Ruanda Oteli filminde hikayesi anlatılan Rusesabagina, ülkesinde terörle yargılanıyor

Ruanda Oteli filminde hikayesi anlatılan Rusesabagina, ülkesinde terörle yargılanıyor

Ruanda'da 1994'te yaşanan soykırımı anlatan "Hotel Ruanda" filmine ilham kaynağı olan ve ülkesinde terörle suçlanan Paul Rusesabagina, yargılandığı mahkemede, Ruandalı olmadığı için hakkındaki davanın düşmesini talep etti

The NewTimes'ın haberine göre, hakim karşısına çıkan Rusesabagina, Belçika vatandaşı olduğu sırada Ruanda vatandaşlığından vazgeçtiğini, dolayısıyla mahkemenin kendisini yargılama yetkisinin bulunmadığını savundu.

Rusesabagina, "Ben Ruandalı değilim, Belçikalı bir esirim." ifadesini kullandı. 

Mahkeme, Rusesabagina'nın vatandaşlıktan vazgeçtiğini gösteren hiçbir yasal delil olmadığı ve böyle olsa dahi Ruanda topraklarında işlenen her suçu yargılama yetkisi bulunduğu gerekçesiyle talebi reddetti. 

Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame'nin sert muhaliflerinden olan ve yıllarca sürgünde yaşayan 66 yaşındaki Rusesabagina, hakkında çıkarılan yakalama kararının ardından Ağustos 2020'de Birleşik Arap Emirlikleri'nde gözaltına alınarak ülkesine getirilmişti. 

Ruanda'da 1994 soykırımı sırasında çok sayıda masum insanın hayatını kurtardığı ileri sürülen ve "Hotel Ruanda" filmine konu olan Rusesabagina ve 16 sanığa "terör, silahlı örgüt kurmak ve cinayete ortaklık" gibi 13 farklı suçlama yöneltiliyor.

Rusesabagina filmden sonra üne kavuşmuş ve farklı ülkelerde barış ödülleri almıştı. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush, 2005'te Rusesabagina'yi Özgürlük Madalyası'yla ödüllendirmişti.

Soykırımdan sonra iki yıl sonra Belçika'ya sığınma başvurusunda bulunan ve bu ülkenin vatandaşlığını alan Rusesabagina daha sonra ABD'ye yerleşmişti.

Ailesine göre Rusesabagina geçen yıl Ağustos ayında aldığı bir davet üzerine Burundi'ye gidecekti. Ancak Dubai'de bindiği özel uçak, Ruanda'nın başkenti Kigali'ye indi ve Rusesabagina elleri kelepçeli olarak ülkesine getirildi.

Avrupa Parlamentosu, Rusesabagina'nın kaçırıldığını belirterek Ruanda hükümetini kınamıştı.

ABD Kongresi'nin 37 üyesi de, Aralık'ta Ruanda hükümetine hitaben yayımladığı açık mektupta Rusesabagina'nın serbest bırakılması çağrısında bulunmuştu.

BAĞIMSIZLIKTAN SOYKIRIMA

1922'den 1959'a kadar Belçika sömürgesinde yaşayan Ruanda'da, Tutsiler ülke siyasetinde etkili olmalarına rağmen bağımsızlık sürecinde sürgüne zorlandı.

1 Temmuz 1992'de bağımsızlığını kazanan Ruanda'da, Tutsileri göçe zorlayan diğer etnik grup Hutular Belçika'nın desteğiyle hükümet kurdu.

Sürgüne gönderilen Tutsiler, 1963-1967 arasında Ruanda'ya geri dönmeye çalıştı fakat başarısızlığa uğrayan Tutsiler büyük bir katliama uğradı.

Çıkan olaylarda 20 bin Tutsi öldü, 300 bini yerlerinden edildi.

Gregoire Kayibanda, 1961'de askerlerin ve politikacıların baskısı altında Ruanda'nın ilk Devlet Başkanı seçildi. Seçilmesinin ardından Hutuların desteğini kazanmak için Tutsilere karşı propaganda başlattı.

Bu durum Tutsilere karşı yeni bir şiddet ve göç dalgasına neden oldu. Kayibanda, tüm yaptıklarına rağmen Hutulu askerler tarafından darbe ile indirildi.

Kayibanda'nın ardından göreve gelen Juvenal Habyarimana ise Batı ile iyi ilişkiler kurmayı denedi.

Kayibanda kadar ayrımcı politikalar izlemese de onun döneminde okullarda, üniversitelerde ve iş alanlarında Tutsilere ayrılan yüzde 10 kotası devam etti.

Kaynak: AA

Hotel Ruanda Ruanda Oteli Ruanda soykırımı Paul Rusesabagina