Faiz indirimleri ve enflasyondaki düşüş, yabancı yatırımcı ilgisini artırdı
Yabancı yatırımcılar, faiz indirimleri ve enflasyondaki düşüşten etkilendiklerini söyleyerek Türkiye'nin tahvil piyasalarına akın ederlerken, Ortadoğu'da bölgesel bir dönüşüm süreci başlamasının da pozisyonlarını kuvvetlendirebileceğini umuyorlar.
Yabancı yatırımcılar, faiz indirimleri ve enflasyondaki düşüşten etkilendiklerini söyleyerek Türkiye'nin tahvil piyasalarına akın ederlerken, Ortadoğu'da bölgesel bir dönüşüm süreci başlamasının da pozisyonlarını kuvvetlendirebileceğini umuyorlar.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), dün politika faizini 250 baz puan düşürerek yüzde 45'e indirdi ve para politikasında geçen ay başlattığı gevşeme döngüsünü sürdürdü. Merkez Bankası, yıllardır süren fiyat artışlarını ve TL'deki değer kaybını sonlandırmak için agresif adımlar atmıştı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçilmesi ve ekonomi ile para politikalarında daha ortodoks uygulamalara geri dönmesinden bir yılı aşkın süre geçtikten sonra Türkiye bir kez daha gelişmekte olan piyasa yatırımcıları için ana durak oldu.
Vanguard'da gelişmekte olan piyasalardan sorumlu Nick Eisinger, "Türkiye büyük başarı öykülerinden biri, hoşumuza giden olumlu dinamiklerden biri" dedi.
Eisinger, "Reform ve makro hikaye açısından durum çok olumlu ve hâlâ gidilecek yol var" dedi.
TCMB verilerine göre, yerel tahviller 17 Ocak ile biten haftada yabancı yatırımcıdan 1.24 milyar dolar nakit girişiyle, son iki ayın en büyük girişini kaydetti. Böylece, yıl başından bu yana toplam girişler 1.9 milyar dolara yükselmiş oldu. Yabancı yatırımcılar, 2019'dan bu yana ilk kez devlet tahvillerinin yüzde 10'undan fazlasını elinde tutuyorlar.
Yabancıların sahip oldukları devlet tahvili oranında 2022'deki yüzde 1'lik artışa kıyasla keskin bir artış olsa da bu oran TL krizinin başladığı Ağustos 2018 öncesinde görülen yüzde 25'in yarısından az.
TL'nin keskin değer kaybettiği krizden çıkış süreci Türkiye için sancılı oldu.
Türkiye yıllarca alışılmışın dışında mali politikalar ve para politikaları izleyerek ekonomide hızlı büyümeyi körüklemişti. Oxford Economics'e göre, Türkiye koronavirüs krizinin başlangıcından bu yana gelişmekte olan büyük piyasalar arasında en çok ekonomik büyüme görülen ülke oldu.
Fakat yerel tahvillere yatırım yapanlar için maliyet ağır oldu. 2022'de yüzde 85'i aşan ve geçen yıl yüzde 75 seviyesini gören enflasyon ve değer kaybederek birçok kez rekor dip seviyeleri gören TL nedeniyle bu yatırımların büyük bir kısmı silindi.
DEZENFLASYON
Avrupa'nın en büyük varlık yöneticisi Amundi de son dönemde görülen elverişli koşullarla yerel tahvillere yöneldi.
Amundi'nin gelişmekte olan piyasalardan sorumlu küresel başkanı ve gelişmekte olan piyasalar sabit getiri bölümü eş başkanı Yerlan Syzdykov, "Türkiye'yi yerel para birimi açısından beğeniyoruz" dedi.
Syzdykov'a göre, Türkiye'ye TL'deki düşüşün devam etmesi için çok az hareket alanı sağlayan kırılgan ödemeler dengesiyle enflasyondaki düşüşün aynı zamana denk gelmesi şimdilik yatırımcıların lehine. Enflasyon Aralık'ta yıllık bazda yüzde 44.38 ile beklenenden daha düşük gerçekleşmişti.
Syzdykov, "Dezenflasyonun hızı devalüasyonun hızından daha yüksek kalmaya devam edecektir, yani bizim beklentimiz de bu yönde" dedi.
Reuters anketine göre enflasyonun yıl sonunda yüzde 21'e düşeceğini öngören merkez bankasının, faiz oranını yüzde 30'a çekecek faiz indirimlerini sürdürmesi bekleniyor.
Analistlere göre, hükûmetin ekonomideki güçlü büyüme için baskı eğilimi azalmış olsa da, Beşar Esad'ın devrilmesi ve Gazze'de İsrail ile Hamas arasında ateşkes sağlanması gibi Ortadoğu'daki son gelişmeler, Türkiye'de büyüme ivmesini artırabilir.
AXA'nın gelişmekte olan piyasalar ve Asya piyasaları sabit getiri başkanı Magda Branet, "Ortadoğu'da gerçekleşenlerin hepsi muhtemelen Türkiye için oldukça olumlu" dedi.
Branet, "Türkiye muhtemelen bölgenin yeniden inşasında ve Ukrayna'nın yeniden inşasında yer alan bir aktör olacak... Dolayısıyla büyüme görünümü ve mali görünüm konusunda kesinlikle olumlu haberler var" dedi.
Öte yandan, Türkiye'nin gelişmekte olan piyasalarda da faaliyet gösteren büyük gelişmiş piyasa yatırımcılarını, bir diğer deyişle crossover yatırımcıları, geri çekebilmesi için ortodoks politikaların kalıcı olduğunu kanıtlaması gerekiyor.
Genellikle büyük miktarlarda para yöneten bu yatırımcılar son aylarda gelişmekte olan ekonomilere, özellikle de Körfez ya da Latin Amerika'da yatırım yapılabilir derecesine sahip olan ülkelere yöneldiler.
Amundi'den Syzdykov, "Onların bakış açısına göre, hem jeopolitik açıdan hem de kurumsal kırılganlık açısından Türkiye'ye girmek çok riskli" dedi.