Finlandiya İsveç'ten ayrı bir yol izleyebilir mi?
NATO üyesi olmak için Türkiye'nin onayına ihtiyacı olan Finlandiya, süreci İsveç ile birlikte götürüyor. Finlandiya'nın Türkiye'nin taleplerine karşı tavrı İsveç'e göre daha ılımlı. Ülke üyelik sürecinde bir noktada kendi yoluna gidebilir mi?
Türkiye terör örgütü PKK’yı destekledikleri ve dernekler aracılığı ile ülkelerinde faaliyetlerini sürdürmesine izin verdiği gerekçesiyle İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvurusunu veto edeceğini belirtiyor.
PKK, İsveç’teki faaliyetlerini serbestçe sürdürürken, Finlandiyalı yetkililer Türkiye’nin güvenlik endişelerini de anladıklarını ifade eden açıklamalarda bulunuyor. Fin ve İsveçli yetkililer Ankara’da resmi temaslarda bulunurken henüz, terör örgütlerine karşı hangi somut adımları atacaklarına ilişkin olarak bir taahhütte bulunmadılar.
Peki İsveç ve Finlandiya birlikte yaptıkları NATO üyelik başvurusunda ne kadar beraber ilerliyor? Finlandiya Türkiye’nin istediği adımları atarsa, Helsinki, Stockholm’den farklı politikalar izler mi?
Fin Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nden analist Charly Salonius-Pasternak, “Son altı ayda işlerin ne kadar hızlı değişebildiğini gördük” demekte. Analist iki ülkenin NATO üyeliği konusunda her adımı birlikte atmayabileceklerini vurguluyor.
'İSVEÇ VE FİNLANDİYA AYRI BAŞVURULAR'
Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ve Başbakan Sanna Marin, İsveç ile eşgüdümlü hareket ettiklerini söylüyor. Salonius-Pasternak, “Türkiye pek çok gerekçe ile Finlandiya tarafından ikna edilebilir ama şu an İsveç için aynı şey söylenemez. İkisi farklı başvurular” demekte.
Finlandiya kamuoyu, NATO üyeliği noktasında İsveç ile bir ayrılık görmezken, kulislerde İsveç’in Finlandiya’nın da üyeliğini tehlikeye atabileceği konusunda endişeler olduğu konuşuluyor. Finlandiya Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi’nde görev yapan Eva Biaudet, “İsveç ve Finlandiya’nın bu süreci birlikte götürmek istemesi önemli. İki komşu birlikte hareket ederse halkları da o kadar rahat hisseder” diyor. Biaudet, İsveç’le birlikte olmanın NATO’ya kabul sürecini de uzatabileceğini ifade etmekte.
Almanya Uluslararası ve Güvenlik İlişkileri Enstitüsü’nden, Fin araştırmacı Minna Alander, Finlandiya’nın İsveç’ten bağımsız olarak hareket etmesinin uzun yıllardır kurdukları güvenlik ilişkilerine de zarar vereceği düşüncesinde.
'NATO'DA KONSENSÜS OLUR'
NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı emekli Oramiral James Stavridis, bu görevi yürütürken ABD’nin askeri gücünün ne kadar fazla olduğunu hissettiğini söylüyor. Stavridis 24 bin savaş uçağı, 800 okyanus ötesine geçebilen savaş gemisi ve üç milyon askeri personeli ile ABD’den daha büyük bir ordu görmediğini ancak NATO'da görevde bulunduğu süre içerisinde bir karar alınacaksa, konsensüsün de bir o kadar önemli olduğunu anladığını söylüyor.
Stavridis şu satırları kaleme aldı: “Burada iki taraf da dikkatli olmalı. NATO, Türkiye’nin çekincelerini saygı ile dinlemeli ve İsveç ve Finlandiya’yı yapabileceklerini kendi hukuk ve politik sistemleri çerçevesinde Kürt meselesine değinerek yapma konusunda cesaretlendirmeli."
Emekli NATO komutanı Stavridis ABD’nin de krizi çözmek için devreye girmesi gerektiğini düşünürken, “ABD’nin Türkiye’ye önereceği teşvikler olabilir, askeri teçhizat alımından, Suriye’deki mülteciler için ekonomik desteğe kadar” ifadelerini kullanıyor.
YENİ TERÖR YASASI
İsveç geçen haftalarda Türkiye’nin sınırlarını korumak için Kuzey Suriye’de başlattığı operasyonlardan sonra getirdiği savunma ihracatı kısıtlamasını kaldırabileceğini açıklamıştı. İngiltere bu ihracat sınırlamasını halihazırda kaldırdı. İsveç’te 1 Temmuz itibarıyla yürürlüğe girmesi beklenen yeni terör yasasının istihbarat örgütüne daha efektif yetkiler tanıması bekleniyor.
İsveç 1984 yılından bu yana PKK’yı terör örgütleri listesine alsa da örgütün yapılanmaları ülkede cirit atıyor. Finlandiya ise 2019’dan bu yana 10 teröristin iadesi için Türkiye’nin başvuruda bulunduğunu, bu başvurulardan ikisinin onaylandığını diğerlerinin ise halen incelendiğini açıkladı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Türkiye’nin endişelerinin ‘meşru’ olduğunu ifade ediyor.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 20 Haziran'da Brüksel’deki NATO karargahında İsveç ve Finlandiyalı muhatapları ile görüştükten sonra açıklamalarda bulundu. Kalın, görüştükleri yetkililere PKK’nın iki ülkede de para toplama, adam devşirme ve propaganda faaliyetlerinin sona erdirilmesini istediklerini aktardı.
Türkiye'ye dönük silah ambargosu ve kısıtlamaların kaldırılmasına yönelik beklentilerin de iletildiğini ifade eden Kalın, "Madrid'de yapılacak olan NATO Zirvesi'nin bizim için bir son tarih veya dönüm noktası olmadığını, bu müzakerelerin devam edeceğini de bugün ifade ettik" diye konuştu. NATO liderler zirvesi 29 Temmuz’da İspanya’nın başkenti Madrid’de düzenlenecek.
Kaynaklar: Euronews, Washington Post, AA, Financial Times
Kaynak: Web Özel