Bakan Selçuk'tan İşsizlik Sigortası Fonu'nun amacı dışında kullanıldığı eleştirilerine yanıt
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk, İşsizlik Sigortası Fonu'nun amacı dışında kullanıldığı eleştirilerine "Doğru kullanılmamış olsaydı şu anda bu kadar ödemeyi yaptıktan sonra 100 milyar lirayı aşkın meblağ bulunmazdı" diye yanıt verdi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
İŞSİZLİK SİGORTASI FONU ELEŞTİRİLERİNE CEVAP
Komisyondaki bazı milletvekillerinin, İşsizlik Sigortası Fonu'ndan işçilerden çok işverenlerin faydalandırıldığı ve fonun amacı dışında kullanıldığı eleştirisi üzerine Selçuk, şunları söyledi:
"Burada bütün aktif iş gücü programları, mesleki eğitim kurslarını, girişimcilik eğitim programlarını, iş başı eğitim programlarını bunun yanı sıra pasif iş gücü programları olan kısa çalışma ödeneği, yarım çalışma ödeneği, ücret garanti fonu ve işsizlik ödeneği dahil hepsinin yasal temeli İşsizlik Sigortası Fonu'nda var. Aynı zamanda İşsizlik Sigortası Fonu yönetim kurulu olan bir yapıdır. Yönetiminde, işveren var, işçi var, bakanlık olarak biz varız, Hazine ve Maliye Bakanlığı var. Bütün sosyal taraflarından yönetilen bu fon Sayıştay tarafından da takip edilmektedir. Fon, teşviklere, iş başı eğitim programlarına, asgari ücret desteğine, aktif iş gücü hizmetleri programlarının da olduğu kalemlere gidiyor. Dolayısıyla, fonun doğru kullanılmadığı gibi bir durum söz konusu değil. Doğru kullanılmamış olsaydı şu anda bu kadar ödemeyi yaptıktan sonra 100 milyar lirayı aşkın meblağ bulunmazdı."
İşsizlik Sigortası Fonu'nun hem istihdamı korumak, hem bireylerin niteliklerini artırarak istihdam edilebilirliklerini sağlamak, hem de işsizlik riskiyle karşı karşıya kalanlara gelir desteği sağlama amacının bulduğunu vurgulayan Selçuk, "Bu fonda hem devletimizin, hem işçimizin hem de işverenimizim katkısı var. İyi ki de böyle bir fonumuz var." diye konuştu.
"BÜYÜK OPERASYONU SORUNSUZ BİR ŞEKİLDE YÜRÜTTÜK"
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının dünyada olağanüstü koşullara neden olduğunu ifade eden Selçuk, 2005-2019 yıllarını kapsayan dönemde kısa çalışma ödeneğinden toplam 335 bin kişi yararlanırken salgın sürecinde bunun 10 kat artarak 3,5 milyonu aştığını vurguladı.
Kısa çalışma, nakti ücret desteği, normalleşme desteği ve işsizlik ödeneği harcamaların tutarının 32,8 milyar liraya ulaştığını belirten Selçuk, bu büyük operasyonu sorunsuz yürüttüklerini söyledi.
Selçuk, kısa çalışma uygulamasından normal çalışma düzenine dönen işyerlerine normalleşme desteği vermeye başladıklarını anımsatarak, "Kısa çalışma ödeneği kapsamındaki 3,5 milyon çalışandan 2,1 milyonu kısa bir süre içinde normalleşmeye geçti. Normalleşmeye geçemeyen sektörlerimiz var. Onların da toparlanacağını ümit ediyoruz." dedi.
"SGK KOVİD-19 TEDAVİLERİNE 3,6 MİLYAR LİRA ÖDEDİ"
Bakanlık olarak sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına aylık 186 milyon lira kaynak aktardıklarını, Kovid-19 salgını döneminde bu tutarı iki katına çıkardıklarını belirten Selçuk, bu süreçte tüm ihtiyaç sahiplerine ulaşmak için büyük çaba harcadıklarını ifade etti.
Aile ile çalışma bakanlıklarının birleştirilmesinin faydasını salgın sürecinde gördüklerini dile getiren Selçuk, sosyal yardımlaşma vakıflarına yapılan başvuruların hızlı bir şekilde SGK ve İŞKUR veri tabanında kontrol edilip kısa sürede sonuçlandırıldığını dile getirdi.
