Merkez Bankası faiz kararını verdi!
Merkez Bankası politika faizini 200 baz puan indirimle yüzde 12 seviyesine indirdi!
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, politika faizini 2 puan (200 baz puan) indirimle yüzde 14'ten yüzde 12'ye düşürdü. Böylece Merkez Bankası'nın yeni başkanı Murat Uysal'ın göreve gelmesinden bu yana politika faizi yüzde 24'ten yüzde 12'ye kadar indirildi. Yani yarı yarıya düşmüş oldu.
İşte Merkez Bankası politika faizinin 2010'dan bu yana seyri:
Tarih Politika Faizi (%)
20.05.2010 7,00
17.12.2010 6,50
21.01.2011 6,25
5.08.2011 5,75
19.12.2012 5,50
17.04.2013 5,00
17.05.2013 4,50
29.01.2014 10,00
23.05.2014 9,50
25.06.2014 8,75
18.07.2014 8,25
21.01.2015 7,75
25.02.2015 7,50
25.11.2016 8,00
1.06.2018 16,50
8.06.2018 17,75
14.09.2018 24,00
26.07.2019 19,75
12.09.2019 16,50
25.10.2019 14.00
12.12.2019 12.00
PPK özet açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 14’ten yüzde 12’ye indirilmesine karar vermiştir.
Son döneme ilişkin veriler iktisadi faaliyetteki toparlanma eğiliminin devam ettiğini göstermektedir. İktisadi faaliyetin sektörel yayılımındaki iyileşme devam etmekle birlikte yatırımlar zayıf seyrini sürdürmektedir. Rekabet gücündeki gelişmelerin olumlu etkisi sürerken küresel büyüme görünümündeki zayıflama dış talebi kısmen yavaşlatmaktadır. Net ihracatın büyümeye katkısı gerilerken, dezenflasyon süreci ve finansal koşullardaki iyileşmeyle birlikte ekonomideki toparlanmanın devam edeceği öngörülmektedir. Son dönemde belirgin bir iyileşme kaydeden cari işlemler dengesinin alınan tedbirlerin de katkısıyla önümüzdeki dönemde ılımlı bir seyir izlemesi beklenmektedir.
Küresel iktisadi faaliyetteki zayıf seyir ve küresel enflasyonun düşük düzeyi gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarını genişleyici yönde sürdüreceklerine dair beklentileri güçlendirmektedir. Mevcut küresel finansal koşullar gelişen ülke finansal varlıklarına yönelik talebi ve risk iştahını desteklemekle birlikte, korumacılık önlemlerinin ve küresel ekonomi politikalarına dair diğer belirsizliklerin gerek sermaye akımları gerekse dış ticaret kanalıyla oluşturabileceği etkiler yakından takip edilmektedir.
Enflasyon görünümündeki iyileşme devam etmekte, enflasyon beklentilerinde genele yayılan bir düzelme gözlenmektedir. Türk lirasındaki istikrarlı seyrin yanı sıra iç talep koşulları ve üretici fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimleri ılımlı seyretmektedir. Enflasyon başta olmak üzere makroekonomik göstergelerdeki iyileşme ülke risk primindeki düşüşü desteklemekte ve maliyet unsurlarının ılımlı seyretmesine katkıda bulunmaktadır. Enflasyonun ana eğilimine dair göstergeler, arz yönlü faktörler ve ithalat fiyatları enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir. Bu gelişmelere bağlı olarak, güncel tahminler yılsonu itibarıyla enflasyonun Ekim Enflasyon Raporu’nda verilen öngörülerin alt sınırına yakın gerçekleşebileceğine ve 2020 yılı için öngörülen dezenflasyon patikasına dair risklerin dengeli olduğuna işaret etmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin 200 baz puan indirilmesine karar vermiştir. Gelinen noktada, mevcut para politikası duruşunun hedeflenen dezenflasyon patikasıyla uyumlu olduğu değerlendirilmektedir.
Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal sıkılığın düzeyi ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."