500 bin TL'lik otomobili 600 bin TL'ye internete koymanın cezası olur mu?
Piyasa değeri 500 bin TL olan bir otomobili örneğin 600 bin TL'ye internete koyunca otomatik olarak diğer araçların değeri de yükselebiliyor. Aslında otomobilini satmak aklında olmayan bir kişinin yüksek fiyatla aracını internete koyması piyasa bozucu davranış kapsamına girer mi?
Türkiye uzun zamandır görmediği bir enflasyon ile mücadele ediyor. Çarşı, pazar ve mutfak masrafları her geçen gün değişirken mart ayında yıllık enflasyon yüzde 61'i aştı. Şu an ay sonunu getirmek için milyonlarca hane ciddi çaba sarf ediyor, zamları takip etmek güçleşiyor.
Mülk almak, satmak veya kiralamak isteyenleri ise başka sorunlar bekliyor. Örneğin, İstanbul Bakırköy'de bir evin fiyatı 2 milyon TL. Evini satmak aklında olmayan birisi, biraz merakından biraz da piyasayı görmek için evini 2,5 milyon TL'ye satışa koyuyor. Bu kez diğer evlerin fiyatı da otomatik olarak 2.5 milyona yaklaşabiliyor.
Sadece ev değil, otomobilde de aynı durum söz konusu. Sıfır otomobil bulmak zorken, ikinci el araç için istenen fiyatlar sıfır araba fiyatlarıyla aynı.
📌Peki, günaşırı fiyat değişikliği 'Ben yaptım oldu' ile kabul edilebilir mi? Bir cezai sorumluluğu var mı?
📌İnternet satış platformlarında ikinci el mala yüksek fiyat yazan bir insan piyasa bozucu davranışta bulunmuş kabul edilebilir mi?
📌Aracı firmaların sorumluluğu var mı?
'MAĞDUR ETMEYECEK BİR SİSTEM KURULMALI...'
İstanbul Barosu Tüketici Hakları ve Rekabet Hukuku Merkezi eski Başkanı Avukat Şükran Eroğlu, Türkiye serbest piyasa ekonomisine geçince insanların bunu hiçbir denetimi olmayan, herkesin kafasına göre hareket edebileceği bir biçim olarak algıladığını söylüyor.
Burada denetimin olması gerektiğini aktaran Eroğlu, "Bu kadar denetimsiz bir piyasa olabilir mi? Markete giriyorsunuz, yürürken fiyatlar değişiyor. Böyle bir haldeyiz. Bu durumda tabi ki birtakım önlemlerin alınması lazım, piyasayı yükseltmeyecek ekonomik politikaların üretilmesi lazım. Ama ortada serbest piyasa ekonomisi var. İsteyen istediği fiyata satıyor, burada insanları mağdur etmeyecek bir sistemin kurulması gerekiyor" şeklinde konuştu.
'DAYANAK ENFLASYON GÖSTERİLİYOR'
İnsanların kâr amacı güderek birtakım işlemler yapabileceğini dile getiren Eroğlu, "Ama bunun piyasadaki fiyat dengesini alt üst edecek şekilde yapılmasına da izin vermemek gerekiyor" dedi.
Piyasayı bozucu bu davranışların kontrolü için birtakım önlemlerin alınması ya da enflasyonun kontrol edilmesi gerektiğini söyleyen Eroğlu, "Çünkü bütün işletmeler onu dayanak gösteriyor. Bir de çoğu şeyi ithal ettiğimiz için döviz kurlarının oynamasıyla herkes durmaksızın fiyat artırımı yapıyor. 'Ramazan geldi fiyat artır, bayram geldi fiyat artır' böyle bir alışkanlık var" ifadelerini kullandı.
İnternetteki satış platformlarının satıcıların koyduğu fiyatlardan kaynaklı bir sorumluluğunun olmadığına dikkat çeken Eroğlu, "Sadece orada yapılan alışverişlerde malın teslim edilip edilmemesinden sorumlular. Ayıplı maldan veya yapılan ayıplı bir hizmetten sorumlu tutulmuyorlar. Malın ve ya hizmetin ayıplı olması, malın afaki bir fiyatının olması, her dakika yükseltilmesi gibi şeyler sitelerin sorumluluğunda değil. Siteler orada sadece yer sağlayıcıdır" dedi.
'GRUP HALİNDE VE KASTİ HAREKET'
Avukat Sinan Keskin de, yüksek fiyatlı satışlar ile gün aşırı değişikliğin serbest piyasadaki arz-talep meselesinin alanı olduğunu söylüyor. Keskin, ancak eğer bir balon fiyat veya piyasayı bozucu şekilde kasti bir hareketin cezai sorumluluğu olacağını belirterek, "Mesela emlakçılar, balon bir fiyat yaratabiliyorlar, ya da bazı kişiler bir araya gelip piyasayı bozucu şekilde kasti olarak fiyat artışı yaptıkları tespiti halinde soruşturma açılır" şeklinde konuştu.
"Burada ne kasıtla hareket edildiği önemlidir" diyen Keskin, "Bir kişi evini satmak istiyor. 2 milyona koyuyorsa, yarın 4 milyona koyabilir ancak bu bir grup hareketi olarak yapılırsa çok başka. Yapay piyasa hareketleri kasıt çerçevesinde yapılıyorsa, bunun hukuki, idari ve cezai yaptırımları söz konusu olur. 'Ben yaptım oldu' gibi, yapay piyasa hareketlerinde araba, ev veya kıymete haiz ne varsa hiç farketmez" dedi.
Aracı sitelerin burada sorumluluğu olmadığına değinen Keskin, "Denetleyici ve düzenleyici otorite devlet ve ilgili kurumları. Cezada şahsilik ilkesi var" diye bitirdi.
Kaynak: Web Özel