Fransa'ya anladığı dilden cevap vermeli
Korsika'da yıllardır devam eden zulüme karşı ada halkı harekete geçti. Haber Global Genel Yayın Yönetmeni Taha Dağlı, Fransızların 'çifte standardını' gözler önüne serdi.
Fransa’ya bağlı Korsika’da yıllardır zulüm var.
Henüz geçen hafta 700 kişiden oluşan bir hareket kuruldu.
Silahlı bir yapı değil.
Amaçları Fransa’nın Korsika dili konuşulmasını engelleyen baskıcı politikalarına direnmek.
Örgütün kuruluş tarihi 28 Ocak 2024.
48 saat geçmeden üyelerin evlerine baskın yapıldı, 2’si tutuklandı, Fransa’ya götürüldü, Fransız mahkemesi tarafından “terörist” ilan edildi.
Oysa 2018’de Suriye’de Fransız vatandaşı DAEŞ teröristleri yakalanmış, Fransa Adalet Bakanı bu kişilerin yargılanmak üzere ülkeye girişlerine izin vermemişti.
Fransız DAEŞ teröristleri kendilerini yakalayan PYD teröristlerinin Suriye’nin Kamışlı kentinde kurduğu sözde mahkemede yargılanmış, Fransız bakan da "biz bu mahkemenin aldığı kararı tanırız" demişti.
Fransız yargısı, Korsika’da hemen devreye giriyor.
Diyeceksiniz ki, Korsika zaten onlara bağlı, elbette gereğini yapacaklar.
Evet doğru.
Korsika onlara bağlı.
Her ne kadar Korsikalılar özgürlük, bağımsızlık talep etseler de neticede Fransa’ya bağlılar ve Fransa istemediği sürece Korsikalılara da bağımsızlıktan söz etmek dahi yasak.
Eyvallah.
Buraya kadar “tamam”.
Ama Suriye’de Fransızlar gidip DAEŞ’e katılıp, terör suçu işlemiş.
Onlar da Korsikalılar gibi Fransız vatandaşıydı.
Neden onları Fransa’da yargılamadınız da Suriye’de işgalci PKK-PYD teröristlerinin sözde mahkemelerinde yargılattınız?
Neden kendi vatandaşlarınızı terörist dahi olsalar bir başka teröristin eline bırakıp, terör örgütünün mahkemesini meşrulaştırdınız?
2017’de Barzani Kuzey Irak’ta korsan bir referandum yapmıştı.
Barzani o işe ABD ile Fransa’dan aldığı sözlerle kalkışmıştı.
Fransız yazar Bernard Henry Levy, Fransa’nın eski dışişleri bakanı ile Fransız konsolosu, başarısız bağımsızlık girişiminin ardından Barzani’yi teselli ziyareti gerçekleştirmişlerdi.
Oysa Korsikalılarla birlikte Guadeloupe ile Martinik gibi Fransa’ya bağlı adaların halkları da zaman zaman ayaklanıp, bağımsızlık talebinde bulunuyor.
Fransa bunlara “evet bağımsızlık hakkınız” demiyor.
Neden onlara bağımsızlıktan söz etmek bile yasaklanıyor da Barzani’ye bağımsız Kürt devleti için bu kadar destek veriliyor?
Neden Ermenilerin işgal ettiği Karabağ’da çete devletine bunca destek sağlandı?
Neden Azerbaycan kendi topraklarını işgalden kurtarıp, işgalcilerin sözde devletini darmadağın edince, Fransa ordusuyla, istihbaratıyla Ermeni çetelerini yeniden içi boş vaatlerle ayaklandırmaya kalkıyor?
Tamam Korsika size bağlı bir ada.
Korsika’dan size ne, diyebilirsiniz.
Eyvallah, Korsika’dan bize ne, olsun.
Ama o zaman Karabağ’dan size ne, Suriye’den size ne, Irak’ın kuzeyinden size ne?
Ne işiniz var oralarda?
Kendi işinize baksanıza.
Bizim de bunları söyleme hakkımız yok mu?
Kaldı ki, Korsika Fransa’dır diyorsunuz.
Fransa’nın içişleri konusudur, diyorsunuz.
Ama Fransa İçişleri Bakanı Darmanin, bir haftadır Korsika’ya gidecek, gidemiyor.
Gidişi yine ertelenmiş.
Bu nasıl oluyor?
Bir içişleri bakanı, ülkesinin içişlerine bağlı bir bölgesine neden gidemiyor?
Fransa, Afrika’da sömürgeci ve soykırımcı bir ülke.
Yarım asır sömürüp, katlettiği Afrikalılara bağımsızlıklarından sonra bile haraç kesebiliyor.
Suriye’nin, Lübnan’ın, Irak’ın içişlerine karışıyor.
Azerbaycan’ın, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden terör örgütü ve çetelerine siyasi ve askeri destek sağlıyor.
Fransızca da anlatsanız anlamıyorlar.
Çünkü uluslararası politikalarını diplomasiden ziyade şiddet unsuru içeren eylemlerle yürütmeye alışmışlar.
Fransızlara bunları anlatmak için illa yasaklamaya çalıştıkları Korsikaca mı konuşmak gerek acaba?