SGK'nın Kovid-19 tedavilerindeki masrafları karşıladığını belirten Selçuk, "SGK tarafından bu süreçte Kovid-19 tedavilerine yapılan ödeme 3,6 milyar lira oldu." bilgisini verdi.
Salgın döneminde ihtiyaç sahibi vatandaşlara sağlanan Faz 3 desteğinin kriterlerinin çok net bir şekilde açıklandığını vurgulayan Selçuk, milletvekillerine muhtaç olduğu halde bir teknik hata veya vakfın gözünden kaçması sebebiyle destek alamamış kişiler varsa kendilerine bildirmelerini istedi.
Böyle bir durumda dosyanın tekrar inceleneceğini fakat genellikle yardım alamamış vatandaşların yüklü mal varlıklarının bulunduğunun saptandığını anlatan Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mesela Gaziantep'ten bir başvurumuz; 403 dönüm arazi kaydı, 1236 dönüm Antep fıstığı bahçesi, 131 büyükbaş hayvan, en eskisi 2010 model olmak üzere 5 araç kaydı, evin içinde de iki çalışan var. Biz çünkü hane bazlı verdik bu yardımları. Yine bir başka başvurumuz; Mersin'de 865 dönüm tarla, 4 adet ticari araç, 4 adet müstakil ev, aileye ait mal varlıkları toplamı da 3 milyon lira."
Selçuk, "6 milyon liralık bir yardım operasyonunda yüzde 1 bile hata yapılsa, gözden kaçsa kaç bin kişi eder. Bu sefer de 'Yersiz, usulsüz ödeme yaptık' diyecektiniz." diye konuştu.
Aynı anda hem hiçbir hata yapmadan, sıfır hata payıyla hem de hızlı bir operasyonu yürütmenin mümkün olmadığına, küçük hataların yaşanabileceğine işaret eden Selçuk, "Önemli olan muhtaçlarımıza ulaşmak. Bu dönemde hiçbir vatandaşımızı dönemsel ihtiyaç halinde bırakmamak. Eğer bir vatandaşımızın bile böyle bir durumu varsa lütfen T.C. kimlik numaralarını iletin. Dosyalarını inceleyelim, gereğini yapalım." açıklamasında bulundu.
SAYIŞTAY BULGULARI
Milletvekillerinin Sayıştay bulguları ile ilgili sorularına yanıt veren Selçuk, bunları azaltmak için çalıştıklarını, bu sene de geçen iki yıla oranla daha az bir bulgu sayısını elde ettiklerini dile getirdi.
Selçuk, şöyle dedi:
"Sayıştayın 2019 yılı iş ve işlemlere ilişkin raporunda bir bulgudan hareketle vefat eden bazı engelliler için bakım ve gözetimini sağlayanlara engelli evde bakım ödemesi yapıldığı dile getiriliyor. Sayıştayın da böyle bir bulgusu var ve en son Aralık 2019'da 3 bin 12 kişiye ödeme yapıldığı tespit edilmiş.
Rakamları söylemek, millete, 'Bakın burada yersiz ödemeler var.' demek o kadar kolay ki... Ama şimdi soralım. Biz evde bakım ödemesini kaç bin kişiye veriyoruz, yarım milyonu aşkın kişiye. Hepinizin telefonunda hesap makinesi var, lütfen bölün. Yüzde 0,05 ediyor. Bu hata payıysa olmuş olabilir. Burada istatistik, ekonomi bilen insanlar var. Bize istatistik, ekonomi alırken 'yüzde 2 ile 5 arasında hata payları kabul edilebilir' derlerdi. Yüzde 1'in altındaki bir hata payından bahsediyoruz ki onun da bizden kaynaklanmadığını anlatacağım."
Evde bakım yardımının 2006'da başlatılan, iftihar ettikleri, her kesimin arkasında durması gereken çok önemli bir sosyal hizmet modeli olduğunu ve buna hak kazanabilmek için yüzde 50 üzerinde engelli olma, hanede kişi başına düşen gelirin de asgari ücretin 2/3'ünden az olması gerektiğini aktaran Selçuk, 2020'den beri 536 bin kişiye 7,8 milyar lira tutarında evde bakım yardımı yapıldığını aktardı.
