Dünyada yeni bir dönem: Resesyon

Ekonomi haberleri
Dünyada yeni bir dönem: Resesyon
Dünya ekonomisinde söz sahibi kurumlar küresel resesyon riskine dikkat çekiyor. Fotoğraf: Reuters

Salgının ekonomilerde durgunluk yaratmaması için merkez bankalarının piyasaya ucuza para vermesi, küresel enflasyonu patlattı. Şimdi bunu engellemek için faizler yükseltiliyor. Uzmanlar önümüzdeki dönemde dünyada bir ekonomik durgunluk bekliyor. Peki resesyon sürecinde neler oluyor?

Pandemi döneminde dünya ekonomisini yüzdürebilmek için, büyük ekonomilerin merkez bankaları sıfır veya sıfıra yakın faizlerle bankalara verdikleri borçlarla çarkları döndürmeye çalıştı. Bu büyük ölçüde de başarıldı ancak sonucunda küresel yakıcı bir enflasyon dalgası yer küreyi sardı. Bugün, Almanya ve ABD gibi yıllık yüzde 2 civarında enflasyon yaşayan ülkeler, yüzde 10’a yaklaşan enflasyon rakamlarını gördükçe şoke oluyorlar.

Amerika Birleşik Devletleri’nde çalışanlar biraz daha iyi koşullar ve maaş karşılığında hızlıca iş değiştirmeye başladı. Bu dünyada büyük istifa dalgasını körükledi. Küresel dev şirketlerin hemen hemen hepsi teknik tabirle resesyon, halk dili ile uzun bir ekonomik durgunluk dönemi bekliyor. Dünya, bu durgunluğun bedelini işsizlikle ödememek için önlemler almayı tartışıyor.

Adı manşetlerden inmeyen Elon Musk, şirketi Tesla’da işten çıkarmalara başladı. Musk, Haziran ayının başında şirketindeki yöneticilere işe alımları durdurma talimatı verirken, ekonominin gidişatı hakkında ‘süper çok kötü’ hislerinin olduğunu söyledi. Daha sonra attığı bir tweet’te daha çok insanın işine son vereceğini duyurdu.

DÜNYA BANKASI TAHMİNLERİ

Dünya Bankası da küresel ekonomiye ilişkin endişeleri doğruluyor. Kurum, 2021 yılında yüzde 5.7 büyüyen küresel ekonominin 2022’de yüzde 2.9 büyümesini beklediğini açıkladı. Rusya ve Ukrayna arasındaki gelişmelere paralel 2023-2024 yıllarının da benzer düşük büyümeler ile geçmesi bekleniyor.

Dünya Bankası Başkanı David Malpass, “Üretimi artırmalı ve ticaret sınırlamalarından uzak durmalıyız” diyerek yaklaşan resesyona karşı uyardı. Dünya Bankası Görünüm Grubu’nun başındaki Ayhan Köse, “Güvenilir para politikası çerçevelerinden yararlanmak ve Merkez Bankası bağımsızlığını korumak enflasyon beklentilerini bir şekilde sabitleyebilir” değerlendirmesinde bulundu.

Dünyada yeni bir dönem: Resesyon - Resim : 2

ENERJİ FİYATLARI DA BELİRLEYİCİ

Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi’nin sonuçlarına göre; Türkiye’de yıl sonunda TÜFE’nin yüzde 64,59 olması bekleniyor. Türkiye gibi gelişmekte olan ve enerjide dışa bağımlı ülkeler yükselen petrol fiyatlarından da ekstra etkileniyor. Türkiye enflasyonu baskılamak adına Merkez Bankası’nın politika faizi aracını yedi aydır kullanmıyor. Onun yerine dövizden caydırıcı önlemler alıyor. Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu en son döviz varlığı 15 milyon TL’nin üzerinde döviz varlığı olan şirketlerin TL kredilerine erişimini sınırlandırmıştı.

5 TEKNİK RESESYON

Dünya Bankası Türkiye’nin bu yılı yüzde 2.3, gelecek yılı yüzde 3.2, 2024’ü ise yüzde 4.0 büyüme ile kapatmasını bekliyor. Bazı ekonomistler teknik olarak resesyonu iki çeyrek üst üste büyüme rakamlarındaki daralma olarak yorumluyor. IMF’ye göre bugüne kadar modern zamanlarda 1975, 1982, 1991, 2009 ve 2020 yılında tüm dünya teknik resesyon yaşadı. Çin’de uygulanmaya devam eden sıkı Covid-19 tedbirleri küresel ekonomik durgunluk için başka bir endişe kaynağı.

Bazı ekonomistler ise işsizlik ve enflasyonun aynı anda görüldüğü stagflasyon dönemine yaklaştığımızı düşünüyor. Bu ortamda ekonomi büyümeye devam etse de halk için yaşam koşulları zorlaşıyor. Dünyanın en ünlü ekonomistlerinden Muhammed El-Erian, “ABD ekonomisinin, olasılığı artsa da bir resesyondan kaçma şansı var ancak stagflasyon geliyor” değerlendirmesinde bulundu.

KÜRESEL RESESYON TÜRKİYE'Yİ NASIL ETKİLER?

Haberglobal.com.tr'ye konuşan İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Cem Başlevent, Türkiye'nin ihraç pazarlarında bulunan ekonomilerin durgunluğa girmesinin Türkiye'nin büyümesi için de olumsuz bir gelişme olacağını söylüyor. Başlevent, "Diğer ülkelerin durgunluğa girmesinin sebebi hammadde fiyatlarının yüksekliği. Bu Türkiye için de ciddi bir problem. Yüksek büyüme yakalamak kolay değil" diyor.

"Türkiye için ek bir risk, mevcut düşük faiz politikasının yaratığı sorunların gelecekte büyük bir faiz artırımıyla çözülmeye çalışılması olasılığı" diyen Başlevent, "Bu yönde atılacak bir adımın resesyona yol açması büyük olasılık" diyerek sözlerini sonlandırıyor.

Kaynak: Web Özel

ekonomi haberleri