Bakan Koca Türkiye genelinde yatak doluluk oranını açıkladı
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Türkiye genelindeki yatak doluluk oranı yüzde 48, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 68, solunum cihazı doluluk oranı yüzde 31" açıklamasında bulundu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüse ilişkin, "Devletimiz bu mücadeleyi büyük başarıyla yürütmektedir. Salgından en az etkilenerek çıkmaya hazırlanan ülkelerden biriyiz." dedi.
Bakan Koca, Adana, Mersin, Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye ve Kilis sağlık müdürleri ve saha koordinatörlerinin katılımıyla Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gerçekleştirilen değerlendirme toplantısı sonrası düzenlediği basın toplantısında, geride kalan aylar boyunca salgın dışındaki konulardan yeterince bahsedemediklerini söyledi.
Sağlık hizmetlerinin bir bütün olduğunu anlatan Koca, "Birinin diğerinden ayrı ele alınamayacağı ilkesinden taviz vermedik. Tedavisinin ertelenmesinde bir sakınca olmayan, hatta tedavisinin daha sonra yapılması hastalarca da tercih edilen bazı rahatsızlıklar dışında hastalarımızla ilgilendik. Hastalarımız, hekim ilgisi ve hastane imkanlarından geçici aksamalar dışında yararlanabildi." dedi.
Koca, "Bizim için tek hastalık Kovud-19 olmadı." ifadesini kullanarak, şunları kaydetti:
"Arada fark olduysa, bu daha ziyade, hastanelere başvuruların eskisine göre daha önemli sebeplere dayanmasıdır. Bu yıl toplamda hastanelerimizde 466 milyon poliklinik muayenesi yapılmış, yaklaşık 7 milyon kişi yatarak tedavi almış, 7,5 milyon ameliyat gerçekleştirilmiş, yoğun bakımda tedavi gören hasta sayımız ise 510 bin kişi olmuştur. Bu rakamlardan da anlaşılacağı gibi, salgın dönemi olmasına rağmen, tedavi hizmetlerimizde bir aksama yaşanmamıştır. Yaşa bağlı cilt rahatsızlığı için polikliniğimize başvuran gencecik evladımızla romatizmasına çare arayan yaşlımız bunları biliyor. Sağlık ordumuza onca takdiri az bulmamızın bir sebebi, her derde koşabilmeleridir. Görüyoruz, duyuyoruz ki onların 24 saatinden habersiz olanlar var."
"DEVLETİMİZ, BU MÜCADELEYİ BÜYÜK BİR BAŞARIYLA YÜRÜTMEKTEDİR"
Koca, Kovid-19'u önemli kılanın hastalığa yakalanan kişiyi de yakalanmayan kişiyi de etkilemesi olduğunu belirtti.
Salgınla mücadelede büyük birliktelik içinde olduklarını, birlikteliğe zarar vermese de kimi eleştirilerle karşılaştıklarını ifade eden Koca, "Başka pek çok hastalık olduğu, onların da çok sayıda ölüme yol açtığı, hal böyleyken neden koronavirüs salgını üzerinde ısrarla durulduğu söylendi. Bu itirazı yapanlar, örneğin, şeker veya tansiyon hastalığının ne denli yaygın olsa da, sokağa çıkma kısıtı gerektirmeyeceğini düşünmüyor. Elim bir hastalık olan kanserin okulların tatil edilmesine neden olmayacağını akla getirmiyorlar." diye konuştu.
Salgın hastalıkların toplumsal hayatın her alanını az veya çok hastalığa maruz bıraktığını aktaran Koca, şöyle devam etti:
"Devletimiz, bu mücadeleyi büyük bir başarıyla yürütmektedir. Salgından en az etkilenerek çıkmaya hazırlanan ülkelerden biriyiz. Salgın boyunca Kovid- 19 başta olmak üzere tüm sağlık sorunlarına karşı güçlü kalmamız, sağlık sistemimizin başarısıdır. Sağlık sistemi ifadesi, biraz mühendisçe, soğuk görünebilir. Bu ifadenin altında, ıstıraba yakınlık, hastalıkların acze düşürdüğü insana karşı merhamet, dünyadaki en aziz varlığa hürmet vardır. Bu sağlık sisteminin amacı yüce bir varlık olan insana yüceliğine denk şekilde, ayrım gözetmeden hizmet vermektir. Ayrım gözetmemeye hasta da dahildir, hastalık da. Sizler, doğuştan kazanılmış bir sağlık hakkına sahipsiniz. Alacağınız sağlık hizmetinde koruma hizmeti, hastalığın tedavisinden önce gelir. Bugünlerdeki çabamızın amacı da bilhassa budur. Her birimizin eşit derecede sahibi olduğumuz güçlü devletimiz, halk sağlığı hizmetlerini bizlere eşit derecede sunmaktadır. Bunu, salgın şartlarında apaçık şekilde tecrübe ediyoruz. Türkiye, salgına karşı, dünyada örneği az görülen bir halk sağlığı hizmeti başarısı gösterdi. Hiçbirimiz daha bir muamma olduğu günden bugüne, Koronavirüs tehlikesine karşı yalnız bırakılmadık. Devlet, millet için var olduğunu bir kez daha gösterdi."
