İsveç'te aşırı sağın yükselişi göçmen sorununu nasıl etkiliyor?
Avrupa'da yükselen aşırı sağdan İsveç de nasibini aldı. Irkçılık artık devlet tarafından da kabul edilen bir problem. Ülkede işlenen nefret suçlarının sayısı artıyor.
Bugün milyonlarca insan farklı ülkelerde göçmen, geçici sığınmacı veya mülteci olarak bulunuyor. Arap Baharı sonrası dünyayı saran göç dalgası, Afganistan’daki siyasi istikrarsızlık, İran’daki politik baskılar sonrası devam ediyor.
İçişleri Bakanlığı’nın son verilerine göre; Türkiye’deki geçici koruma statüsünde 3.5 milyondan fazla Suriyeli bulunuyor. Türkiye, dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumunda. Avrupa ise mültecileri ülkesine kabul etme konusunda pek istekli değil. Bazı ülkelerde bulunan 50 bin mülteci sayısı bile ‘kabul edilemez’ olarak yorumlanıyor. Danimarka, mültecilerin evlerine gönderdiği kağıtlar ile artık ülkelerinin güvenli olduğunu vurguluyor ve dönmelerini istiyor.
İskandinavya her ne kadar yüksek yaşam standartları ve demokratik değerleri ile bilinse de yabancı düşmanlığının da hissedildiği bir ülke. NATO’ya girmek için Türkiye’nin onayına ihtiyacı olan ve PKK/FETÖ üyelerinin Türkiye’ye iadesi hususunda adımlar atması beklenen İsveç’te 2021 yılında yaklaşık 27 bin Suriyeli bulunuyordu.
'MARKETTE GÖZ KONTAĞINDAN KAÇIYORLAR'
Bugün ülkede Neonazi kökleri olan İsveç Demokratlar Partisi’nin (SD) yükselişi var. Sağa ve yabancı düşmanlığına yakın söylemleri bilinen partinin olduğu bu dönemde yabancılar eskisine nazaran üzerlerinde daha fazla baskı olduğunu düşünüyor. 2018 yılında Nijerya’dan Malmö Üniversitesi’ne okumak için gelen Chinedu, yabancıların hoş karşılandığı bir toplum bulmayı umuyordu. Chinedu, eşi ile birlikte markete alışveriş yapmaya gittiğinde insanların kendisi ile göz kontağı kurmaktan kaçındığını söylüyor. Çocukları okula gittiğinde diğer öğrencilerin kendisine ‘Evine dön’ diye bağırdığını söylüyor.
Malmö’ye birkaç saat uzaktaki çiftlik kasabası, Klippan’da pek çok göçmen yaşıyor. İsmini vermek istemeyen pek çok göçmen büyük şehirlere göre; İsveç’in taşrasında yaşamanın göçmenler için daha huzurlu olduğu görüşünde. 2008-2018 yılları arasında ülke çapında işlenen nefret suçlarının oranı yüzde 20 arttı. Sadece 2020 yılında resmi kayıtlara 3 bin nefret suçu geçti.
Klippan’daki 400 öğrencili ilkokulun üçte biri göçmen çocuklarından oluşuyor. Okulun müdürü Marie Gardby yabancı düşmanlığına karşı hassas olduklarının altını çiziyor. Klippan’da eski bir politikacı olan Bert-Inge Karlsson, İsveç’te her zaman ırkçılık olduğunu ancak İsveç Demokratlar Partisi ile ırkçılığın toplum içinde daha fazla konuşulur olduğunu vurguluyor.
Partinin Klippan sorumlusu Jonas Luckmann ise kentte yabancı düşmanlığı yapıldığına ilişkin bir kanıt olmadığını belirtirken, “Entegrasyon politikaları zayıfladı, buna dikkat çekilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. İsveç yıllardır Avrupa’nın pek çok noktasından göç alan bir ülke. Pinochet’den kaçan Şilililer, İran İslam Devrimi’nden kaçan İranlılar yıllar içinde İsveç’e yerleşti.
İsveç Demokratlar Partisi geçen aylarda düzenlenen seçimlerde yerelde sadece bir bölgede destek kaybettiler. 290 seçim bölgesinin 50’sinde yüzde 30’un üzerinde destek aldılar.
ÜLKEDE YÜKSELEN BİR GÜÇ
Partinin gençler arasında desteği bir hayli yüksek. 18-21 yaş arasında popülariteleri yüzde 10 artarak yüzde 22’ye çıktı. SD bugün kabinede değil ancak sağ ittifakın içinde yükselen bir güç. 1 Ocak’ta İsveç AB’nin önem başkanı olacak.
Bugün aşırı sağın Avrupa’daki yükselişi farklı bölgelerde devam ediyor. Almanya’nın AfD’si artık sahnede eskisi kadar güçlü değil ve ülkeyi sola yakın bir koalisyon yönetiyor ancak İtalya, Polonya ve Macaristan’da sağ iktidarlar ülkeyi yönetiyor. İsveç’in Cinsiyet Eşitliği Bakanı Paulina Brandberg, “Irkçılığın olduğu kristal kadar net, bunun hakkında bir şey yapmalıyız ve atak olmalıyız” ifadelerini kullandı.
İsveç ekonomisi en iyi günlerinden geçmiyor. Ülkede ev fiyatlarının düşüşü pek çok vatandaşı mağdur etti. İsveç Demokratları, sokakta yükselen şiddet olaylarından dolayı yabancıları sorumlu tutuyor. Bazı analizlere göre ülkede siyasi iklim böyle giderse tıpkı Birleşik Krallık’ta düzenlendiği gibi bir Avrupa Birliği’ni terk referandumu ülkede gündeme gelebilir.
Klippan, yıllar içinde İsveç’te aşırı sağ ve Neonazi fikirlerin filizlendiği bir merkez olmuş, buraya Almanya’dan taşınanlardan da söz ediliyor. Kentte triko satan Linnea Ivinger, SD’nin politikalarını desteklediğini çünkü yerel meselelere değindiklerini söylüyor.
Kaynaklar: Bloomberg, Birleşmiş Milletler, İçişleri Bakanlığı, Haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel