Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan BRICS mesajı
Birleşmiş Milletler Toplantısı için bulunduğu New York'taki Türkevi'nde gazetecilerle buluşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin BRICS'te yer almasının bölgelerin aritmetiğini değiştireceğini söyledi. Erdoğan, BRICS'e katılmanın NATO'dan vazgeçmek anlamına gelmediğini de vurguladı.
Birleşmiş Milletler Toplantısı için bulunduğu New York'taki Türkevi'nde gazetecilerle buluşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin BRICS'te yer almasının bölgelerin aritmetiğini değiştireceğini söyledi.
Erdoğan, BRICS'e katılmanın NATO'dan vazgeçmek anlamına gelmediğini de vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BRICS ve ASEAN(Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği)'ın Türkiye için özellikle ekonomi alanındaki işbirlikleri geliştirmek için fırsatlar barındırdığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gazetecilerin BRICS sorusuna verdiği yanıt şöyle;
"Her şeyden önce bizim BRICS ve ASEAN’da yer almamız, buralarda görünmemiz, inanıyorum ki bölgelerin aritmetiğini de değiştirecek. Çok daha farklı bir yapının inşasına vesile olacak. Orta Asya, Rusya, Baltık bölgesi ya da Uzak Doğu ile ilişkilerimiz kadar Kıta Avrupası ve Amerika ile de bağlarımızın bulunduğunu bir kenara koyamayız. Aynı şekilde Arap coğrafyası ve Körfez ülkeleriyle köklü bir geçmişimiz bulunurken Afrika ile de yakın ilişkilerimiz mevcut. Netice itibariyle bulunduğumuz coğrafya ve binlerce yıllık geçmişimiz bizi böylesine çeşitli bir ortaklık mimarisi oluşturmak için teşvik ediyor.
Biz bir NATO ülkesiyiz diye Türk dünyası ve İslam dünyası ile bağlantımızı kopartamayız. BRICS ve ASEAN bizim için özellikle ekonomik iş birliklerimizi geliştirmek için fırsatlar barındıran yapılar. Bu yapıların içinde yer almak NATO'dan vazgeçmek anlamına da gelmiyor. Bu ittifak ve iş birliklerinin, özellikle birbirinin alternatifi olduğunu düşünmüyoruz.
Bugünün dünyasında bazı uluslararası gerilimler olsa da soğuk savaş dönemi çok geride kaldı. Bize “BRICS’e ya da başka bir yapıya girmeyin” diyenlere baktığınızda yıllardır parçası olmak için çalıştığımız Avrupa Birliği'nin kapısında bizi yıllarca bekletenlerle aynı kişiler. Biz bunlara bakarak asla geleceğimizi belirleyemeyiz."