Daha önce Diyarbakır, Van, İzmir ve Samsun’da çalışma toplantıları yaptıklarını, bu çalışmalarda çevre iller üzerinde yine aynı ehemmiyetle durduklarını anlatarak, "Bir haftamızı İstanbul’a ayırdık. Salgınla mücadeledeki başarısını, zaaflarını masaya yatırdığımız, eksiklerini tespit ettiğimiz il sayısı 30’a ulaştı. Her bölgenin virüsle mücadelede zayıf noktaları farklılık gösteriyor. Yerel mücadele yöntemini seçmemiz, zayıf noktalara karşı, bölgelere, tedbirlerle takviye güç vermeyi amaçlıyor. Eksiksiz, gediksiz, firesiz bir mücadele hedefliyoruz. Yolu, bu yöntemle kısaltıyoruz." ifadesini kullandı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele çalışmalarına ilişkin, "Türkiye genelindeki yatak doluluk oranımız yüzde 48, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 68, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 31" dedi.
Bakan Koca, Adana, Mersin, Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye ve Kilis sağlık müdürleri ve saha koordinatörlerinin katılımıyla Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gerçekleştirilen değerlendirme toplantısı sonrası düzenlediği basın toplantısında konuştu.
Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede tedbirlere uymanın önemine vurgu yapan Koca, şöyle devam etti:
"Şu an için memnun eden sonuçları arkadaşlarımız ve sizler birlikte elde ettiniz. Fakat biliyoruz ki, bu sonuçlardan çok daha iyi sonuçlar var. Bu mücadelede bir fire bile tehlikelidir. Maskesiz, mesafesiz, boş bulunulan bir an bile, risktir. Hastalığı yenmek için tedbirde sebat şarttır. Kazandığımız zaferi, virüse geri vermemeliyiz. Aşı çalışmalarında dünyadaki gelişme, ülkemizin gösterdiği başarı virüse karşı kayıtsızlığa yol açmamalı. 'Nasılsa aşı yolda' rahatlığı ile yeni acıların önünü açmamalıyız."
Koca, Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yaptığı ziyarette sağlık çalışanlarıyla görüşüp hastalar hakkında bilgi aldığını belirterek, hastanede yoğun bakım servisi dahil 62 kişinin Kovid-19 nedeniyle tedavi gördüğünü aktardı.
7 KENTİN KOVİD-19 İLE MÜCADELESİNDE SON DURUM
Kentteki programı kapsamında, Adana, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Mersin, Osmaniye olmak üzere 7 ilin salgınla mücadelede geldiği noktayı, Kovid-19 dışındaki hastalıklarla ilgili sağlık hizmetlerini, personel ve yatırım ihtiyaçlarını ele aldıklarını anlatan Koca, 7 ilin Kovid-19 ile mücadelede son durumlarını da paylaştı.
Koca, Adana’da vaka sayısının bir öncesine göre yüzde 66 oranında azaldığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Aynı dönemde Kovid-19 polikliniğine müracaat eden kişi sayısı ise yüzde 60 oranında azaldı. Adana’da yatak doluluk oranımız yüzde 59, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 74, solunum cihazı doluluk oranımız ise yüzde 30. Adana’da aralarında 1 doktorun da olduğu, 3 kişiden oluşan filyasyon ekip sayımız bugün itibariyle 228’e çıkmıştır. Mersin’de de Adana’da olduğu gibi, son dönemde vaka sayımız 3’te birine indi. Kovid polikliniğine başvuran kişi sayısı yarıya düştü. Yatak doluluk oranımız yüzde 49, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 65, solunum cihazı doluluk oranımız ise yüzde 19. Mersin’de filyasyon ekip sayımız 210. Gaziantep’te geçen aya göre vaka sayımızda yarı yarıya düşüş görüyoruz. Geçen aya göre kovid polikliniğimize başvurlar ise 3’te 1 oranında azaldı. Yatak doluluk oranımız yüzde 58, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 77, solunum cihazı doluluk oranımız ise yüzde 33. Gaziantep’te 241 filyasyon ekibimiz de sahada. Kahramanmaraş’a baktığımızda, bu ilimizde vaka sayılarında yüzde 30 oranında düşüş görüyoruz. Kovid poliklinik başvurularında ise yüzde 15 azalma var. Kahramanmaraş’ın yatak doluluk oranımız yüzde 50, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 78, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 20, filyasyon ekip sayımız ise 300."
