Herkes gelmesin diye seçerek turist almak istiyorlar...

Sıcak bir cuma akşamı Amsterdam’ın 16. Yüzyıldan kalma şehir siluetinin ardından güneş batıyordu. Şehrin en hareketli turistik bölgelerinde pandemi öncesinin yoğunluğunun yarısı yoktu. Sokaklarda taşkınlık yapan altı Alman vatandaşı dışında kimse sesini bile yükseltmiyordu. 

Amsterdam sadece 20 ve 21. yüzyılda değil 1345 yılında Hıristiyanlığın mucizelerinin bu kentte olduğunu düşünenlerin hacı olmak için kanallar şehrini ziyarete gelmesiyle turizmle tanıştı. Modern zamanlarda Amsterdam’a yapılan turistik ziyaretlerin amacı değişti. Bu ziyaretlerle birlikte gelen gürültü ve şiddet ise pandemiye kadar var olan hızı ile devam ediyordu.

Amsterdam şehri pandemiden önce de yılda şehre gelen turist sayısını azaltmanın yollarını aradı. Kamuya açık alanlarda alkol almaya büyük cezalar kesildi, kısa süreli ev kiralanmasının önüne bir sürü bürokratik engel kondu. Fakat bu meraklı turistleri yıldırmadı. 2019 yılında kent sakinlerinden yüzde 10 daha fazla sayıda (9 milyon) turist kente giriş yaptı.

Pandemiyle birlikte sınırlar kapandı ve Amsterdamlıların kafası biraz da rahat etti. En son yapılan bir hesaba göre son bir yılda Amsterdam’ı ziyaret eden insan sayısı yüzde 25 azaldı.

Covid-19 önlemleri esnetilse bile kente eskisi kadar turist gelmiyor. Şehir sonunda kendi sakinlerine kaldı ve mimari güzelliklerin tadını doyasıya çıkarmaya kendi şehirlerinde hiç gitmedikleri turistik bölgelere gitmeye başladılar.

Şehrin turizm gelirine hava su gibi ihtiyacı olduğu aşikar fakat turist profilini dönüştürmek istedikleri de bir gerçek.

İLGİLİ HABER

UNESCO uyardı! Venedik, 10 yıl sonra çöl olmasın diye...

DAHA AZ TURİST DAHA ÇOK PARA

Sadece Amsterdam değil pek çok turistik Avrupa başkenti benzer düşüncede. Turist profilinin değişmesini daha az turistin daha çok para bırakmasını istiyorlar. Buna da 'seçilmiş turizm' ismini veriyorlar.

Prag turizm meclisi üyesi Hana Třeštíková, “Covid öncesi aşırı turizme dayanamıyorduk.” ifadelerini kullandı. Třeštíková, “Artık turistin sayısı ile değil niteliği ile ilgileniyoruz” diyor.

Bundan çok da uzun olmayan bir süre önce Avrupa borç krizi içerisinde çalkalanırken Amsterdam bağımlılık yapan maddelerin kullanılması ve seks işçiliğinin yasal olması, Barcelona’da şehir merkezindeki plajlar ve Prag’ın büyük birahaneleri turistlerin gelmesi için ön plana çıkarılıyordu. Hollanda’da tur operatörü olarak çalışan Geerte Udo’ya göre bu tanıtım kampanyalarının turizme negatif etkisi daha büyük oldu.

Prag'ın ikonik noktalarından Charles Köprüsü/Fotoğraf:iStock

BU GELİRDEN VAZGEÇEMEZLER

Amsterdam ekonomisinin yüzde 13’ü turizm gelirlerine bağlı. Rotterdam’daki Erasmus Üniversitesi’nde kültür organizasyonu üzerine çalışan doçent Leina Marques,  "Daha çok kalabalık için daha çok otele mi ihtiyacımız var yoksa kültürümüzle daha çok ilgilenen ve daha çok harcama yapacak turistleri mi arıyoruz?” sorusunu soruyor.

2012-2019 arasında Çekya’nın başkenti Prag’ın yıllık turist sayısı iki katına çıkarak yıllık 8 milyonu bulmuş. Çok da uzun olmayan bir zaman önce şehir merkezinde Çekler otururken artık bu bölgeki evler ya otele çevrilmiş ya da yüksek maaş kazanan yabancı üst düzey çalışanlar tarafından kiralanmış. 

Barcelona’nın en büyük sıkıntılarından biri ise turistlerin sadece denize girmesi! Şehrin turizm meclisi üyesi Xavier Marce kent merkezinde daha çok dolaşan otobüs hatları oluşturduklarını söylerken kısa süreli ev kiralamayı dondurmak için çalışmalar yaptıklarını da ekledi.

Barcelona'nın ünlü La Rambla Caddesi/Fotoğraf: iStock

UÇAK BİLETLERİNE TABAN FİYAT

Venedik’i ‘turistlerden kurtarmak’ için kurulan sivil toplum örgütü ‘Venedik’i kurtar’ın temsilcisi Melissa Conn Venedik’te turizmi Barcelona gibi bölgesel olarak dağıtmak istemediklerini, turizmi durdurmak istediklerini söyledi. 

Hollanda, Amsterdam’a uçak biletleri için minimum bir fiyat koyma tartışmasını yaparken Barcelona turistik tesislerden ek vergi almayı düşünüyor. Amsterdam’da bir turistik alan çok kalabalık olduğunda kişilerin cep telefonuna iletilecek bir SMS ile ‘farklı bir alana geçmeleri’ konusunda uyarıda bulunulacak.

*Yukarıdaki derlemede yer alan bilgilerin tamamı Bloomberg'de Paul Tullis imzasıyla yayımlanan 'After a Year Without Rowdy Tourists, European Cities Want to Keep It That Way' isimli makaleden alınmıştır.