Trump'a azil soruşturmasının odağındaki oğul Biden ilk kez konuştu
ABD'nin eski Başkan Yardımcısı ve 2020 Başkanlık seçimleri aday adayı olan Joe Biden'ın oğlu Hunter Biden, Ukrayna ve Çin gibi ülkelerdeki bazı firmalarla yaptığı anlaşmaları savundu, ancak "yanlış kararlar" verdiğini belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump'a yönelik azil soruşturmasının odağındaki isim olan Hunter Biden, hakkındaki iddialara ilişkin ilk kez Amerikan ABC kanalına mülakat verdi.
Hunter Biden, Ukrayna ve Çin gibi ülkelerdeki bazı firmalarla yolsuzluğa bulaştığı iddialarına, "Geçmişe bakınca yanlış kararlar verdiğimi düşünüyorum. Bu kararlar yanlıştı, ancak yanlış bir şey yapmadım. Babama zarar vermek isteyen bazı etiksiz kişilere, yasadışı eylemlerde bulunmaları için fırsat verdim. Tüm sorumluluğu üstleniyorum. Ancak ben yanlış bir şey yapmadım." yanıtını verdi.
"SOYADIM BIDEN OLMASAYDI MUHTEMELEN HAYATIMDA OLAN BİRÇOK ŞEY OLMAZDI"
Hunter Biden, Ukrayna merkezli enerji şirketi Burisma'nın yönetim kurulu koltuğuna soyadı nedeniyle mi getirildiği sorusuna, "Soyadım 'Biden' olmasaydı muhtemelen bu koltukta oturamazdım. Soyadım Biden olmasaydı muhtemelen hayatımda olan birçok şey olmazdı." değerlendirmesinde bulundu.
Trump'ın Joe Biden'ın oğluna Çin'deki iş anlaşmaları için yardım ettiği iddiasına ilişkin ise Hunter Biden, "Her yere babamla seyahat ediyorum. 2013'te de Çin'e babamla gittim, kızım da orada seyahatteydi." ifadesini kullandı.
Hunter Biden, Beyaz Saray'ın Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'in görüşmesinin dökümünü yayımlaması için ise "Her Amerikalı gibi ben de bu metni okuyunca şok oldum." şeklinde konuştu.
TRUMP'A YÖNELİK AZİL SORUŞTURMASI
ABD Başkanı Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy arasında temmuzda yapılan tartışmalı telefon görüşmesi, ABD Kongresindeki Demokratların Trump'a yönelik azil soruşturması açmasına neden olmuştu.
Donald Trump'ın Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde bu ülkeden, Demokrat başkan aday adayı Joe Biden'ın oğlunu soruşturmalarını istediği öne sürülmüştü. Trump ise Zelenskiy ile yaptığı görüşmenin tamamen usullere uygun olduğunu savunmuş, "Zelenskiy ile ne konuştuğumun önemi yok. Birileri Biden'ı araştırmalı." ifadelerini kullanmıştı.
ABD basınındaki haberlerde, Trump'ın Ukrayna liderine, ancak Biden ve ailesini soruşturması durumunda yardım edeceğini söylediği belirtilmiş, Demokratlar bu iddialar üzerine azil soruşturması başlatmıştı. Trump ise telefon görüşmesinden önce Ukrayna'ya 400 milyon dolarlık yardımların askıya alındığını bildirmişti.
Beyaz Saray ise görüşmenin dökümünü yayımlamış ve yardımlarla görüşme arasında bir ilişki olmadığını savunmuştu.
CNN'İN BAŞKANINDAN 'TRUMP'IN AZLİNE ODAKLANIN' TALİMATI
CNN Televizyonu Başkanı Jeff Zucker'in, sosyal medyaya düşen gizli kayıtlarda, çalışanlarından, ABD Başkanı Donald Trump'a karşı azil haberlerine odaklanmasını istediği ortaya çıktı.
Kendisini "gerilla gazeteci" olarak tanıtan James O'Keefe isimli bir twitter hesabından "CNN'i ifşa et" etiketi ile Zucker'in ve diğer CNN çalışanlarının gizli ses ve görüntü kayıtları paylaşıldı.
Zucker'in, tarihi verilmeyen sabah toplantısında çalışanlarına yönelik yaptığı belirtilen konuşmasının ses kaydında, "Diğerleri umurumda değil, sadece Trump'ın azline odaklanalım." dediği duyuldu.
Bütün gidişatın Trump'ın azline yönelik olduğunu savunan Zucker, ayrıca Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ile arkadaşça ilişkileri olan çalışanlarından da bunu sonlandırmalarını istedi.
Zucker, Trump'a yakınlığı ile bilinen Fox haberi de eleştirerek, "Şu an Amerika'da olan durum yıllar süren sahte haberlerin sonucudur, Fox haberlerinin komplo saçmalıklarıdır. Bu sahte haberler, yıkıcılığın daha ötesinde Amerikan toplumuna derin bir şekilde işlemiştir." ifadesini kullandı.
"TRUMP'A KARŞI ŞAHSİ KAN DAVASI VAR"
Paylaşımda ayrıca CNN medya koordinatörü Nick Neville'in de bir ortamda çekilmiş video görüntülerine yer verildi.
Neville'in "CNN Başkanı Zucker'in Trump'a karşı şahsi bir kan davası var. Bu Trump için iyi olmayacak, Zucker, Trump'tan nefret ediyor." sözleri paylaşıldı.
CNN sözcüsü Matt Dornic'in, söz konusu videoda yer alan ses ve görüntü kayıtlarının doğruluğunu inkar etmediği ancak haberi yorum yapmaya değecek kadar önemli görmediği kaydedildi.