Hatay'daki vaka sayılarında da düşüş görüldüğünü, poliklinik başvurularında da yüzde 30 azalma olduğunu belirten Bakan Koca, yatak doluluk oranı yüzde 51, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 77, solunum cihazı doluluk oranı yüzde 37 olan kentte 213 filyasyon ekibinin sahada çalıştığını aktardı.
Koca, diğer kentlere ilişkin de şu bilgileri verdi:
"Osmaniye’de 3’te birine inen vaka sayısıyla birlikte, kovid polikliniğine başvuruda yüzde 40 azalma var. Yatak doluluk oranımız yüzde 50, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 67, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 13, filyasyon ekip sayımız ise 50. Kilis’teki vaka sayılarımıza baktığımızda, yaklaşık yüzde 75 oranında bir azalma görüyoruz. Yani dörtte birine indi. Poliklinik başvurularında ise yarı yarıya düşüş mevcut. Yatak doluluk oranımız yüzde 49, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 71, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 33. Kilis’te 45 filyasyon ekibimiz sahada mücadele ediyor. Bu 7 ilimizde, 60 yaş üstü nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 10. Oysa aynı yaş grubunda hasta oranımıza baktığımızda, yüzde 19’luk bir oran görüyoruz. Yani 60 yaş üstü nüfusun salgından neredeyse iki kat fazla etkilendiğini görebiliyoruz. Bölge insanımıza, bir kez daha büyüklerimizi korumanın hepimiz için bir ödev olduğunu hatırlatmak istiyorum."
"TÜRKİYE GENELİNDEKİ YATAK DOLULUK ORANIMIZ YÜZDE 48"
Sağlık Bakanı Koca, Türkiye genelindeki son duruma ilişkin de "Türkiye genelindeki yatak doluluk oranımız yüzde 48, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 68, solunum cihazı doluluk oranımız yüzde 31. Türkiye genelinde filyasyon ekibi sayımız ise 11 bin 800'e ulaştı. 11 bin 800 filyasyon ekibi sayısıdır. Bu, toplamda 35 bin 400 görevli demektir. Bu sayı, bazı ülkelerin salgında görevlendirdiği hekim sayısından bile fazladır." değerlendirmesinde bulundu.
Vatandaşların, Kovid-19 ile mücadele eden çalışanların işlerini kolaylaştırması gerektiğini ifade eden Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maske, mesafe, temizlik kuralına uyarak, dışarıda geçen zamanınızda virüse karşı kontrolü elde tutarak, tarama için çalacakları kapıların sayısını azaltın. Az olan meşhur olur, çok olan şöhret bulmaz. Filyasyon ekiplerimiz de aynen böyle, dünyaca tanınıyor. Pek çok ülkenin televizyon kanallarında, savaşçı kıyafetleri içinde hayranlıkla izlendiler. Şimdi soralım, bu filyasyon ekipleri, o ülkelerin sadece televizyon ekranlarında değil, sokaklarında olsaydı, temaslı taraması yapsaydı, acaba durum ne olurdu? Cevap basittir. Koronavirüs pozitiflerin sayısı görünenden kat kat fazla çıkardı."
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Koronavirüsle, bizim gibi sistemli şekilde mücadele eden yok. Bu sözün arkasında duran sadece Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı değil. Bu sözün arkasında, salgınla ilgili her konuda son sözü söyleyen Dünya Sağlık Örgütü de duruyor ki Türkiye'yi dünyaya örnek gösteriyor." dedi.
Bakan Koca, Adana, Mersin, Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye ve Kilis sağlık müdürleri ve saha koordinatörlerinin katılımıyla Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gerçekleştirilen değerlendirme toplantısı sonrası düzenlediği basın toplantısında, maske, mesafe, temizlik kuralına uyarak filyasyon ekiplerine yardımcı olunmasını istedi.
