5 soru 5 cevap | TCMB'nin faiz hamlesinden ne anlamalıyız?

5 soru 5 cevap | TCMB'nin faiz hamlesinden ne anlamalıyız?

Merkez Bankası politika faizini 150 baz puan düşürdü. Kurul, sonraki toplantıda benzer bir adım atılarak faiz indiriminin sona erdirileceğinin sinyalini verdi. Peki TCMB'nin bu hamlesinden vatandaş olarak ne anlamalıyız? Bankalardaki kredi faizleri ile politika faizi arasındaki makas neden açık?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizini 150 baz puan aşağı çekerek yüzde 12'den yüzde 10,5'e indirdi. Para Politikası Kurulu "Kurul, takip eden toplantıda da benzer bir adım atıldıktan sonra faiz indirim döngüsünün sona erdirilmesini gündeme almıştır" diyerek bir sonraki toplantıda bir kez daha faiz indireceğinin sinyalini verdi. Uzmanlar Para Politikaları Kurulu'nun faiz hamlesi ile ilgili merak edilenleri 5 soruda cevapladılar.

1) SON FAİZ İNDİRİMİ PİYASAYA NASIL BİR MESAJ VERİYOR?

İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent, son faiz kararı ile Merkez Bankası'nın, ekonomide öncelikli karar mercii olan Cumhurbaşkanlığı ile uyumlu hareket etmeye devam ettiğini ve edeceğini gösterdiğini söylüyor. Başlevent, "Tek haneli politika faizi hedefine çok gecikmeden ulaşılmak isteniyor. Bunun bir nedeni, farklı çevrelerin faiz indirimlerinin bir an önce tamamlanması ve gündemden çıkması talebi olabilir" diyor. Tera Yatırım Baş Ekonomisti Enver Erkan, "Rusya'nın Şubat ayında Ukrayna'yı işgal etmesiyle canlanan emtia maliyetlerindeki küresel yükselişe bağlanan enflasyonda bir düşüşe güvenilirken, ekonomik yavaşlama tehditlerine daha düşük faiz oranları uygulayarak cevap vermeyi tercih edildi" diyor. 

5 soru 5 cevap | TCMB'nin faiz hamlesinden ne anlamalıyız? - Resim : 1

2) KASIM AYINDAN SONRA FAİZLERDE NE OLABİLİR?

Ekonomist Enver Erkan ise Para Politikaları Kurulu'nun kilit cümlesinin 'bir sonraki toplantıda benzer bir adım atılması ve faiz indirim döngüsünü sonlandırılması' olduğunu söylüyor. Erkan, "Aralık ayı itibarıyla tek haneli yüzde 9 olarak beklenen faiz oranlarına daha hızlı ulaşılacağı anlaşılıyor" diyor. Ekonomist Cem Başlevent ise, kasım ayında da bir faiz indirimi beklediğini söyleyerek "Kasımdaki indirimden sonra olağandışı bir durum olmazsa seçime kadar faiz sabit kalır" diyor.

3) KASIM AYINDA FAİZLERİN DÜŞECEĞİ YORUMU DOĞRU MU?

Erkan, Merkez Bankası'nın politika metninden çıkarıldığı gibi, Kasım toplantısında benzer bir faiz indirimi dilimi ile tek haneli bir politika faizinin yakalanmasının beklenildiğini söylüyor. Erkan "Para politikasının hükümetin ekonomik perspektifi ile enflasyon ve küresel parasal sıkılaştırma faktörleri arasında alışılmamış bir trendde devam edeceği anlaşılmaktadır" diyor.

4) BU FAİZLERE RAĞMEN KREDİYE ERİŞİMDE NEDEN SORUNLAR YAŞANIYOR?

Ekonomist Enver Erkan Merkez Bankası'nın, yüzde 11 ve yıl sonunda yüzde 9'a düşmesi beklenen politika faizini referans almak istediğini söylüyor. Erkan sözlerini "Ama banka maliyetlerini artı kar koyduğumuzda normalde 5 puanın üzerinde olması gereken kredi faiz oranları hiçbir şekilde bu seviyelere düşemez" diye sürdürüyor. Mevduat oranlarının yüzde 20 veya yüzde 23 seviyelerine kadar çıkabildiği bir ortamda kredi çıkışlarının doğal olarak yavaşladığını belirten Erkan "Bu da sistemin işlerliğini ve parasal aktarım mekanizmasını etkilemektedir" diye dile getiriyor.

Prof. Dr. Cem Başlevent ise bankaların uzun vadede zarar edeceklerini düşündükleri için düşük faizli kredi vermeye isteksiz olduğunu ifade ediyor ve "Üstelik ekonomi yönetimi de tüketici kredilerinin çok büyümesini istemiyor" diye belirtiyor. Başlevent "Bunun döviz talebi ve talep enflasyonu yaratacağı hesaba katılıyor. Düşük faizin sadece ticari krediler ve konut kredileri için geçerli olması isteği var" diyor.

5) DÜŞÜK FAİZ, YÜKSEK ENFLASYON DÖNEMİNDEN VATANDAŞ OLARAK NE ANLAMALIYIZ?

Ekonomist Enver Erkan şöyle açıklıyor: "Türkiye bir büyüme hikayesi yaratmak istiyor ve bunun için üretimi, istihdamı ve yatırımı artırmanın yollarını yaratmayı hedefliyor. Bunun yolunun gevşek para politikası ve ucuz finansman maliyetlerinden geçtiğini düşünüyor. Türkiye'nin şimdiye kadar yeni ekonomi perspektifinde geleneksel politikalardan farklı bir örnek olay incelemesine konu olduğunu görüyoruz."

Kaynak: Web Özel