Merkez Bankası'nın deprem stratejisi nasıl yorumlanmalı? 'Kredi kartları...'
Türkiye depremin yaralarını sarmaya çalışırken dün 2022 yılının büyüme rakamları da açıklandı. Geçen hafta Merkez Bankası faizi yarım puan daha indirdi. Peki deprem atmosferinde bu karar ne anlama geliyor? Ekonomide faiz cephesinde önümüzdeki günler nasıl gelişmelere gebe?
Türkiye büyük bir deprem felaketinin arından yaralarını sarmaya çalışıyor. Merkez Bankası'nın geçen hafta faizleri yarım puan indirerek 8.5'e çekmesi ve dün büyüme rakamlarının açıklanmasıyla ekonomi gündemi de hareketlendi.
Faiz indiriminden sonra yapılan açıklamada "Depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkileri kapsamlı bir şekilde değerlendirilmektedir" denilerek depremin olası etkilerinin Merkez Bankası tarafından izlendiği kaydedildi.
Merkez Bankası açıklamasında sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi amacıyla politika faizinde 50 baz puan indirime gidildiğini belirtti.
'KREDİ KARTI FAİZLERİ DÜŞTÜ'
İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Profesör Cem Başlevent bu indirimin yapılmış olmasının iki sebebi olduğunu söylüyor. "Birincisi 'biz hala aynı düşünceden vazgeçmedik' mesajını vermek" diyen Başlevent, düşük faizin enflasyonu düşüreceği şeklindeki politikanın devam ettirilmek istendiğini söylüyor.
Başlevent, faiz indiriminin bir diğer sebebinin de depremden sonra birçok kişinin krediye erişimi gereksinimi olduğunu belirtiyor. "İnsanlar yeni bir hayat, yeni bir iş kurmak için kredi kullanacaklar" demekte. Faiz indiriminin etkili olacağı bir nokta olduğunu belirten Başlevent "Politika faizi, kredi kartı gecikme faizlerini doğrudan etkiliyor" diyerek politika faizinin 8,5'a indiği zaman kredi kartı gecikme faizlerinin de daha aşağı indiğini ifade ediyor.
Deprem sonrası birçok insanın ihtiyaçlarını gidermek için harcama yapmak zorunda kalacağını söyleyen Başlevent "Burada da hükümet şunu yapıyor 'tamam politika faizini de indirdim, kredi kartı gecikme faizini de indirdim, bu taraftan harcamanızı yapabilirsiniz' mesajını vermek istiyorlar" ifadelerini kullanıyor. Başlevent, deprem bölgesindeki iş yerlerinin tekrar ayağa kalkması ve alt yapının tekrar inşa edilebilmesi için kredi faizlerinin düşmesinin ticari kredilere de yansıyacağının umulduğunu ancak o kısmın biraz şüpheli olduğunu söylüyor.
BANKA KREDİ FAİZLERİ İLE POLİTİKA FAİZİ NEDEN PARALEL GİTMİYOR?
Başlevent politika faizindeki indirimin banka kredilerine yansıyacağından emin olmadığını belirtiyor. Başlevent, Merkez Bankası'nın politika faizinden bir miktar fonlama yaptığını, ticari kredilerin tamamının o kaynaktan karşılanma imkanının olmadığını söylüyor. Prof. Dr. Başlevent "Zaten vade farkı da var çünkü bu belirlenen bir hafta için belirlenen repo faizi" diyor. Ticari veya konut kredileri gibi kredilerin çok uzun vadeli krediler olduğu için bankaların politika faizine güvenip de fiyatlandırma yapamadığını söyleyen ekonomist, "O yüzden politika faizleri kredi faizlerine çok yansımıyor" demekte.
'AMAÇ DEPREMİN ETKİSİNİ AZALTMAK'
Para piyasaları uzmanı Candaş Atalay artık piyasaların Merkez Bankası politikalarını kabul etme aşamasında olduğunu söylüyor. Faiz indirimindeki temel motivasyonun burada ABD Merkez Bankası (Fed) ile Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın politika faizlerini eşitlemek olduğunu düşündüğünü belirten Atalay, depremin etkilerini azaltmak için Merkez Bankası'nın 50 baz puan indirime gittiğini ifade ediyor. Atalay şu değerlendirmede bulunuyor:
Yaşanan büyük deprem felaketinin de etkisiyle bireylerde yaşanabilecek atalet ve koruma duygusunun da oluşmasını engellemek istenmesinin ve özellikle büyüme ve ihracat rakamlarının da 2022 son çeyreği ile birlikte ivme kaybettiğinin görülüyor olmasının faiz indirimi noktasında temel motivasyon olduğunu düşünüyorum.
Atalay, Merkez Bankası'nın politika faiziyle ticari bankaların bireylere uygulamış olduğu kredi ve mevduat faizlerinin aynı oranda düşmediğini de belirtiyor. Bu durumun temel sebebi olarak Atalay, Merkez Bankası bir yandan faizleri indirirken diğer yandan makro ihtiyati tedbirler kapsamında sürekli açıklamış oldukları bir dizi kararla aslında kredi kullandırılması noktasında bankaları baskılamakta olduğunu söylüyor. Atalay ayrıca Merkez Bankası'nın borçlanma maliyeti ve mevduat oranlarını etkileyen bir dizi geniş başka önlemlerle yakınsamayı engellemekte olduğunu dile getiriyor. Uzman isim, "Temel de birbiriyle çelişen bir politika seti gözlemliyoruz" demekte.
Para piyasaları uzmanı "Şu aşama da politika faizinin inmesiyle rasyonel anlamda bundan fayda sağlayan tek kanal özellikle kredi kartı kullanımı yoğun olanlar olacaktır" diyor. Atalay "Faizler düşüş gösterdikçe kredi kartı faizlerinde aynı paralellik te düşüşler gözlemliyoruz ki bu da vatandaşları mikro kredi anlamında en azından 1 aylık vade de düşük borçlanma maliyetiyle finansman bulmalarını kolaylaştırıyor" diye sözlerini sürdürüyor.
Kaynak: Haber Global TV