Filyasyon ekiplerinin pek çok ülkenin televizyon kanallarında, savaşçı kıyafetleri içinde hayranlıkla izlendiğini anlatan Koca, şöyle devam etti:
"Şimdi soralım, Bu filyasyon ekipleri, o ülkelerin sadece televizyon ekranlarında değil, sokaklarında olsaydı, temaslı taraması yapsaydı, acaba durum ne olurdu? Cevap basittir. Koronavirüs pozitiflerin sayısı görünenden kat kat fazla çıkardı. Koronavirüsle, bizim gibi sistemli şekilde mücadele eden yok. Bu sözün arkasında duran sadece Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı değil. Bu sözün arkasında, salgınla ilgili her konuda son sözü söyleyen Dünya Sağlık Örgütü de duruyor ki Türkiye'yi dünyaya örnek gösteriyor. Bu sözlerimin amacı, sizlere bir övünme sebebi sunmak değildir. Bu sözlerimin amacı, kendimize olan inancımızın artmasıdır. Bu inanç ne kadar artarsa, sonuç o kadar müspet olur. İnanç şayet azalırsa çabuk yoruluruz. Geldiğimiz noktada yorgunluk ve bıkkınlık risklidir. Çok şey gördük, çok zorluklar yaşadık ve acılar çektik."
"ŞEHİR HASTANELERİNİN İSABETLİ YATIRIMLAR OLDUĞUNU GÖRDÜK"
Vefattan izolasyona, hayat kaybından zaman kaybına, eğitimdeki kayıptan sosyal hayattaki kayba, tüm kayıpların toplumca dayanışma içinde azaltılmasına dikkati çeken Koca, hayata bağlı olunmasını isteyerek hayata bağlılığın bir şartının da başkalarının sağlığına saygı olduğunu söyledi.
Koca, değerlendirmelerini yaptıkları 7 ildeki sağlık tesislerine yönelik bilgi vererek, "Şehir hastanelerimiz salgından önce de sizlerin takdirine mazhar olmuştu. Her şehrimizin hayali olan bu tesislerin ne denli isabetli yatırımlar olduğunu hem Elazığ'da yaşadığımız deprem vesilesiyle hem Kovid-19 salgını vesilesiyle tekrar tekrar gördük. Bu yatırımlarımız, acil ihtiyaçlar ve muhtemel ihtiyaçlar göz önüne alınarak devam ediyor." dedi.
Adana, Mersin, Gaziantep, Kahramanmaraş, Osmaniye, Hatay ve Kilis'teki sağlık yatırımlarını anlatan Koca, "İllerimizin sağlıktan sorumlu yöneticileri aldığımız kararları eksiksiz uygulamak üzere görevlerinin başına dönecek. Bizler tekrar geleceğiz, burada olmadığımız zamanlarda dikkatimizle, takibimizle burada olacağız." ifadesini kullandı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) ilişkin, "Türkiye'de şu an vakanın azalmadığı İstanbul dışında hiçbir ilimizin olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim." dedi.
Bakan Koca, Adana, Mersin, Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye ve Kilis sağlık müdürleri ve saha koordinatörlerinin katılımıyla Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gerçekleştirilen değerlendirme toplantısı sonrası düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin "Yerli tip koronavirüs aşısında önemli gelişmeler yaşandı. İnsan üzerinde denemeler ne zaman başlayacak. Kaç kişi ve kimler üzerinde denenecek? Ne zaman sonuç alınır? Biraz detaylandırabilir misiniz?" sorusu üzerine Koca, daha önce "tünelin ucu göründü" dediğini, bundan kastettiğinin daha çok özellikle aşı ve salgınla mücadelede gelinen nokta olduğunu belirtti.
Dünyada aşıyla ilgili özellikle faz 3 çalışmasına gelmiş 5 aşı olduğunu, bunlardan 2'sinin Türkiye'de insan çalışmalarının devam ettiğini bildirerek, "Şu ana kadar yapılan aşılar sonrası insanımızla ilgili yapılanlarda herhangi bir komplikasyon gözlemlenmedi. Bunun dışında yerel aşımızla ilgili de yoğun bir çalışma yapıldığını biliyorsunuz. 13 aşı adayı çalışması söz konusu. Bu aşıların bir kısmı 'inaktif' dediğimiz virülansı azaltılmış aşı." dedi.