600 bini aşkın kişiye 3,1 milyar lira tutarında engelli aylığı ödendiğini, 91 bin kişiye de 408 milyon lira tutarında engelli yakını aylığı verildiğini bildiren Selçuk, engelli aylığının 1976 yılında çıkmış bir sosyal yardım olduğunu anımsattı.
Bakan Selçuk, evde bakım yardımı ile engelli aylığının birbirinden farklı olduğuna dikkati çekerek, "Evde bakım ödememiz bir sosyal hizmet modeli iken engelli aylığımız bir sosyal yardım modeli. Engelli aylığı da engel oranı yüzde 40 ve üzerinde olan hanede kişi başına düşen gelirin asgari ücretin 1/3 altında olması durumunda veriliyor." bilgisini paylaştı.
"25 BİN ENGELLİMİZİ EVDE TEK TEK ZİYARET EDEREK DURUMLARINI İNCELEYECEĞİZ"
Bakan Selçuk, şunları kaydetti:
"Sağlık Bakanlığı ile Engelli Sağlık Kurulu Veri Tabanı'nı oluşturduk. Bunları entegre etmek istiyoruz. Çünkü 1976 yılından beri gelen ödemeler, raporlar var. Bunları entegre ederken de bazı verilerin, şu anda Sağlık Bakanlığımız da tamamlamaya çalışıyor, bazı raporlar sisteme alınmış değil, bazı raporlar çok eski olduğu için belki de tamamlanamayacak.
Bazılarını üniversite hastanelerinden almış olabilirler, SGK'dan önce SSK hastanelerinden almış olabilirler. Biz bütün bu çalışmaların sonucunda 25 bin raporun veri tabanında kayıtlı olmadığını fark ettik. Yapacağımız şey şu; bu vatandaşlarımız gerçekten engelliyse onların maaşını kesmek de bir mağduriyet doğuracak. Bu sebeple 25 bin engellimizi evde tek tek ziyaret ederek durumlarını inceleyeceğiz, ona göre de gereği yapılacak. Sayıştay da bunun gereğini yapın diyor, biz de bunun gereğini yapmaya devam edeceğiz."
Selçuk, "Bahsediliyor ki biz 6 milyar lira yersiz ödeme yapmışız. Şimdi akıl var izan var. 2019 yılında 514 bin kişiye ödenen toplam miktar 8,1 milyar lira. 8,1 milyarın 6 milyarı nasıl yersiz ödeme olur? Bazen bakıyorum neresini düzelteyim diyorum. Gerçekten neresini düzelteyim? Ödenen toplam rakam belli, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğümün toplam bütçesi belli, buna ayrılan kaynağın bütçesi belli." açıklamasında bulundu.
"SALGIN DÖNEMİNİ DÜNYADA EN İYİ YÖNETEN 4-5 ÜLKEDEN BİRİYİZ"
Bakan Selçuk, kadınlara yönelik soru yardımlara ilişkin soru üzerine, 2019'da sosyal yardım faydalanıcılarının yüzde 65'inin, düzenli yardım faydalanıcılarının yüzde 67'sinin, süreli yardım faydalanıcılarının da yüzde 54'ünü kadınların oluşturduğunu, ayrıca hak sahiplerinin kadın olduğu şartlı eğitim-sağlık yardımı, eşi vefat eden kadınlara yönelik programların da bulunduğunu anlattı.
Bütün sosyal yardımların Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sistemi üzerinden ilerlediğini, bu sisteme 25 kurumun entegre olduğunu belirten Selçuk, dünyanın en kapsamlı sosyal politika bilişim sistemlerinden biri olan bu sistemin devlet ve ülke adına övünülmesi gereken bir icraat olduğunu vurguladı.
Selçuk, engelli aylıklarını 2020 yılı itibarıyla 2002'ye kıyasla 35 kat artırdıklarına dikkati çekerek, TÜİK verilerine göre işsizlik oranının bir önceki yılın aynı dönemine oranla 0,5 puan inerek 13,4 seviyesine geldiğini ifade etti. Selçuk, Türkiye'nin ILO, OECD gibi kuruluşlarla aynı işsizlik tanımını kullandığını anlattı.
