğunu söylüyor.

Psikolog Özge Öztaşçı, "Filmi irdelediğimizde cinsiyetçilik, erkek egemen dünya, varoluşsal krizler, mental problemler, cinsiyet eşitsizliği, toplumsal roller gibi sosyolojik ve psikolojik birçok tartışma konusu karşımıza çıkıyor" diyor. Öztaşçı, filmin büyüme olgusuna atıfta bulunduğunu belirterek, "Her şeyin mümkün olduğu, hayaller dünyasından gerçekliğe bir adım atma ve sert gerçeklerin yüzümüze çarpması. Gerçek dünya ise büyümenin ve kadın olmanın bir temsili gibi. Zaman zaman korkutucu, bazen acı verici, çok fazla zorlukla ve toplumun gerçek ötesi beklentileriyle dolu" ifadelerini kullanıyor.

KIZ ÇOCUKLARININ OYUNCAKLARI 'ANNE' TEMALI

Öztaşçı, şöyle devam ediyor:

"Bunu çok güçlü hissettiğimiz sahnelerden biri bence Barbie ve Ken’in paten kaydığı sahneydi. Ken hemen uyum sağlayıp, güvende hissederken; Barbie korkmuş, aşağılanmış ve kafası karışmış hissediyor. Bu durumun tohumları aslında çocukluğumuzda atılıyor. Kız çocuklarına küçük yaşlardan itibaren yüklenen sorumluluklar ve baskılar söz konusu erkek çocuklar olunca erkek sonuçta diyerek es geçiliyor.

Ayrıca filmde Ken karakterinin kendilik değerini Barbie’nin ona gösterdiği ilgi üzerine kurduğunu fakat Barbie kendi hayat akışına odaklandığında zarar gören zayıf kendilik değerinin suçunu da yine Barbie’ye attığını görüyoruz."

Kız çocukların oyuncaklarının mağazalarda genelde 'anne' karakterini destekleyici olduğunu mutfak takımları, ütü masaları, süpürgeler olduğuna dikkat çeken Öztaşçı, "Barbie ise bu filmde bebeklerin astronot, başkan, doktor, avukat, gazeteci olarak daha geniş bir perspektif sunuyor" demekte.  

MODA PEMBE SAÇLAR

Barbie çılgınlığının kendini gösterdiği diğer bir yer ise kuaför salonları. Saç Tasarım Uzmanı Erkan Uzelli, “Özel koleksiyonlar, cinsiyet ayrımı olmadan giyilen pembe kıyafetler, Barbie selamlaması bile şu an çok trend. Bu durum elbette saçlara da yansıdı. Artık daha parlak ve dikkat çekici pembe tonları tercih ediliyor. Barbie’nin sofistike bir görünüme sahip olan muhteşem sarı saçlarını atlayamayız. Kişi, saçlarında pembeyi görmek istemiyorsa sarı veya pastel renkler uygulanabilir" diyor.

PLASTİK ELEŞTİRİSİ

Dünya üzerindeki plastiğin yüzde 6'sını oluşturan oyuncaklar bu yönüyle de eleştirilerin hedefinde. Barbie bebekler yılda yaklaşık 60 milyon satılıyor ve bu yıl bu rakamın daha da artacağı öngörülüyor. Filmde Barbielerin yaşadığı köy olan Barbieland da bir bakıma dünya gibi plastiklerle çevrili olması da dikkat çekici.

Barbie filminde önemli bir detay ise yürüme engelli barbie bebekler. Pedagog Elda Tatlı, fizyolojik ve benzeri rahatsızlıkları olan oyuncak bebeklerin oyuncak endüstrisine dahil edilmelerinin olumlu bir hareket olduğunu belirtiyor. Tatlı, oyuncak dünyasının bugüne dek bebekleri ince, zayıf, uzun saçlı olarak empoze ettiğini ve bunun da çocukların dünyasına "kusursuz ve güzelliğinle ön planda olmalısın" mesajı verdiğini söylüyor. Tatlı, "Tüm çocuklar zayıf ya da uzun saçlı değil, böyle olmak zorunda da değil. Ama bu oyuncaklar, çocukların güzellik algısının idealize edilmesine ve yüceleştirmesine neden olmakta" diyor.

  sibel.gulersoyler@haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel

Barbie