Koca, bu aşılar içinde de 5 aşının daha ön planda ilerleme kaydettiğini anlatarak, şöyle konuştu:
"Bu 5 aşıdan 3 tanesinin erken dönemde insan çalışmalarının başlayabileceğini ifade etmek istiyorum. Bunlardan özellikle bir tanesinin geçen de bahsetmiştim Sayın Cumhurbaşkanımıza da müjdeyi verdiğimiz aşı için söylüyorum. İnaktif bir aşı, virülansı azaltılmış bir aşı. Geçen cumartesi gününden bu yana insan çalışmaları için 1000 kişilik dozun üretimine başlandı. Zannediyorum önümüzdeki pazartesi veya salı günü 1000 kişilik dozun üretimi tamamlanmış olacak. Devamında stabilizasyonu önemli. Bu arada üretim tamamlandıktan, yani gelecek pazartesi veya salı gününden sonra denekler üzerinde, gönüllüler üzerinde bu aşının faz 1 uygulaması başlamış olacak. Faz 1 uygulaması için düşünülen kişi sayısı 44. Devamında yüzlerle ifade edilen bir sayı olacak faz 2. Daha çok aşının güvenilirliğini ve dozunu ayarlamak açısından. Faz 3 çalışması da on binlerle ifade edilen insanlar üzerinde yurt dışı dahil olmak üzere planlanıyor. Deneklerin özellikle baştan 5 günlük karantinaya alım dönemi olacak. 2 ve 2 ile 40 kişi olmak üzere toplam 44. Beş günlük zaman diliminde bütün tetkikleri yapıldıktan, karantinaya alındıktan sonra ilk uygulamayı yapmış olacağız. Sanırım bu süreç 2 haftalık bir zaman gerektirmiş olacak. Yani muhtemelen 2 hafta kadar sonra ilk insan deneme aşı uygulamamız yapılıyor olacak."
İLK VAKA ŞUBATTA GÖRÜLDÜ İDDİASI
Bakan Koca, Mersin'de yapılan bir araştırma nedeniyle ilk Kovid-19 vakasının şubat ayında görüldüğü iddiasının gündeme geldiğinin sorulması üzerine, şu yanıtı verdi:
"Bu konuda lütfen bize güvenin. Evet bir yayın yapılmış. Bu yayında şubat sehven geçmiş. Bunun doğru olmadığı bilgisini de editör aktardı. Ben şunu söylüyorum; Mersin'de yayında bahsedilen ilk vaka 25 Mart, şubat değil. Yanlışlıkla şubat yazılmış. Mersin'deki 1 milyon 840 bin kardeşimize seslenerek söylüyorum. Mersin'de ilk vaka 22 Mart'ta görüldü. 22 Mart'ta görülen vaka da bir avukat kardeşimizdi. Yabancı biriyle temasıyla bu enfeksiyonu almış olan kişiydi. İkinci vaka da bu kişiyle teması olan yakınındaki bir kişiydi. 1 milyon 840 bin Mersinli kardeşimize seslenerek söylüyorum, 22 Mart'tan önce testi pozitif olan bir vatandaşımız varsa lütfen çıksın söylesin. İddia ediyorum 22 Mart'tan önce testi pozitif olan Mersinli yok."
Sağlık üzerinden siyaset yapılmaması gerektiğini vurgulayan Koca, "Lütfen politikacılar, sağlık üzerinden siyaset yapmasınlar. Sağlık üzerinden siyasetin şifa olmayacağını bilmiş olsunlar. Biz, bu süreci 83 milyonla birlikte şeffaf bir şekilde, birlikte yol almalıyız. Birlik ve beraberliğimizi korumalıyız. Salgında herkes farklı düşünebilir. Yeri geldiğinde ideolojik muhalefet de yapılabilir. Ama hiç kimsenin salgında, mücadelede geri kalmaya hakkı olamaz. Birlikte, hepimiz, 83 milyon olarak bir ve beraber bu mücadeleyi sürdürmek zorundayız ve sürdürmeliyiz. Ben de bu noktada elimden gelen gayreti gösteriyor olacağım." değerlendirmesinde bulundu.
Koca, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in sağlık durumuyla ilgili soru yanıtlarken kendisini yakından takip ettiklerini belirterek, "Yoğun bakımda takibi devam ediyor. Bugün itibarıyla durumunun son birkaç güne göre dahi iyi olduğunu söyleyebilirim ama kritik durumunu, ciddiyetini sürdürdüğünü söylemek istiyorum. Bu anlamda arkadaşlarımız elinden gelen bütün gayreti gösteriyorlar." diye yanıt verdi.