Dünyanın Kovid-19 sebebiyle çok zor bir dönemden geçtiğine işaret eden Selçuk, "Şunu da kabul etmemiz ve mutlu olmamız gerekir; salgın dönemini dünyada en iyi yöneten 4-5 ülkeden biri olduğumuzun farkında olmamız gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
Selçuk, Toplum Yararına Çalışma Programında revizyonlar gerektiğini belirten Selçuk, bu konuda da çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
"Asgari ücrette işverenin tarafında olduklarına" yönelik eleştirilere yanıt veren Selçuk, "Biz işverenin, işçinin, işin ve istihdamın tarafındayız. Çünkü iş demek aş demek. Bunların hepsine bütüncül bakıyoruz. Dolayısıyla biz devlet olarak herhangi bir taraf değiliz." dedi.
BAKANLIKTA KARAR ALMA MEKANİZMALARINDAKİ KADIN ORANI ARTTI
Bakan Selçuk, kadınlar konusunda çok hassas olduğunun altını çizerek, göreve geldiği günden beri de karar alma mekanizmalarında daha fazla kadın olmasını önemsediğini vurguladı.
Bu çerçevede CV'leri dikkate alarak, liyakat temelinden gidilerek karar verildiğinde kadın oranlarının da arttığını söyleyen Selçuk, şöyle devam etti:
"Göreve geldiğimde Bakanlıkta genel müdür, birim amiri, başkan seviyesindeki kadın oranı yüzde 10'du, şu anda 14,3. Çok ideal bir seviye mi değil. Tabii ki daha artmasını istiyoruz. Ama son iki yılda 10,8 olan bir değeri 14'e çıkarmışız. Genel müdür yardımcısı oranı 9,3'müş şimdi 20,45. Daire başkanı 16,13'müş şimdi 23,31. İl müdürü oranım 3,7'ymiş gerçekten az. Şu anda daha yüksek ama 5,35. Toplamda 2018'den beri 14,3 olan oranı 21,7'ye taşımışız."
Karar alma mekanizmalarında kadınlara daha fazla yer vermeyi önemsediğini ama "sadece kadın olduğu için daha fazla atanmalı" görüşünün de yanlış olduğunu belirten Selçuk, liyakat temelli yaklaşıldığında oranın da arttığını kaydetti.
Selçuk, "Kamu personelinin yüzde 50'si kadınsa tabi ki üst makamlarda da bunun temsilini görmeliyiz. Üniversite öğrencilerinin yüzde 50'si kadınsa tabii ki rektör, dekan olarak kadınları da görmeliyiz. Temsil gereği de doğru olan bu." değerlendirmesini yaptı.
KADIN CİNAYETLERİ
Hiçbir yerde "Alo 183'ün şiddetle mücadele kısmından vazgeçtik" yönünde bir beyanının olmadığını aksine Alo 183 için WhatsApp hattı kurulduğunu, şiddet konusu olduğunda çağrı merkezinde öncelenmesini sağladığını belirten Selçuk, hiçbir canın cinayete kurban gitmemesini istediklerini vurguladı.
Bazı STK'ların açıkladığı kadın cinayetleri verileriyle İçişleri Bakanlığının açıkladığı veriler arasında yılda ortalama 100 gibi bir farkın bulunduğunu aktaran Selçuk, STK'ların meta verisinde intihar oranlarının da dahil edildiğini dolayısıyla verilerinin aslında farklı olduğunu söyledi.
Bakan Selçuk, kadın cinayetlerinin azaldığının da kabul edilmesi gerektiğini kaydetti.
ENGELLİ VATANDAŞLARIN ATAMALARI
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk, engelli vatandaşların atamalarının 57 bini aştığına dikkati çekerek, EKPSS'nin salgın sürecine denk gelmesi sebebiyle ertelendiğini anımsattı.
Selçuk, "Amacımız aralık ayında bir atama daha yapabilmek. Ama bizim atama yapmamız kamu kurum ve kuruluşlarımızın o kotayı açmasıyla da alakalı. Ekim ayının sonuna kadar bu süreç tamamlanacak. Onların açtığı kotaya göre de biz atamamızı yapacağız." diye konuştu.
SMA HASTALARI
Bakan Selçuk ayrıca 1106 SMA hastasını geri ödeme kapsamındaki ilacı için 190 milyon avroluk ödeme gerçekleştirdikleri bilgisini paylaştı.
Komisyonda, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu, Devlet Personel Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu ile Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün 2021 yılı bütçeleri kabul edildi.
Kaynak: AA