Enflasyon sadece ekonomik bir sorun değil... Toplumu nasıl etkiliyor?

Enflasyon sadece ekonomik bir sorun değil... Toplumu nasıl etkiliyor?
Yıllık enflasyon yüzde 80 sınırında. Fotoğraf: Shutterstock

Sıklıkla ve yüksek bir oranda fiyatların arttığı bir dönemdeyiz ancak enflasyon sadece ekonomi biliminin alanına giren bir sorun değil. Yüksek enflasyon toplumsal dengeleri ve tüketici alışkanlıklarını da değiştiriyor. Enflasyonist dönemde dürüst ticaretin kuralları da şaşabiliyor.

Türkiye yüksek enflasyon döneminden geçiyor. Özellikle temel gıda maddelerinde yaşanan hayat pahalılığı vatandaşı düşündürüyor. Yüksek enflasyon ile birlikte maaş zamlarının da yüzde olarak oranı yükselirken, maaşlar hayat pahalılığı karşısında her zaman değerini koruyamayabiliyor.

Enflasyon sadece ekonomik bir problem değil, aynı zamanda sosyal bir problem. Pek çok ekonomist ve toplum bilimci bu konuda hemfikir. 9. Cumhurbaşkanı olan ve pek çok kez başbakanlık görevinde bulunmuş merhum siyasetçi Süleyman Demirel 1991 yılında TRT ekranlarında katıldığı bir açık oturumda, “Enflasyon sadece pahalılık olayı da değildir. Ahlakı bozar, borcu olan borcunu ödemez, alacağı olan alacağını alamaz” diyordu.

2020'LERDE KONUT VE OTOMOBİL ÖN PLANA ÇIKTI

Düşük faizlerden dolayı tasarrufunu enflasyon karşısında korumak isteyen vatandaş ikinci el otomobil ve konutlara hücum etti. Bu durum bazı aracıların da araya girip piyasayı ederinden de fazla yükseltmesine sebep oluyor. Örneğin; Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ikinci el otomobil piyasasında fiyatları manipüle eden 100 bin kişiyi tespit ettiklerini söyledi.

Son çıkan yönetmeliğe göre; ise ikinci el otomobil alan bir kişi 6 ay ve 6 bin kilometre kullanma şartını tamamlamadan bu otomobili elden çıkaramayacak. Pek çok 'al satçı' otomobili değeri şişirilmiş bir yatırım aracına dönüştürdüğü için gerçekten kullanmak için otomobil almak isteyen vatandaş araçları satın almakta zorlanıyor.

KREDİ İLAN EDİLDİ, KONUT FİYATI UÇTU

Benzer bir durum konut için de geçerli. İlk kez sıfır konut sahibi olacak vatandaşlar için geçen mayıs ayında uygun faizle kredinin çıktığının duyurulmasından saniyeler sonra ev fiyatlarına ciddi oranda zamlar yapılmıştı. Bakan Nebati geride bıraktığımız haziran ayında yaptığı açıklamada ev fiyatlarını şişiren 65 bin kişinin tespit edildiğini söylemişti. Bu kişilerle ilgili olarak işlem yapılacağı bilgisi verilmişti.

'İNSANLAR DEĞER KAZANACAĞINI DÜŞÜNDÜKLERİ...'

Önceki aylarda haberglobal.com.tr’ye açıklamalarda bulunan Tera Yatırım Şef Ekonomisti Enver Erkan vatandaşın konuta yönelmesini şu sözlerle aktarıyordu: Türk insanı dövize ve altına değer saklama anlamında yatırım yaparken, değerinin artacağını düşünerek konut ve gayrimenkul, gibi yatırımlara yöneliyor. Son dönemde konut fiyatlarındaki yükseliş aynı zamanda yatırım amaçlı birden fazla konutu alma ve yatırıma çevirmeye neden oluyor. Faiz oranları, mevduat faizleri enflasyonun çok altında. İnsanlar değer kazanacağı düşünülen enstrümanlara yönelirler.

Enflasyon sadece ekonomik bir sorun değil... Toplumu nasıl etkiliyor? - Resim : 2

ENFLASYON KÜLTÜRÜ

Bugün dünyanın pek çok noktasında enflasyon artarken, bu enflasyonun artış hızı ve sebepleri ülkeden ülkeye değişiyor. İstanbul Üniversitesi’nde İktisat Sosyolojisi Ana Bilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yapan Dr. Burhan Baloğlu, ‘Enflasyona sebep olan tüketim harcamalarının sosyolojik açılımı’ isimli makalesinde enflasyonun toplumların harcama davranışlarını da değiştirdiğini dolayısıyla kültürel açıdan da ele alınabileceğini söylüyor.

Baloğlu makalesinde iktisatçı Franco Modigliani’ye atıfta bulunarak, “Birey yaşam süresi içinde psikolojik olarak belirli tasarruf ve tüketim eğilimini gösterir. Sözgelimi tasarruflar orta yaşlarda, gençlik ve yaşlılık dönemine göre daha fazladır” ifadelerini kullanıyor.

Buradan hareketle yüksek enflasyon döneminde 30’lu yaşlarında yatırım yapmaya hazır insanların bu yatırımlarının aksadığı düşünülebilir. Bugün astronomik fiyatına rağmen bazı lüks tüketim ürünlerinin yine de orta sınıf tarafından satın alındığını görüyoruz. Binlerce TL’lere satın alınan ultra lüks cep telefonları buna örnek gösterilebilir. Baloğlu, bireylerin karşılaştıkları kaliteli bir ürünü satın almamaları için çok yüksek bir iradeye sahip olmaları gerektiğini, her zaman bu iradenin ortaya konamadığını aktarıyor.

Dr. Burhan Baloğlu başka bir iktisatçı Thorstein Veblen’e atıfta bulunarak, Veblen’in modern dünyada satın alma eğilimlerinde ‘komşusundan üstün olma’ dürtüsünün de yer alabildiğini aktarıyor. Yani bazı harcamalar eş dost rekabeti yüzünden de yapılabiliyor.

Enflasyon sadece ekonomik bir sorun değil... Toplumu nasıl etkiliyor? - Resim : 3

'KÜLFETİN EŞİT DAĞITILDIĞINA İNANÇ'

Türkiye’nin yine yüksek enflasyon ile mücadele ettiği 1990-1997 yılları arasındaki dönemi inceleyen Profesör Zeynep Karaçor ‘Enflasyonist bekleyiş ve enflasyonla mücadelede toplumsal uzlaşma’ isimli doktora tezinde devletle toplumun enflasyonla mücadelede uzlaşması gerektiğini, toplumun ‘külfetin eşit bir şekilde dağıtıldığına’ inanmasıyla enflasyonla mücadelede toplumsal uzlaşı sağlanacağını söylüyor.

Kaynaklar: TRT, AA, Enflasyonist bekleyiş ve enflasyonla mücadelede toplumsal uzlaşma (Karaçor, 1999), Enflasyona sebep olan tüketim harcamalarının sosyolojik açılımı (Baloğlu, 2011) 

Kaynak: Web Özel