Bakan Koca, eylül ayı başından itibaren giderek artan bir vaka sayısıyla karşı karşıya kalındığını, özellikle Kurban Bayramı sonrası artışın daha yoğun yaşandığını anlattı.
"Bütün Türkiye'de vaka artışı yaşadık. Yaşamadığımız bir ilimiz olmadı." diyen Koca, sözlerine şöyle devam etti:
"Salgının ilk pik döneminde ağırlık İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya gibi illerde söz konusuyken, o dönemde aslında Anadolu'nun çoğu illeri salgının birinci pikini yaşamadı. Salgının birinci pikini asıl bu dönemde Anadolu'daki illerimiz yaşıyor durumdalar. Yani esas dalgayı Anadolu şu eylül ayı, geçtiğimiz ay itibarıyla daha yaygın yaşamış oldu. Burada vakanın artmadığı bir ilimiz olmadı. Özellikle bu dönemde yaygın bir şekilde filyasyon ekibimizi sahada artırdık. Kolluk kuvvetleriyle, sayın valilerimizin başkanlığında yoğun bir şekilde temaslı çalışması yaptık. Erken dönemde yaygın test ve antiviral ilaç uygulamasını başlattık. Bütün bunlarla birlikte yükselen vaka sayıları her geçen gün, özellikle son 2-3 haftadan bu yana azalış gösterdi."
Her ülkenin kendine ait test politikası olduğunu vurgulayan Koca, "Biz semptomu, yani bulgusu olan, testi pozitif olan kişileri 'hasta' olarak görüyoruz. Her ülkenin kendine ait bir test uygulaması ve test politikası var. Bizim test politikamızda da Bilim Kurulunun hazırladığı rehberde de test politikası olarak semptomu, yani bulgusu olan kişileri test yapıyoruz Türkiye olarak. Oxford'un hazırladığı haritada, dünyada hangi ülkenin hangi test politikasını kullandığı çok net ifade ediliyor. Dolayısıyla biz ülke olarak, test politikamızda, semptomu yani bulgusu olan kişilere test yaptığımızı rehberimizde açık bir şekilde ifade ettik. Açık bir şekilde ifade ettiğimiz bu kişileri de Dünya Sağlık Örgütüne bildiriyoruz. Bu anlamda hiçbir sorun yok." dedi.
Koca, "15 Ekim'den itibaren yeniden bir saha çalışması yapıyoruz. Bağışıklık haritası dediğimiz, onu tekrarlayacağız. 1-1,5 ay arayla da bunu tekrarlamayı düşünüyoruz." ifadesini kullandı.
Şu an Ankara'nın vaka sayısının, İstanbul'un yarısına indiği bilgisini veren Koca, şunları kaydetti:
"Vakayı gizleyerek yarısına indirebilir misiniz? Her vakayı, her pozitif olanı izole etmeden bu sonucu elde edebilir misiniz? Bütün Türkiye'ye sesleniyorum, bir ay öncesine göre şu dönemde hangi vatandaşımız bir ay öncesine göre etrafında gördüğü pozitif vakaların azalmadığını söyleyebilir? Sağlık çalışanımıza sesleniyorum, hangi çalışanımız bir ay öncesine göre polikliniğine müracaat eden hasta ve yatan hastaların azalmadığını söyleyebilir? Bu Türkiye'nin başarısı değil midir? Bu gizlenerek yapılabilir mi? Biz pozitif bulgusu olmayan hastaları kendi haline bırakmıyoruz. Onları izole ettiğimiz gibi temaslılarını da buluyoruz, o temaslılarını da izole ederek 14 gün takibe alıyoruz. 14 gün boyunca da bu kişileri çağrı sistemiyle arıyoruz. Semptomu gelişirse de ilaç başlıyoruz. Dolayısıyla şu son dönemde İstanbul dışında benzer şekilde Türkiye'de azalışın olmadığı hiçbir ilimizin olmadığını söyleyebilirim. İstanbul'u da önümüzdeki dönemde daha yakın takiple bu artışın giderek azalacağını, kontrol altında olduğunu söyleyebilirim. Ama İstanbul'daki azalışın önümüzdeki haftalar daha da belirginleşeceğini tahmin ediyorum. Türkiye'de şu an vakanın azalmadığı İstanbul dışında hiçbir ilimizin olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim."
Kaynak: AA