Güney Afrika siyasetinde bir dönem sona eriyor
Güney Afrika'da bir siyasi hegemonyanın sonu gelirken, Nelson Mandela'nın partisi Afrika Ulusal Kongresi (ANC) artık tek başına hükümet edebilecek durumda değil.
Oyların yüzde 99,85'inin sayılmasının ardından Seçim Komisyonu tarafından açıklanan geçici sonuçlara göre, genel seçimlerde oyların sadece yüzde 40,21'ini alan ANC, çoğunluğunu kaybetti ve koalisyon kurmak zorunda kalacak!
Bu sonuçlar, ANC'nin Ulusal Meclis'te 70 sandalye kaybedebileceğini gösteriyor. İktidar partisi 2019'da yüzde 57,5 civarındaki olan oy orandan sadece 40'a düştü.
Eski Cumhurbaşkanı Jacob Zuma'nın uMkhonto weSizwe (MK, Ulusun Mızrağı) partisinin 58 sandalye kazanacağı tahmin ediliyor. MK partisi, kuruluşundan sadece beş ay sonra oyların yüzde 15'ini kazanarak bu seçimlerin ilgi odağı haline geldi.
MK, aday olmayan Jacob Zuma dışında gerçek bir yapısı ya da bilinen bir siyasî figürü olmayan bir partidir. Jacob Zuma seçim sonuçlarına itiraz ediyor ve bu akşam tören yapılmaması çağrısında bulunuyor.
Oyların yüzde 66'sından fazlasını kazanacağı temelinde kampanya yürüten Jacob Zuma, "Bize verileceği düşünülen oyları alamadık" dedi.
Seçim Komisyonu, her bir itirazı incelediğini belirtiyor ve sonuç açıklama törenini bu akşam yapmakta ısrar ediyor. Bu ısrar, Jacob Zuma tarafından "provokasyon" olarak görülüyor.
"Hile var..."
Ayrıca 25 kadar küçük parti de ellerinde "seçimlerde hile yapıldığına dair kanıtlar" olduğunu iddia ediyor. Bu partiler, oyların yeniden sayılmasını, hatta yeni bir oylama yapılmasını ve bağımsız bir soruşturma komisyonu kurulmasını talep ediyor.
Her halükârda Seçim Komisyonunun geçici sonuçları ANC için itiraz edilemez. Ülke genelinde oyların yüzde 40'ını alan ülkenin lider partisi, politikalarının sandıkta cezalandırıldığını gördü.
Seçmenler arasında eski kurtuluş hareketine karşı hayal kırıklığı yüksek. Birçok Güney Afrikalı için bu seçimlerin parolası değişimdi.
Yurttaşların bir bölümü ANC'nin ekonomik kalkınma, elektrik ve su gibi temel hizmetlere erişim, yoksulluk, yolsuzluk ve işsizlikle mücadele gibi konularda verdiği sözleri tutmadığını düşünüyor.
Ülkede resmî işsizlik oranı yüzde 34 civarında bulunuyor. Buna rağmen, ırk ayrımı politikaları altında yaşamış olan nesil, ANC'nin özgürlükleri için mücadele eden hareket olarak kaldığını düşünüyor. Bu nedenle onlar için, hayal kırıklığına uğramış olsalar bile muhalefete oy vermeyi hayal etmek zor.
Yüzde 45'i işsiz olan gençler arasında ise tablo tamamen farklı. Apartheid sonrası "Özgür Doğanlar" olarak adlandırılan 35/40 yaş ve altındakilerin ANC'ye böyle bir bağlılıkları yok. Onların önceliği istihdam! Muhalefete oy verme ya da hiç oy kullanmama olasılıkları daha yüksekti.
Soweto da sırtını döndü
ANC yine de altı milyondan fazla seçmenin güvenini kazandı, ancak oy oranı Soweto gibi şimdiye kadar büyük ölçüde kazanılan bölgelerde oyları yüzde 50'nin altına düştü.
Seçmenlerin ANC'den hoşlanmamasında bir diğer etken de yolsuzluk. Nelson Mandela bundan şikayetçiydi. Jacob Zuma'nın başkanlığı ve karıştığı çok sayıda işle birlikte yolsuzluk görülmemiş boyutlara ulaştı.
ANC, 2009 yılından bu yana her seçimde seçmen kaybetti. Kasım 2021'de yapılan yerel seçimlerde de oyların yüzde 50'sini alamadı. Partinin bu genel seçimlerde mutlak çoğunluğunu kaybetmesine yol açan ve onu yönetmek için bir koalisyon kurmaya zorlaması gereken bir uyarı işaretiydi bu!