Mahkeme onayladı, Yunanistan'dan skandal karar!
Yunanistan'ın İyon Denizi'nde karasularını 6 milden 12 mile çıkarmasıyla ilgili kararnamenin Yunan Danıştay Mahkemesince onaylandığı bildirildi.
Atina’da yayımlanan Proto Thema gazetesinin haberine göre, Uluslararası Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS) temelinde hazırlandığı iddia edilen kararname İyon Denizi adalarından Mora Yarımadası'nın güney ucunda yer alan Tenaro Burnu'na kadar olan deniz bölgesini kapsıyor.
Kararnamede, "Yunan hükümeti benzer haklarını diğer bölgelerde de uygulama hakkını mahfuz tutmaktadır" ifadeleri yer aldı.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis bir süre önce Parlamento’da yaptığı konuşmada, Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin 3'üncü maddesince İyon Denizi’nde "egemenlik hakları olduğunu" savunarak, ülkesinin İyon Denizi'nde kara sularını 6 deniz milinden 12 deniz miline çıkarmayı planladığını belirtmişti.
Yunanistan’ın, "kara sularını genişletme hakkını gelecekte diğer deniz alanları için de kullanabileceğini" iddia eden Miçotakis, İtalya ile İyon Denizi, Mısır ile Doğu Akdeniz için yapılan Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmalarını Yunanistan için "tarihsel ve siyasi öneme sahip" olarak nitelendirmişti.
Atina yönetimi, 9 Haziran'da İtalya, 6 Ağustos'ta ise Mısır ile MEB anlaşmaları yapmıştı.
Türkiye ile Yunanistan arasında Lozan Barış Anlaşması yapıldığı zaman, her iki devletin de karasuları genişliği 3 DM’ydi. Ege denizinin yaklaşık yüzde 70’ini açık deniz alanları kaplıyordu. Türkiye ve Yunanistan’ın Ege denizinden ulaşım, doğal kaynaklardan istifade ve askeri kullanım açısından eşit koşullarda yararlanabilmesi için, geniş bir açık deniz alanı bırakılmıştı. Bu durum, Türkiye ile Yunanistan arasında barışı sağlayan Lozan Barış Anlaşması’nın Ege’de kurduğu dengenin önemli bir parçasıydı.
Yunanistan’ın Ege’de çok sayıda adası bulunuyor. Bu adalar sebebiyle Yunanistan Ege Denizi’nde geniş karasuları kaplama alanlarına sahip olabiliyor. Buna karşılık Türkiye’nin Ege’de çok az sayıda adası var. Ayrıca, Yunan adaları Anadolu kıyılarının önünde bulundukları için, bu kıyıların karasularının genişlemesine engel oluyor. Türkiye’nin Ege denizinden yararlanabilmesi, Ege açık deniz alanlarının varlığıyla doğru orantılı. Yunan karasularındaki en küçük bir artış, adalar nedeniyle, geniş açık deniz alanlarının Yunan karasularına dönüşmesine yol açıyor. Bu ise Türkiye’nin Ege denizinden yararlanma haklarının ciddi ölçüde kısıtlanması demektir.
Yunanistan karasularını 6 DM’ye çıkartarak açık deniz alanlarını önemli ölçüde daraltmış bulunuyor. Bugün açık deniz alanları Ege denizinin yüzde 50’si kadar. Eğer Yunanistan karasularını 12 DM’ye çıkarırsa, açık deniz alanlarının Ege denizine oranı yaklaşık yüzde 20’ye düşecek. Bu durum sadece Türkiye için değil, açık denizlerden yararlanan diğer devletler için de haksızlık olacak.
Yunan karasularının Ege denizinde 12 DM’ye çıkarılması, Ege denizinde Türk karasularının açık denizle irtibatının kesilmesine sebep olur. Yunan karasularının 12 DM’ye çıkarılmasının doğuracağı bu hukuksuz durum sadece Ege deniziyle de sınırlı değil. Anadolu’dan Mora’ya doğru güneye sarkan bir yay çizerek uzanan Rodos, Kerpe, Kaşot, Girit, küçük ve büyük Çuha adalarının Akdeniz’e bakan kıyılarının karasularının 12 DM’ye çıkarılması da aynı sonucu doğuracaktır. Bu, Türkiye’nin söz konusu kıyılardan denize açılma hakkının elinden alınması demektir ve uluslararası hukuka aykırıdır.
Kaynak: AA