Nüfusu eriyen iki ülke: Bulgaristan ve Hırvatistan

Bulgaristan
Nüfusu eriyen iki ülke: Bulgaristan ve Hırvatistan
Bulgaristan'da düzenlenen 14 Kasım 2021 başkanlık seçiminde oy kullanma kabinine giden bir genç kadın. Fotoğraf: Shutterstock

Balkan ülkeleri Hırvatistan ve Bulgaristan'ın nüfusu ciddi şekilde erime riski ile karşı karşıya. Bu iki ülkenin AB üyesi olması pek çok insanın evlerini terk etmesine neden oldu. Çözüm ne? Gidene dönmesi için para vermek mi? Daha çok çocuk yapmaya teşvik etmek mi?

Dünyadaki bazı ülkelerin en büyük sorunlarından biri nüfuslarını yeteri kadar artıramamak. Bu birkaç sebepten kaynaklanıyor olabilir. Ya insanlarını elinde tutamıyor ve çeşitli sebeplerle yoğun bir göç var ya da insanlar eskisi kadar çocuk sahibi olmuyor. Bulgaristan ve Hırvatistan nüfuslarını artıramamaktan oldukça şikayetçiler. Bu AB üyesi iki ülke nüfusları ölçüsünde AB imkanlarından faydalanabileceklerini biliyorlar.

Bulgarlar yaşadıkları durumu ‘demografik felaket’, Hırvatlar ise ‘mahveden rakamlar’ olarak tanımlıyor. İki ülke de yakın zamanlarda son 10 yıllık nüfus verilerini paylaştı. Hırvatistan’ın nüfusu son 2001-2021 yılları arasında yüzde 12 düştü. Başbakan Andrej Plenkovic, bunu ‘en büyük engellerden biri’ olarak görüyor. Son 10 yıldaki düşüş ise yüzde 9.

Ülkede şu an 3.9 milyon vatandaş yaşıyor. Bu rakam 2011 yılına göre 400 bin kişi daha az. Hırvatistan’da 1948 yılından bu yana nüfus hiç değişmemiş gibi oldu ki bu tarihin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra olduğunu anımsatmak gerek.

Bulgaristan ve Hırvatistan'ın yıllara göre nüfusu

ON YILDA BİR SAYIYORLAR

Bulgaristan Devlet Başkanı Roumen Radev de dertli. Son nüfus sayımına göre 6.5 milyon nüfuslu ülkede artık 855 bin daha az insan yaşıyor. Türkiye’den farklı olarak bazı Avrupa ülkelerinde 10 yılda bir genel nüfus sayımı yapılıyor çünkü ülkelerin nüfusları yıldan yıla o kadar da değişmiyor. Avrupa’da pek çok ülke 10 yıllık nüfus sayımlarını pandemi dolayısı ile ertelediler ve bu yıl rakamlarını açıklayacaklar.

Avusturya’daki Demografi Enstitüsü'nde çalışan araştırmacı Tomas Sobotka, “Sovyet sonrası ülkeler, göçlerin nüfuslarına olan etkisini hep ihmal ettiler çünkü nüfus sayımı gibi bir sistem oturmamıştı” demekte. Bulgaristan 2007 yılında, Hırvatistan ise 2013 yılında AB’ye katıldı, yani o tarihten itibaren vatandaşları serbest dolaşım, dolayısıyla herhangi bir AB üyesi ülkede yaşama hakkı kazandılar.

Nüfus bilimcisi Hırvat, Nikola Simunic’e göre ülkesinin en büyük sorunlarından biri Hırvat çocukların da ülke sınırları dışında doğması ve sadece tatillerde Hırvatistan’ı ziyaret etmesi. Ülkenin kuzeydoğusundaki Vukovar bölgesinde nüfus son yıllarda yüzde 20 azalmış. Simunic, “Yaptığımız çalışmalara göre 556 belediye arasında 296 belediyede halkın soyunun tükenme riski var” demekte.

İŞ AÇMA SÖZÜ VERENE PARA TEKLİF ETTİLER

Bu kadar insanın gitmesi ülkede çalışacak, yatırım yapacak insan bulmayı da güçleştiriyor. Hırvatistan geçen aralık ayında ülkelerine geri dönmek isteyen Hırvatlara iş açmaları koşulu ile 26 bin 500 euro (200 bin kuna) vermeyi kabul etti. Bazı uzmanlar bunun bir işe yaramayacağını söylüyor. Demograf Sobotka’ya göre asıl çözüm insanları daha fazla çocuk sahibi olmaya teşvik etmek. Hırvatistan Başbakanı Plenkovic’e göre ise; batılı ülkelerde doğan göçmen çocuklar arasında en yüksek oran Hırvat çocuklara ait.

Hırvatistan ciddi şekilde ekonomisinde yer eden turizm sektörüne çalışan bulabilmek için yabancılara verdiği çalışma izinlerinin sayısını da artırıyor. Pek çok Hırvat özellikle Asya kıtasından çalışmaya gelen bu insanların ülkelerinde ‘kalıcı’ olacaklarını düşünmüyor.

Türkiye’de son yıllarda nüfusunu artırmaya çalışan ülkelerden. Türkiye’nin şu an nüfusu son yıllarda artan göçle de birlikte 83 milyon 614 bin 362 kişi oldu. Yine de Türkiye’de resmen ikamet eden yabancılar son nüfus sayımında önceki sayıma göre, 197 bin 770 kişi azalarak 1 milyon 333 bin 410 kişiye indi. Bu nüfusun yüzde 49,7’sini erkekler, yüzde 50,3’ünü ise kadınlar oluşturdu.

Türkiye’nin nüfus artış hızı da düşüyor. 2008 yılında binde 13,1 olan nüfus artış hızı, 2020 yılında binde 5,5’e kadar geriledi. Türkiye’nin en kalabalık kenti resmi rakamlara göre 15 bin 462 bin 452 insanın yaşadığı İstanbul. TÜİK bu verileri Adrese Dayalı Nüfus Kayıt sisteminden alıyor. Adresleri İstanbul’da kayıtlı olmayan insanlar da düşünüldüğünde megakentin nüfusunun çok daha yüksek olduğu anlaşılabilir.

*Bu derlemede yer alan bilgilerin önemli bir bölümü Le Monde’da Jean-Baptiste Chastand imzası ile yayımlanan ‘ La Bulgarie et la Croatie se découvrent encore plus dépeuplées que prévu’ isimli makaleden alınmıştır.

Ek kaynak: TÜİK, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları, 2020

Kaynak: Web Özel