'Hotel Ruanda' filminin ilham kaynağı Rusesabagina'ya ömür boyu hapis cezası istendi
Ruanda'da savcılar, "Hotel Ruanda" filminin ilham kaynağı Paul Rusesabagina için ömür boyu hapis cezası talep etti.
Başkent Kigali'de bulunan Ruanda Yüksek Mahkemesi Uluslararası ve Sınır Ötesi Suçlar Dairesi savcıları, 67 yaşındaki Rusesabagina ile ilgili yasa dışı silahlı grup kurmak, terörü finanse etmek, cinayet ve kundaklama gibi 9 farklı suç için ömür boyu hapis cezası istedi.
Rusesabagina'nın 2018-2019 döneminde Ruanda'nın güneyindeki Nyaruguru ve Nyamagabe bölgelerinde sivillere yönelik saldırıların arkasında olduğu öne sürüldü.
Ruanda'da 1994'te yaşanan soykırımı anlatan "Hotel Ruanda" filmine ilham kaynağı olan Rusesabagina, isyancı olduğu iddia edilen 16 kişiyle yargılanıyor.
Silahlı örgüt kurmak ve cinayete ortaklık gibi 13 farklı suç nedeniyle Ağustos 2020'de tutuklanan Resesabagina, 17 Şubat'ta yargılandığı mahkemede Belçika vatandaşı olduğu sırada Ruanda vatandaşlığından vazgeçtiğini, dolayısıyla mahkemenin kendisini yargılama yetkisinin bulunmadığını savunmuştu.
Ruanda'da yaşanan soykırım sonrasında 800 bin sivil hayatını kaybetmişti.
Rusesabagina, Belçika vatandaşı olduğu sırada Ruanda vatandaşlığından vazgeçtiğini, dolayısıyla mahkemenin kendisini yargılama yetkisinin bulunmadığını savunarak, "Ben Ruandalı değilim, Belçikalı bir esirim." ifadesini kullanmıştı.
Rusesabagina filmden sonra üne kavuşmuş ve farklı ülkelerde barış ödülleri almıştı. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush, 2005'te Rusesabagina'yi Özgürlük Madalyası'yla ödüllendirmişti.
Soykırımdan sonra iki yıl sonra Belçika'ya sığınma başvurusunda bulunan ve bu ülkenin vatandaşlığını alan Rusesabagina daha sonra ABD'ye yerleşmişti. Ailesine göre Rusesabagina geçen yıl Ağustos ayında aldığı bir davet üzerine Burundi'ye gidecekti. Ancak Dubai'de bindiği özel uçak, Ruanda'nın başkenti Kigali'ye indi ve Rusesabagina elleri kelepçeli olarak ülkesine getirilmişti.
BAĞIMSIZLIKTAN SOYKIRIMA
1922'den 1959'a kadar Belçika sömürgesinde yaşayan Ruanda'da, Tutsiler ülke siyasetinde etkili olmalarına rağmen bağımsızlık sürecinde sürgüne zorlandı.
1 Temmuz 1992'de bağımsızlığını kazanan Ruanda'da, Tutsileri göçe zorlayan diğer etnik grup Hutular Belçika'nın desteğiyle hükümet kurdu.
Sürgüne gönderilen Tutsiler, 1963-1967 arasında Ruanda'ya geri dönmeye çalıştı fakat başarısızlığa uğrayan Tutsiler büyük bir katliama uğradı.
Çıkan olaylarda 20 bin Tutsi öldü, 300 bini yerlerinden edildi.
Gregoire Kayibanda, 1961'de askerlerin ve politikacıların baskısı altında Ruanda'nın ilk Devlet Başkanı seçildi. Seçilmesinin ardından Hutuların desteğini kazanmak için Tutsilere karşı propaganda başlattı.
Bu durum Tutsilere karşı yeni bir şiddet ve göç dalgasına neden oldu. Kayibanda, tüm yaptıklarına rağmen Hutulu askerler tarafından darbe ile indirildi.
Kayibanda'nın ardından göreve gelen Juvenal Habyarimana ise Batı ile iyi ilişkiler kurmayı denedi.
Kayibanda kadar ayrımcı politikalar izlemese de onun döneminde okullarda, üniversitelerde ve iş alanlarında Tutsilere ayrılan yüzde 10 kotası devam etti.
Kaynak: AA