Almanya'nın korkulu rüyası enflasyon geri döndü!
Son açıklanan enflasyon rakamları Alman halkını dehşete düşürdü. Ülke tarihsel olarak enflasyondan çok korkuyor. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra öyle günler yaşamışlar ki işçilerin sabah aldıkları ücret öğlene kadar değerini yitirdiği için öğlen tekrar maaş alıyorlarmış!
Türkiye kronik olarak enflasyon sorunu olan bir ülke. 90'lı yıllarda kontrolsüz para basımı, 2010'lu yılların sonunda ise döviz fiyatlarındaki artışlar enflasyonu artırdı. Geçmiş dönemlerden başka örnekler bulmak da mümkün. Şu bir gerçek ki enflasyon hayatımızda hep vardı ve kontrollü bir enflasyonun ekonomiler için sağlıklı olduğu da söylenebilir.
Hatta Avrupa Birliği ülkeleri 2010 yılından beri maaşları yukarı çekmek için bir miktar enflasyon oluşmasını hedefliyorlar.
Avrupa’da enflasyon ile en kötü geçmişe sahip olan ülke Almanya! İki dünya savaşından da yenik olarak çıkan Almanya özellikle Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra imzaladığı mağlubiyet anlaşmalarının da neticesiyle hiperflasyon dönemlerini yaşadı. Bu yüzden son enflasyon rakamı halkı korkuttu.
Aylık fiyat artışının yüzde 4,1’e gelmesiyle ülke panik içinde. Federal Almanya’da 28 yılın enflasyon rekoru kırıldı. İnsanlar içten içe, “Param güvende mi?”, “Hala yaşamımı bu kalitede sürdürebilir miyim?” gibi soruları sormaya başladı. Ülke uzun yıllardır duymadığı ekonomik terimleri parkta bahçede konuşmaya başladı (stagflasyon, ithal enflasyonu vb.).
Şu an ülkenin enflasyon problemi yaşamasının Covid’de biriken talep dışındaki diğer bir sebebi devletin uyguladığı vergi indirimlerini geri çekmesi. Halk daha fazla vergi ödeyeme başladıkça piyasada dönen para miktarı da artıyor ve bu enflasyona katkıda bulunuyor. Ayrıca küresel enerji fiyatları yükseliyor ve ülkenin yeni uygulamaya aldığı karbon vergisi de enflasyonu yukarı çekiyor.
BÖYLE NE KADAR DEVAM EDER?
Ülkenin büyük ithalat kalemleri arasında yer alan doğalgaza ödenen ücret yüzde 178, kahvenin de ücreti yüzde 97 arttı.
Avrupa Merkez Bankası uzun yıllardır piyasada enflasyon yaratabilmek ve iş hacmini koruyabilmek için ülke bankalarına yüzde 0 faiz ile borç veriyor.
Almanya’da yıllar sonra enflasyona karşı asgari ücretin yükseltilmesi gündemde. Bu olursa bütün ödeme sisteminin gözden geçirilmesi gerekecek. Çünkü diğer maaşlı çalışanlar da ücretlerinin asgari ücret dolayında artmasını bekleyecek.
Ekonomist Elman Voelker’e göre önümüzdeki aylarda enflasyon daha da yükselecek. Voelker, “2022’nin başına kadar fiyatlar üzerindeki baskı devam edecek. Burada asıl soru ülkenin bu baskı bittikten sonra da durumu nasıl idare edeceği” ifadelerini kullandı.
ALMANLAR NEDEN ENFLASYONDAN BU KADAR KORKUYOR?
Almanya 1918 yılında imzaladığı Versailles Anlaşması ile birlikte ekonomik olarak inanılmaz bir darboğaza girdi. Ülke hem çok yüklü bir savaş tazminatı ödeyecekti aynı zamanda ekonomisini de ayağa kaldırmaya çalışacaktı. John Maynard Kenyes gibi ünlü iktisatçılar Almanya’ya böyle ağır savaş şartları dayatılmaması gerektiğini ‘Alman çocukları aç bırakılırsa daha sonra ülkede farklı aşırı görüşlerin ortaya çıkabileceğini' söylemişti.
Almanya 1922 yılında savaş tazminatı ödemesini geciktirdi. 1923 yılında ülkede tam anlamıyla bir hiperflasyon dönemi başladı. Fransa, Almanya’nın savaş tazminatını ödeyecek parası olduğu ama ödemediği konusunda ısrarcıydı.
Savaş tazminatı ödenmeyince Belçika ve Fransa orduları Alman sanayisinin kalbinin attığı Ruhr havzasına dayandı ve savaş tazminatı yerine Almanya’nın madenlerine, demir yollarına, ve çelik fabrikalarına el koydu. Fransızlar işgal sırasında 132 Alman’ı öldürdü. 150 binini de bölgeden sürdü. Bu sırada Fransızlara karşı yürütülen işçi grevleri de birleşince Almanya’da enflasyon patladı. 1923 yılının Ocak ayında bir somun ekmek 250 markken, Kasım ayında 200 milyon marka çıkmıştı.
Bu kriz süresince bazen işçilere günde iki kez ödeme yapıldığı oluyordu. Çünkü sabah aldıkları ücretleri öğle yemeğine kadar değersizleşebiliyordu. Emeğini günlük olarak satanlar ve çiftçiler krizi bir şekilde atlatsalar da sabit gelirli olan öğrenciler ve emekliler hiperflasyon döneminde inanılmaz zor günler geçirdi. Bu krizin ışığında Saksonya ve Thuringia’daki yönetime komünistler el koydu. O günlerde sadece faşist bir grup olarak bilinen Nazi’ler Münih’te hükümete karşı başarısız bir darbe girişiminde bulundu.
Kaynaklar: BBC, Deutsche Welle, Reuters